Diyarbakır'da Diyanet'in ihtisas merkezinde mezuniyet töreni düzenlendi
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Diyarbakır Dinî Yüksek İhtisas Merkezinde eğitimini tamamlayan 24 öğrenci için mezuniyet töreni düzenlendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde vaiz ve müftü gibi üst düzeyde personel yetiştirmek için 2014 yılında kurulan Diyarbakır Dinî Yüksek İhtisas Merkezinde eğitimini tamamlayan 24 öğrenci için mezuniyet töreni yapıldı.
Merkezin konferans salonunda yapılan törene, Dinî Yüksek İhtisas Merkezleri Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş, İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Diyarbakır Dinî Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Fatih Çatmakaş yaptı.
Seslendirilen ilahilerin ardından mikrofona davet edilen Dinî Yüksek İhtisas Merkezleri Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş, dinin, kültürün ve mesleğin değer olduğunu belirterek, değerlerinin farkında olmayanın dünyanın karmaşası içerisinde ezileceğini söyledi.
20 farklı ülkede İhtisas Merkezlerinde öğrenci yetiştirdiklerini ifade eden Akkuş, "Sizler ve sizden önce yürüyen önceki hocalarımız bu memleketin eğitim ve İslami ilimler yönünden dinamiğini oluşturmaktadırlar. Bosna'dan Kıbrıs'a, Azerbaycan'dan Kazakistan, Kırgızistan ve bu sene Hindistan'da almak suretiyle dünyanın 20 farklı ülkesinde, ihtisas eğitim merkezlerimizde öğrenci yetiştiriyoruz. Bunlar her gitmiş oldukları yere, İslam'ı Anadolu hikmetiyle yoğrulmuş yüzünü göstermek ve anlatmak üzere burada eğitimini tamamlayan, sırf Allah rızası için verip göndermiş olduğumuz arkadaşlarımızdır. İhtisas eğitimi hayata ve ilme hayır katmaktır, hayatın dönüm noktasıdır. Biz bilgiyi sistematik hale getirmeye çalışıyoruz. Dinimiz, kültürümüz ve mesleğimiz değerimizdir. Bu üçünü bir araya getirerek değerlerimizi ön plana almak durumundayız. Hiranur Dağı'nda Efendimiz (aleyhiselatu vesselam)'in alıp bize yüklediği mukaddes emanetin mirasçıları olarak bu yolda yürüyoruz. Değerlerimizin farkında olmazsak dünyanın karmaşası içerisinde ezilir gideriz." dedi.
Daha sonra bir konuşma yapan İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Diyanet İşleri Başkanlığının bölgenin problemlerini çözebilecek elemanlar yetiştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Medreselerin bir nimet olduğunu aktaran Karabayır, "Şu anda ihtisas merkezleri içerisinde en güzeli ve en iyisi Diyarbakır'dır. Niye derseniz, ümmet-i Muhammed'in, gönül coğrafyamızın, Türkiye'mizin kalbidir. Burası tarihten gelen kadim geleneğin, medreselerin en güzel şekilde devam ettiği yerdir. Şimdi düşündüm dedim ki, ya Rabbi, bu nasıl bir nimettir? Ama emin olun ki, şu anda İslam ümmetine önderlik ve örneklik yapacak ülkeyiz. Hakikaten medreseler, imam hatipler ve ihtisas merkezleri bu asırda önümüze konulmuş çok ciddi bir nimettir. Allah, bunu daha çok iyi değerlendirmeyi nasip etsin. Keşke kapılarımız da hiç bir ayrışma ve tereddüt olmasa. Tembelliğimiz üzerimizden kalksa, tembelliğimizin üzerine tekrar birlik ve beraberliği inşa edebilsek." diye konuştu.
İmam hatip, İlahiyat ve ihtisas merkezinde yetişenlerin arasında toplumun nabzını tutan, problemlerini görebilen, çözüm üretebilen, yürüyüşüyle, yaşayışıyla, sözüyle, fikriyle, zikriyle örnek ve önder insanların çıkmamasının büyük eksiklik olacağına vurgu yapan Karabayır, "Biliyoruz ki medreseler son derece önemli. Şu anda ihtisas merkezlerinde okuyan veya Diyanet İşleri Başkanlığımızda ciddi görevlerde bulunan arkadaşlarımızın çoğunluğu medreselerden geçen kardeşlerimizdir. Medreselerin özellikle İslamî ilimlerin, temel bilimlerin daha iyi okuyup anlaşması hususundaki gayretleri tartışılmaz bir gerçektir. 7 yıl imam hatip, 5 yıl ilahiyat 12 yıl ediyor. 3 yıl da ihtisas 15 yıl gibi çok ciddi bir ömür oluyor. Eğer devletin, mananın ve tarihin vermiş olduğu gücü alan bu üç kurumun içinden büyük âlimler çıkmazsa, toplumun nabzını tutan, problemlerini görebilen, onlara çareler üretebilen, yürüyüşüyle yaşayışı ile bakışıyla, sözüyle, fikriyle, zikriyle örnek ve önder insanlar çıkmazsa bu bir eksiklik olur. Şimdi benim derdim şu; Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu bölgeyi çok iyi tanıması ve tanıtması gerektiğini düşünüyorum. Buradaki problemleri çözebilecek, elemanların yetiştirmesi gerektiğine inanıyorum. Diyarbakır'da ihtisastan mezun olan değerli kardeşlerimizi tecrübelerinden, birikimlerinden istifade etmesini biz çok daha fazla bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardınan eğitimlerini tamamlayan 24 öğrenciye katılım belgesi ve hediye takdim edildi. Edilen dua ve toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle program sona erdi. (Ahmet Uçar / Ramazan Zeren – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Şubat ayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Asya turu ve Zelenskiy ile Şara görüşmesi gibi diplomatik temasların yanı sıra, TSK'dan ihraçlar, nüfus verileri ve HÜDA PAR'ın çalıştayı gibi iç politika gelişmelerine sahne oldu. Filistin meselesi, Kongo'daki çatışmalar ve uluslararası tepkilere yol açan Trump açıklamaları, küresel gündemi belirledi.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, basın-yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Güler, “israilin zaman zaman ateşkesi ihlal eden saldırıları bu süreci sekteye uğratmakta, dolayısıyla uluslararası toplumun bu ihlalleri önlemeye dönük kararlı bir tutum sergilemesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ÜNİDES Programı destekleriyle ve 4 öğrenci topluluğunca düzenlenen “Filistin’in Direnişi ve Dirilişi Akademik Çalıştay ve Toplumsal Farkındalık Programı”nda Filistin meselesi çok boyutlu yönleriyle ele alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz. Kriz, kavga, çatışma istemiyoruz. Komşularımız için huzur ve istikrardan başka bir şey murat etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.