PKK/HDP yandaşlarının işlediği vahşi katliam ve saldırılara tepkiler çığ gibi büyüyor. Bu tepkilerden biri de Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesinden geldi.

Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi, PKK/HDP yandaşlarının, Müslüman halka, İslami değerlere ve STK'lara olan saldırılarını, Balıklı Parkında düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla lanetlendi.

Mehmet Nuri Paşa Camisinde öğle namazı sonrası bir araya gelen ve aralarında kadın, yaşlı, çocukların da olduğu yüzlerce kişi, PKK/HDP yandaşlarının saldırılarında Şehit olanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı.

Cenaze namazının ardından Balıklı Parkına doğru sloganlar ve tekbirler eşliğinde yürüdü. Kortejin en önünde Diyarbakır'da PKK/HDP'lilerce vahşice katledilen Şehitlerin resimlerinin bulunduğu afiş taşındı. Cadde kenarlarında bekleyen esnaf ve halk da sloganlara eşlik ederek PKK'yi lanetledi.

Program Abdulhakim övet'in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Basın açıklamasını Peygamber sevdalıları üyesi REHBER DER başkanı Mustafa Kaya okudu.

"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin"

Basın açıklamasına "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız." (Bakara 154) ayetiyle başlayan Kaya, "Kobani bahanesiyle kendilerine boyun eğdiremedikleri herkesi IŞİD'li göstererek giriştikleri saldırılar, PKK/HDP'nin Müslüman bölge halkını hedef alan bir katliam provası ve topyekûn bir imha kalkışmasıdır. İslam'a, İslam'ın şiarlarına, Kur'an'a, sakallı erkeklere ve tesettürlü kadınlara, Kur`an kurslarına, medreselere hatta camilere yönelen bu saldırılar, PKK/HDP'nin bu coğrafyada haçlı-siyonist ittifakının tetikçisi olduğunu ortaya koymuştur. Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir şiarıyla o kardeşlerimizin ve ailelerinin yanında olduğumuzu haykırmak için buradayız. Karşımızdaki PKK/HDP çetelerini iyi tanımalıyız. Günlerdir Kur'an kurslarını yakan, camileri harabeye çeviren, İslami kurum ve kuruluşlara barbarca saldırılarda bulunan, Müslüman şahsiyetlerin iş yerlerini, araçlarını yakıp yıkan ve kurban eti dağıtan gencecik fidanları tarihte görülmemiş en vahşi şekilde katleden bir zihniyeti iyi tanımalıyız." dedi.

"Arakan'daki Budist çeteleri bile geride bırakmışlardır"

PKK/HDP'lilerin yaptığı zulümle Arakan'daki Budist çeteleri bile geride bıraktığına dikkat çeken Kaya, "Sadece fakir ve muhtaçlara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve arkadaşları önce kurşunlanmış, ardından bıçaklanmış ve 3. kattan aşağı atılmış, bununla da yetinilmemiş, başları taşlarla ezilmiş ve araba ile üzerlerinden geçilmiştir. Lise 3. sınıf öğrencisi, 16 yaşındaki Yasin Börü, cenazesi ancak olaydan 2 gün sonra ayağındaki ben sayesinde ailesi tarafından teşhis edilebilmiştir. Bu çeteler yaptıkları bu zulümleriyle Arakan'daki Budist çeteleri bile geride bırakmışlardır. Şu unutulmamalı ki Hz. Peygamber (s.a.v)'e en büyük hakaret ve işkenceleri yapan kendisiyle aynı dili konuştuğu amcası Ebu Leheb ve amca çocuğu Ebu Cehil idi. Bugün PKK'nın katlettiği gençler de Kürtçe konuşan ancak Müslüman olan insanlardı. Bununla da anlaşılacağı üzere bunların kini ve düşmanlığı sadece İslam'a ve Kur'an'adır." ifadelerini kullandı.

