Genç yaşta evlenip ilerleyen yıllarda çıkarılan bir yasa ile mağdur edilen ailelerin yaşadıkları mağduriyete dikkat çeken Avukat Ömer Musab Sütşurup, mağduriyetlerin giderilmesi için yasal bir düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi.

Genç yaşta evlendikleri için mağdur edilen ailelerin çektiği sıkıntılar gündemdeki yerini korurken, konuya ilişkin şu ana kadar somut bir adım atılabilmiş değil.

Kendilerinin ve ailelerinin rızasıyla meşru bir evlilik yaptıkları halde haklarında kamu davası açılarak "cinsel istismar" suçlamasıyla yargılanan binlerce ailenin bulunduğuna dikkat çeken Avukat Ömer Musab Sütşurup, bu ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir an önce yasal bir düzenlemenin yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Genç evliliklerin bu toplumun bir gerçeği olduğuna işaret eden Sütşurup, “Genç çiftler bazen içinde bulundukları çevrenin yaşam şartları neticesinde evlilik hayatı sürmek istiyorlar. Ancak yasalar gereği bu mümkün değil. Fakat o süreçte kimilerinin ailesi duruma içerliyor, polise gidip şikâyetçi oluyor veyahut eşinin hamile kalması durumunda adli soruşturma açılıyor. İlerleyen günlerde aileler şikâyetlerini geri çekseler veyahut yaşlarını doldurur doldurmaz resmi nikâh akdi yapsalar dahi yasaya aykırı bir birliktelik söz konusu olduğu için bu kez kamu davası açılıyor. Ve bu birliktelik sonucunda koca hakkında yıllarca süren ceza davası süreci başlıyor. Bu uzun süren süreçte çiftlerin bu birliktelikten çocukları dahi oluyor.” ifadelerini kullandı.

Sütşurup, “Reşit olmadan evlenen bu kişiler, aile hayatlarını sürdürüyor, çoluk çocuğa karışıyor, iş güç sahibi oluyor, tam bir klasik aile hayatı yaşıyorlar. Ve bir gün dava neticeleniyor, kocaya onlarca yıla varan hapis cezaları veriliyor. Akabinde yıllarca süren mağduriyet başlıyor ve adeta bir aile dramına dönüşüyor.” diye konuştu.

Toplumda, tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlanan gencecik nice kızların bulunduğuna dikkat çeken Sütşurup, “Bu durumu elbette aklı başında hiç kimse savunamaz. Küçük yaştaki kişilere karşı işlenen suçların affedilmesini veya bunların meşrulaştırılması gibi, toplum vicdanının da kabul edemeyeceği bir durumdan bahsetmiyorum. Bu iki durumun bir birbiriyle karıştırılmaması gerekir. Hür iradeleriyle, karşılıklı rızayla bir evlilik gerçekleştirmiş ve mutlu bir yuva kurmuş insanların bu mağduriyetlerinin sonlandırılması gerekir.” dedi.

“Kanundan, yasadan haberi bile olmayan gençlerle, istismarcılar bir tutulup aynı gerekçelerle yargılama yapılmamalıdır”

Kendilerinin ve ailelerinin rızası doğrultusunda evlenip yuva kurmalarına rağmen haklarında açılan kamu davası sonucunda binlerce kişinin "cinsel istismar" yaftasıyla cezaevine atılmasının tepkilere neden olduğunu söyleyen Sütşurup, "Şikâyete bağlı suç olmaması nedeniyle kamu davasının devam etmesi ve erkeğin cezaevine girmesi bu tür evlilik yapan kadınları dolayısıyla çocuklarını da mağdur etmektedir. Erken yaşta evlilik yapmış ailelerin ve çocukların mağduriyetini gidermek, tecavüzcüleri aklamak değildir. Bu husus toplumumuzda tam bir uzlaşıyla kabul görmelidir. Ve bir an önce binlerce kişinin yaşamış olduğu bu mağduriyet çözüme kavuşturulmalıdır. Mağduriyet yaşayan kadın ve çocuklarımız için dahi olsa gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)