CHP'li birçok belediyenin Arapça tabela ve yazılara tahammülsüzlüğüyle Arapça tabelalar sökülmeye başlandı. Denetimler sürerken İngilizce ve diğer dillerdeki yazılı tabelalara dokunulmaması ise din düşmanlığını ortaya koydu.

31 Mart yerel seçimlerinin ardından CHP'li belediye başkanlarının ilk icraatı Arapça dili üzerinden İslam düşmanlığı olduğu görüldü. 

Türkiye'nin dört bir yanında uluslararası ve yerli markaların İngilizce ve diğer dillerde yazılı tabelalarına hiçbir yaptırım uygulanmıyor.

Konuyla ilgili İlke Haber Ajansı (İLKHA) Muhabirine konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, meselenin dil değil din olduğu açıkça ortada olduğunu aktardı.

"CHP'nin yaptıkları artistlik hareketlerin ötesine geçmeyecek"

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız

Ülkemizdeki seçimlere milletin iradesinin sandığa yansıması noktasında önem verdiklerini aktaran Yıldız, "Seçim dönemlerinde el değiştiren belediyeler, özellikle CHP'li belediyelerde hak, emek ve özgürlük diye seçim dönemlerinde propaganda yapan ama geldikten sonra tam tersine hareket ederek binlerce 10 binlerce işçiyi bulundukları yerlerde kapının önüne koymaları konusuna alışmıştık. Bunları CHP zihniyetinin yerel yönetim anlayışı olarak biliyorduk. Son mahalli idareler seçiminden sonra da başka bir furya başladı. Arapça tabelaları işyerlerinden, sokak ve caddelerden kaldırma noktasında faaliyete giriştiler. Artistlik harekete giriştiler. Dolayısıyla bunlar artistlik hareketlerin ötesine geçmeyecek." dedi.

"Arapça metinlerine yönelik bir hazımsızlık ve düşmanlık var"

Devamında Yıldız, şunları aktardı:

"Biz bunların maksat ve gayesinin dil değil din olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunların maksadı gerçekten din değil de dil ise diğer diller olan İngilizce, Fransızca, Yunanca, Cince, Japonca, Rusça ve birçok  millete ait diller de var. O dillerde açılmış ticarethaneler de var. Ama görüyoruz ki oraya yönelik hiçbir hareket yok. Onlar tarafından kurulmuş olumsuz cümle yok. Ama Arapça yazılı tabelalara, Arapça metinlerine yönelik bir hazımsızlık ve düşmanlık var. Kinle husumetle hareket etme var. Biz burada CHP'nin din düşmanlığının tezahürü olduğunu görüyoruz ve böyle değerlendiriyoruz. Burada CHP zihniyetinin dil ile değil esas probleminin ve amacının din olduğunu düşünüyoruz. Diyanet-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak bu çarpık zihniyete karşı bu çapsız yerel idarecilere karşı da her türlü mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu anlamda çalışmalarımızı yürüteceğiz."

"CHP, bu milletin inancı, kültürü, değerleri ve tarihini yansıtan Arapçaya karşı kin besliyor"

Yıldız, "Ülkemizi işgal edenlerin dillerine, 'demokrasi' adına 'özgürlük' adına bu millet adına yetki aldığını söyleyip yerel yönetimlerde söz sahibi olmaya çalışan insanlar, vatanı işgal edenlerin dillerine karşı hiçbir tepki vermiyor ve bu milletin inancını, kültürünü, değerlerini ve tarihini yansıtan Arapçaya karşı bu anlamda da kin ve husumet besliyor. Onun üzerinden mültecilerle hesaplaşma noktasında bir garabetin içine giriyorlar. Dolayısıyla ocağına düşmüş, aman dileyen insanların bu konuda hırpalanmasını da itibarsızlaştırılmalarını da doğru bulmuyoruz. Eğer bir dil ile ilgili dezenformasyonla ilgili bir çalışma yapılacaksa bunlar mantıklı, makul, ayakları yere basan bir şekilde sivil toplum endeksli çalışmalar yapılarak bu milletin tarihine kültürüne hakaret etmeden zarar vermeden yapılması gerekir diye düşünüyorum." diye belirtti. (İLKHA)