HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, "Küresel Vicdan Yürüyüşü çığ gibi büyümeli ve dünyanın farklı ülkelerinden herkes bu yürüyüşe destek vermelidir. Halkın temsilcileri buna destek vermelidir. Ülkelerde bulunan parlamenterler, milletvekilleri bu vicdani yürüyüşe sahip çıkmalıdır." dedi.

Küresel Gazze Yürüyüşü’ne (Global March to Gaza) katılmak üzere gittiği Mısır’dan dönen HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında yürüyüşün Türkiye temsilcileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. 

“Dünyanın her yerinden halklar ve milletvekilleri bu vicdani harekete destek vermeli”

Küresel Gazze Yürüyüşü (Global March to Gaza) temsilcileri ve Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ile birlikte kürsüye çıkan Dinç, “Biliyorsunuz, bir haftadır Mısır'da "Küresel Gazze Yürüyüşü" (Global March to Gaza) tertiplendi. Oraya farklı ülkelerden, farklı renklerden, farklı etnik gruplardan insanlar akın etti. Bu insanların ortak amacı vicdan, merhamet ve insanlıktı! Refah Sınır Kapısı'nın açılması, Gazze'deki soykırımın durması ve mazlumlara insani yardımların ulaşması için yürüdüler. Biz de bu kardeşlerimize destek verdik ve buradan çağrımızı yineliyoruz: Bu küresel vicdan yürüyüşü çığ gibi büyümeli! Dünyanın her yerinden halklar ve milletvekilleri bu vicdani harekete destek vermeli. Biz bu yürüyüşü selamlıyor, destekliyor ve yürüyen kardeşlerimizin yanındayız!” dedi.

İşgalci sözde bakanın sözleri Mısır hükümetinin tavrını değiştirdi

Küresel Gazze Yürüyüşü'nün Türkiye Delegasyonu adına konuşan Muhammed Raşit Sancar ise Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekti. Gazze’de soykırımın sona erdirilmesi için barışçıl ve sivil bir direniş içerisinde olduklarını belirtti.

Sancar, işgal rejiminin Gazze’de uyguladığı vahşetin tüm dünyadaki vicdan sahiplerinin sınırlarını aştığını ifade etti. 54 ülkeden on binlerce aktivistin “Global March to Gaza” çatısı altında bir araya geldiğini hatırlatan Sancar, “12 Haziran’da Mısır’ın Ariş kentinde buluşan aktivistler, 13-17 Haziran tarihleri arasında yürüyerek Refah Sınır Kapısı’na ulaşmayı; burada iki gün boyunca kalıp uluslararası topluma güçlü bir çağrı yapmayı hedeflemiştir. Eylem tamamen barışçıl, şiddetsiz ve hukuki zeminde kurgulanmış; başından beri Mısır hükümetiyle yürütülen görüşmeler olumlu ilerlemiştir.” ifadelerini kullandı.

Yürüyüşe iki gün kala işgalci sözde bakanın açıklamasından sonra Mısırlı yetkililerin tavırlarının değiştiğini belirten Sancar, aktivistlerin gözaltına alındığını ve sınır dışı edildiğini söyledi.

“Tüm barışçıl niyet beyanlarımıza rağmen aktivistlere şiddetli müdahaleler yapıldı”

Konuşmasının devamında Sancar, “Tüm barışçıl niyet beyanlarımıza rağmen aktivistlere şiddetli müdahaleler yapılmış, cezaevi otobüsleriyle bilinmeyen yerlere götürülmüş, bazıları doğrudan sınır dışı edilmiş, bazılarına ise pasaport ve eşyaları verilmemiştir. Oluşan bu kaos ortamı, eylemin amacının Gazze’den saptırılarak Mısır iç meselesine dönüştürülmesine ve aktivistlerin güvenliğinin ciddi şekilde riske atılmasına neden olmuştur. Mısır hükümetinin, bu insani girişimi Türkiye, Tunus ve Cezayir vatandaşlarının “istihbari faaliyeti” gibi sunması, barışçıl eylemin meşruiyetine zarar vermeye yönelik bir algı operasyonudur.” diye belirtti.

“Gazze’de bir çocuk nefes alamazken, biz rahat nefes almayacağız”

Bu gelişme üzerine Küresel Gazze Yürüyüşü yetkililerinin toplantı yaptığını aktaran Sancar, aktivistlerin güvenliği ve Gazze gündeminin saptırılmaması amacıyla fiziksel toplanmanın sonlandırılmasına karar verildiğini ifade etti. Alınan kararı Mısırlı yetkilere iletmelerine rağmen baskı ve şiddetin devam ettiğini belirten Sancar, “Tüm bu hukuksuzluklara rağmen bizler, Global March to Gaza - Türkiye olarak, soğukkanlılığımızı ve insani duruşumuzu korumayı başardık. Hiçbir baskı, yıldırma ya da manipülasyon bu küresel vicdan hareketinin iradesini kıramaz. Bugün bir kez daha sesleniyoruz: Biz vazgeçmeyeceğiz. Gazze’de bir çocuk nefes alamazken, biz rahat nefes almayacağız. Gazze’de bir aile huzura kavuşmadan, biz durmayacağız.” şeklinde konuştu.

“Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz”

Hedeflerinin işgal rejimin Gazze’deki soykırımı durdurmak olduğunu belirten Sancar, konuşmasını şöyle noktaladı: “Mısır hükümetinin ortaya koyduğu bu hukuksuz ve insanlık dışı tavrı en güçlü şekilde kınıyor; Gazze halkına karşı taşıdığımız insanlık borcumuzu yerine getirmek için tüm sivil ve barışçıl mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”

"Malımızla, canımızla ve kanımızla biz Gazze'nin ve Kudüs'ün yanında olacağız"

Yapılan açıklamanın ardından son olarak Dinç, "Gönlü Gazze'de atan tüm vekillerimize tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Malımızla, canımızla ve kanımızla biz Gazze'nin ve Kudüs'ün yanında olacağız. Her daim mazlumların yanında zalimlerin tam karşısında olmaya da devam edeceğiz." diye konuştu. (İLKHA)