"Sokaklara inen azgın PKK çeteleri İslami kurum ve kuruluşları hedef seçmiş"

Gaziantep'te dâhil olmak üzere PKK ve HDP yöneticilerinin çağrısıyla sokağa inen çetelerin birçok ili savaş alanına çevirdiğini vurgulayan Kaya, "Bu olaylar neticesinde 40'ın üzerinde insan hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmış ve binlerce işyeri yakılmıştır. Sokaklara inen azgın PKK çeteleri İslami kurum ve kuruluşları hedef seçmiş ve bunun sonucunda birçok kişi şehit edilmiştir. Ayrıca bölgede faaliyet yürüten siyasi partilere saldırılmış; özelde ise HÜDA PAR'ın birçok teşkilatı, İslami STK ve kurumların binaları ateşe verilmiştir. HÜDA PAR'a ve ona yakın STK'lara şuana kadar 400'e yakın saldırı yapıldı. Son yapılan saldırılarda Bingöl Karlıova'da 2 HÜDA PAR üyesi şehit edildi. Bu saldırılarda her ne kadar yoğunluklu olarak HÜDA PAR ve Mustazaflar camiası hedef alınmışsa da, saldırılar sadece bu camiaya yönelik değil bölgede yaşayan tüm mütedeyyin ve dindar insanlara yönelik yapılmış saldırılardır. PKK çeteleri, mütedeyyin insanların işyerlerine, evlerine, araçlarına saldırıyor, hatta sakallı olmasından dolayı kardeşlerimizi katlediyor. Nitekim Diyarbakır'da tesettürlü eşi ile beraber kaldırımda yürüyen Mahmut Enes, Kızıltepe'de bir Suriye'li ile Suudi Arabistan vatandaşı sakallı oldukları için mazlumca katledilmişlerdir. Yine Van ve Adana'da mütedeyyin kişilikleri ile tanınan kardeşlerimiz hunharca katledildiler." dedi.

"Kur'an-ı Kerim alçakça yakılıp saygısızca yerlere atılmıştır"

Devlet birimlerinin görevini yapmadığının altını çizen Kaya, "Olayların başladığı ilk iki gün nerdeyse olaylara müdahale bile edilmemiştir. Olayların yaşandığı yerlerde hiçbir şekilde mülki amirlere ulaşılamamış, ulaşılan yetkililerin de cevabı, ‘Başınızın çaresine bakın' olmuştur. Çözüm süreci bahanesiyle PKK/HDP çetelerinin daha önce yapmış oldukları birçok olayın görmezden gelinmesi bu acı hadiselere zemin hazırlamıştır. Devletin birimleri görevini yapmayınca; başta HÜDA PAR ve Mustazaflar camiası olmak üzere, bölgedeki İslami kurum ve kuruluşların, üye ve gönüllüleri, kendi kurumlarını korumak durumunda kalmışlardır. Bu durum bazı art niyetli medya organları tarafından karşılıklı çatışma olarak yansıtılmıştır. Biz asla saldırgan taraf olmadık, olmayacağız. Ancak İslami kurum ve kuruluşlara yönelik yapılacak saldırılarda meşru müdafaa hakkımızı da kullanacağız." diyerek uyarılarda bulundu.

"Kurban eti dağıtan gençlerin linç girişimlerine zılgıtla eşlik eden kadınlar Kürt anneleri mi?"

100 yıla yakın İslam coğrafyasında, beldelerinde İslam'a ve Müslümanlara yönelik ‘Böl-Parçala-Yut' mantığıyla bir kıyım yapıldığını belirten Kaya, "Bu kıyımlarını bazen direk, bazen de İslam beldelerinin başındaki firavunların, nemrutların, zalim ve despot kuklaların eli ile yapılmaktadır. Zalimler, Bu kıyımı yaparken en büyük cesareti de İslam ümmetinin dağılmışlık, bölünmüşlük ve ‘Bana ne' düşüncesinden almaktadır. Her yerde olduğu gibi bu bölgede de fitne ateşi yakılmak isteniyor. Bu ateşi yakmak isteyen her kim ise Allah Kahhar olan ismi ile onları kahretsin. Doksanlı yılları hatırlatan faili meçhul cinayetleri canlandırmak isteyenler kime hizmet etmektedirler? Biz şunu biliyoruz ki bu yapılanlar hiç kimseye fayda sağlamayacaktır ve özünde Kürt halkına zarar verecektir. Kürt gençleri daha ne kadar barbarlık yolunda kullanılacaktır. Diyarbakır sokaklarında kurban eti dağıtan gençlerin linç girişimlerine zılgıtla eşlik eden kadınlar Kürt anneleri mi?" diye sordu.

"Vallahi yaptığınız her alçaklığın, her yanlışın hesabı mutlaka sorulacaktır"

Kaya açıklamanın sonunda, "Müslümanlar olarak tevhid, adalet ve özgürlükten taviz vermeyeceğimizi, barış ve kardeşliği öncelediğimizi bildirir, bu olayların bir daha yaşanmamasını temenni ederiz." dedi.