Hayrat Yardım Doğu Bölge Koordinatörü Abdullah Toprak, ABD Başkanı Trump tarafından açıklanan şer planına tepki göstererek, şer güçlerin amaçlarının Müslümanları ve Filistin’i tamamen yok etmek olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Trump tarafından açıklanan yüzyılın şer planı ile ilgili Hayrat Yardım Doğu Bölge Koordinatörü Abdullah Toprak, İLKHA mikrofonlarına açıklamalarda bulundu.

Kudüs’ün kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayan Toprak, Müslümanlar için tarih boyunca Kudüs’ün önemli bir yer olduğunu bundan sonra önemini devam ettireceğini ifade etti.

ABD Başkanı Trump’un açıkladığı şer planının tamamen Müslümanları ve Filistin’i yok etmek anlamına geldiğini vurgulayan Toprak, Müslümanların asla bu planı kabul etmeyeceğini belirtti.

Kudüs davasına destek olmak amacıyla, Müslümanların Kudüs ve Filistin’i ziyaret etmesi gerektiğinin altını çizen Toprak, bu ziyaretlerin siyonist rejim ve işgalci ABD’yi atacakları bazı adamlardan caydırabileceğini vurguladı.

Pazar günü başta Diyarbakır, İstanbul ve Sakarya’da düzenlenecek olan israili protesto mitinglerine ailece gidilmesi gerektiğini ifade eden Toprak, tüm Müslümanlara çağrıda bulundu.

Kudüs’ün tarih boyunca Müslümanlar için önemli olduğunu ifade eden Toprak, “Kudüs, Müslümanların kırmızı çizgisi, olmazsa olmazlarındandır.  İlk kıblemiz, Müslümanların ve İslam’ın en kutsal yerlerinden bir tanesidir. Bu açıdan Kudüs, tarih boyunca her zaman önemliydi ve önemini devam ettirecektir. Filistin davası sadece o bölgede yaşayanların davası değil, yeryüzünde yaşayan tüm Müslümanların bu noktada tek derdi ve tek davasıdır.” şeklinde konuştu.

“Bunların plan dedikleri aslında Müslümanları ve Filistinlileri tamamen yok etmektir”

ABD Başkanı Trump tarafından Filistin’in geleceği ile ilgili açıklanan şer planına dikkat çeken Toprak, “Bu plan ‘Yüzyılın Barış Planı’ değil, yüzyılın rezalet planıdır. Bu uzun yıllardan beri gelen bir planlanmış bir politikanın son şeklidir. Bununla da yetinmeyeceklerdir. Bunların plan dedikleri aslında Müslümanları ve Filistinlileri tamamen yok etmek,  Mescid-i Aksa’yı ve kutsal mekânları yıkmak ve bitirmek politikasıdır. Bunların ilk günden beri yaptıkları hain planların bir aşaması da budur. Kesinlikle bu noktada uyanık olmamız lazımdır. İslam coğrafyasında birçok ülke bu noktada tepkilerini ortaya koydular. Filistinlilerde hiçbir şekilde bu anlaşmayı kabul etmedi. Devlet büyükleri tepkilerini ortaya koydular. STK’lar olarak ilk günden beri bu konunun takipçisiyiz ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu noktada uyanık olmamız lazımdır.  İstedikleri şey;  Filistinlileri orada yalnızlaştırmak ve tecrit etmektir. Müslümanlar bu konuda sağduyulu ve dikkatli olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Müslümanlar imkânları nispetinde, Kudüs’e ziyaretleri sıklaştırsınlar”

Müslümanların Kudüs’ü ziyaret etmeleri gerektiğini belirten Toprak, “ Daha önceki yıllarda STK’ların başlattığı Kudüs ziyaretlerinin daha fazla olması ve bunu sıklaştırmaları gerekir. Orası sadece Filistinlilere, Araplara ait bir yer değil, tüm Müslümanların kutsal mekânı ve ortak bir davasıdır.  Bunun için her platformdan tepkilerimizi ortaya koyacağız. Tüm halkımıza buradan sesleniyoruz, ‘Muhakkak imkânlar nispetinde, oraya ziyaretleri sıklaştırsınlar. Çünkü israilin anladığı dil budur.’ Oradaki Filistinli, Müslüman kardeşlerimizi yalnız bırakmamak lazımdır. Farklı ülkelerden Müslümanların oraya gitmesi, onları korkutacaktır, korkutuyor da zaten. Bu noktada kesinlikle Müslümanlar, kuruluşlar, STK’lar olarak imkânlar nispetinde oraya toplu geziler, bireysel ziyaretler düzenlenmelidir. Artık kimin elinden ne geliyorsa bu noktada çalışmalar yapması lazımdır. Bununla beraber birçok sivil toplum kuruluşumuzun zaten Filistin’de yaptığı projeler var, eğer bunları mümkün mertebe biraz daha arttırabilirsek katkısının olacağına inanıyorum.” diye konuştu.

“Bu gibi etkinliklere ailece gidilmesi önemlidir”

Toprak, "Bir emirdir ‘Nerede bir zulüm oluyorsa ellerimizle, yapamıyorsak dilimizle, onu da yapamıyorsak imanın en zayıf halkası olan kalbimizle buğz etmeliyiz.’ Oradaki kardeşlerimize yetişemiyoruz, Filistin’e gidemiyoruz ama hiç olmazsa sesimizin gür çıkması adına bir şeyler yapabiliriz. Allah razı olsun sağduyulu STK’lar ve kuruluşlarımız var. Bu konuda güzel organizasyonlar yapıyorlar. Geçen hafta Urfa başta olmak üzere birçok ilde de yapıldı.  Biraz daha toplu, bahsettiğiniz gibi, Diyarbakır, Sakarya ve İstanbul’da ne kadar kalabalık ve duyarlılık olursa eminim ki israil ve ABD için caydırıcı olacağına inanıyoruz. Onun için buradan tüm halkımıza sesleniyoruz ‘En azından bir saatimizi harcayalım, bu önemli bir şeydir.’ Her şeye zaman ayırıyoruz ve en fazla zaman ayırabileceğimiz konulardan bir tanesi de budur. Muhakkak bu illerdeki yapılan mitinglere ailece, çocuklarımızı da götürerek ve bu bilinci vermek için gitmeliyiz. Geçen ben 5 yaşındaki küçük çocuğumu da götürdüm. Amaç, çocuk şimdiden bu şeyleri öğrenmesi lazımdır. Geleceğe, gençliğe miras bırakacağız. Bu noktada bu gibi etkinliklere ailece gidilmesi önemlidir." vurgusunu yaptı.  (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)