Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, et kaybına sebep olan erken kuzu kesiminin engellenmesi gerektiğini belirterek dişi hayvanların kesiminin yasaklanmasını savundu.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği'nin (TVHB) 3'üncü Bölge Toplantısı Gaziantep'te gerçekleştirildi. Bölge illerinin şube başkanlarının katıldığı toplantıda konuşan Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, hayvancılıkla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kentteki bir otelde gerçekleştirilen toplantıda yaklaşan Kurban Bayramı ve Türkiye'deki hayvancılık ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eroğlu, ülke hayvancılığının acilen ithalattan kurtarılmasını istedi.

Eroğlu, hayvancılığın temel dinamiklerinden olan dişi hayvan kesiminin yasaklanmasını ve 30 bin ton civarında et kaybına sebep olan erken kuzu kesiminin engellenmesi gerektiğini belirterek, yetkililere çağrıda bulundu.

Daha önce Samsun ve İzmir'de düzenledikleri toplantının 3'üncüsünü bugün hayata geçirdiklerini dile getiren Eroğlu, toplantıda hayvan sağlığı, refahı, ıslahı ve beslenmesi, hayvancılık desteklemeleri, canlı hayvan ve et ithalatı ile kamu yapılanması gibi sektörü yakından ilgilendiren bazı çeşitli konuları ele alacaklarını belirtti.

Eroğlu, yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla da hayvan hareketleri, hayvan hastalıkları, hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik hastalıklar, veteriner halk sağlığı, gıda güvenliği, çevre sağlığı ve veteriner fakülteler gibi hususların da görüşüleceğini belirtti.

Ülke hayvancılığında çeşitli parametreler değerlendirilerek mutlaka acil, kısa, orta ve uzun vadeli üretim planlamalarının yapılmasını, istikrarlı politikaların uygulanmasını zaruri gördüklerini belirten Eroğlu, ülkemizde hayvancılığın, tarımın içinde bir alt sektör olarak değerlendirilmesi gibi dünya gerçeklerine uymayan kronik bir yanlıştan kurtulmanın hayati derecede önemli olduğunu ifade etti.

Eroğlu, bu noktada tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım yapan ülkelerin hayvancılıkta söz sahibi olduklarını, hayvancılıkta ekonomik kar sağlayan ülkelerde bitkisel üretimin, hayvansal üretime göre planlandığının görülmesi gerektiğinin altını çizerek, "3'üncü Tarım Şurası'nın bu kronik yanlıştan kurtulmaya vesile olması" temennisinde bulundu.

"Dişi hayvanların kesimi yasaklanmalıdır"

Hayvancılığın temel dinamiklerinden olan dişi hayvan kesiminin yasaklanmasını, 30 bin ton civarında et kaybına sebep olan erken kuzu kesiminin engellenmesi gerektiğini belirten Eroğlu, "Erken buzağı ölümlerine kalıcı çözümler bulunulmasını, tabii tohumlamadan doğan buzağılara verilen desteğin kaldırılarak, buzağı desteğine suni tohumlama zorunluluğu getirilmesini, bölgelere uygun etçi ve kombine ırkların teşvik edilerek geliştirilmesini, optimal büyüklükteki işletmelerin sayılarının artırılmasını, meraların yeterli ve fonksiyonel hale getirilmesini, modern hayvan pazarları ile hijyenik mezbahaların yeterli sayıya ulaştırılmasını, destekleme stratejisinin geliştirilmesini, hayvan sayımının yapılarak sağlıklı bir envanterin ortaya konulmasını, etkin, kalıcı ve sürdürülebilir hayvan ıslahı ve sağlığı politikalarının oluşturulmasını son derece önemli buluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Mesleki uygulamalarda karşılaşılan problemler çözüme kavuşturulmalıdır"

Eroğlu, "İnsanlarımızın sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazı olan güvenli ve güvenilir hayvansal gıdayı yeterli miktarda tüketebilmesini vazgeçilmez buluyor. Sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda, sağlıklı insan ve sağlıklı toplum hedefi için veteriner hekimliğin aktör konumunda olduğunu hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Kamuda istihdam edilen veya muayenehane açarak mesleğini icra eden klinisyen veteriner hekimlerin görev tanımları, özlük hakları, yetersiz istihdam, mesleki uygulamalarda karşılaşılan problemlerin çözüme kavuşturulmasını gerekli görüyoruz." şeklinde konuştu.

"Kurban, hayvan hastalıkları konumundan çıkarılmalıdır"

İnsan ve hayvan sağlığını etkileyen ve tehdit eden hayvan hastalıklarına karşı koruyucu hekimliğin önemine işaret eden Eroğlu, "Brusella, tüberküloz, şarbon, kırım-kongo kanamalı ateşi, salmonella, toxoplazma, kist hidatik ve kuduz gibi bakteriyel, viral ve paraziter hastalıklara karşı eradikasyon projelerinin uygulanmasının sağlığın temel konusu olarak görüyoruz. Veteriner halk sağlığı ve çevre sağlığı için tek sağlık uygulamalarını vazgeçilmez olarak kabul ediyor. Aktif ve bütüncül uygulamalar ile kurbanın hayvan hastalıkları konusunda toplumda endişe oluşturan bir konumdan çıkarılması gerektiğini önemli buluyor. Hayvan refahı yaklaşımından hareket ile sahipsiz sokak hayvanları konusunda çözüm odaklı öngörüler ortaya koyuyoruz." diye konuştu.

Hayvancılık ve veteriner hekimlikte, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi uluslararası kurallara da uygun bir yapılanmanın Türkiye'de de gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, bu yapının ise "Veteriner otoritesi" olduğunu belirterek, 1984 yılında kaldırılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'ne benzeyen bir yapının tekrar kurulmasının önemli bir ihtiyaç haline geldiğini ve ileri hayvancılık için mutlaka ileri veteriner hekimliğin gerekliliğine işaret etti.

Hayvancılığın, gıdanın ve veteriner hekimliğin stratejik olduğunu, bundan dolayı stratejik bir yönetime ihtiyaç olduğunu belirten Eroğlu, "Gıdanın tehdit aracı olarak bir silah gibi kullanıldığı dünyamızda, hep beraber sağlıklı, haysiyetli ve onurlu bir yaşamın nasıl olacağını düşünmek zorundayız." dedi.

Gaziantep Valisi Davut Gül, veterinerlerin birer hekim olduğunu belirterek, çok büyük vicdani sorumluluk gerektiren veterinerlik mesleğinin daha kolay icra edilebilmesi için herkesin üzerine düşen görevleri yerine getirmesini istedi.

Gaziantep-Kilis Bölge Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yunus Emre Özdede ise veterinerlerin son dönemlerde uğradıkları saldırılarla gündeme geldiğini hatırlatarak, bu konuda herkesin daha dikkatli olması gerektiğini kaydetti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)