Cansuyu Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, derneğin 20. yılı kapsamında yaptığı konuşmada Filistin meselesi, siyonist tehdit ve Türkiye’nin uyanışı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Cansuyu Yardımlaşma Derneği’nin 20. yılı dolayısıyla düzenlenen temsilciler toplantısında konuşan Genel Başkan Mustafa Köylü, dünya kamuoyunun sessizliği eşliğinde Gazze’de işlenen katliamlara sert tepki gösterdi.

Kudüs mitinglerinden bugüne Millî Görüş camiasının Filistin’e verdiği desteği hatırlatan Köylü, siyonizmin sadece Filistin’i değil, tüm dünyayı adım adım işgal ettiğini belirtti.

Yardım kuruluşlarının artık daha stratejik, daha etkin ve daha kararlı bir mücadele yürütmesi gerektiğine işaret eden Köylü, “Cansuyu, bundan sonra sadece yardım değil, akılcı ve organize bir mücadele platformu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

"Dünyanın gözü önünde Gazze ve Gazzeliler yok ediliyor." diyen Köylü, 6 Eylül 1980'de Konya'da düzenlenen ve Türkiye'nin en büyük Kudüs mitingi olarak tarihe geçen protestoyu hatırlatarak, Filistin davasının Millî Görüş camiası için 50 yıllık kesintisiz bir mücadele alanı olduğunu vurguladı.

Köylü, ancak, tüm bu çabalara rağmen siyonizmin sadece Filistin'i değil, tüm dünyayı işgal ettiğine dikkat çekti.

"Bütün dünyanın gözü önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar katlediliyor, dünyadan çıt çıkmıyor. Bütün dünyanın gözleri önünde Gazze ve Gazzeli kardeşlerimiz yok ediliyor." diyen Köylü, bu işgale karşı direnen tek gücün Gazzeli kardeşler olduğunu vurguladı.

Siyonizmin sinsi planı ve Türkiye'nin geç kalmış uyanışı

Milli Görüş’ün merhum lideri Erbakan Hoca’nın yıllarca siyonizme karşı verdiği mücadelesini anlatan Köylü, “O dönemde Erbakan Hocamızı ‘komplo teorileri’ üretmekle eleştirenlerin, bugün gerçekleri çok daha iyi anladıklarını görmekteyiz. Eğer Erbakan Hocamızın anlattığı gerçekler vaktinde anlaşılmış olsaydı bugün Türkiye her alanda çok daha hazırlıklı vaziyette olabilirdi.” şeklinde konuştu.

Milletvekillerimizin gözaltına alınma riski var

Gazze'ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na da değinen Köylü, bu girişimin cesurca olduğunu ancak stratejik riskler taşıdığını savundu. Daha önce de Doğu Akdeniz’in uluslararası sularında gemilere el koyan işgalci siyonistlerin bu kez yolda olan filodaki beş milletvekilinin gözaltına alınma riskine dikkat çekti. Köylü, “Endişemiz şudur. israilin yine aynı işi yapacağından endişeliyiz. Bir farkla ki; bugün Gazze’ye ilerleyen filoda milletvekillerimiz yer almaktadır. Şayet milletvekillerinin de gözaltına alınması söz konusu olursa bu siyonist israillilerin daha fazla şımarmasına sebep olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Sivil toplumdan stratejik mücadeleye davet

Cansuyu'nun 20 yıllık serüvenini değerlendirerek Köylü, 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla derneğin 21 yaşına girdiğini belirtti.

Köylü, “Bu yüzyılın üçüncü on yılının başında, temsilci kardeşlerimizden çalışmalarında bir üst vitese daha yükselterek daha seri, daha etkin ve daha canlı çalışmalar yapmalarını bekliyoruz." diyerek dernek temsilcileri, gönüllüleri ve hayırseverleri daha dinamik bir çabaya davet etti.

Bu çağrı, Cansuyu'nun artık sadece yardım faaliyetleriyle yetinmeyip, daha stratejik ve geniş kapsamlı bir etki oluşturma amacını ortaya koydu.

Elimizi değil, kafamızı taşın altına koyacağız

Köylü, temsilcilere hitaben, "Cansuyu, bundan sonra bütün çalışanlarımızın birinci işi olacak." diyerek, teşkilatlanmanın hızlandırılarak tamamlanması gerektiğini söyledi. Diyarbakır ve Adana'da temsilcilik binaları satın alarak fiziki altyapılarını güçlendirdiklerini belirten Köylü, "Elimizi değil, kafamızı taşın altına koyacağız." diyerek, derneğin gelecek asırlara taşınması için azami gayretin şart olduğunu ifade etti. (İLKHA)