HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Diyarbakır'daki Kur'an'a Saygı Mitinginde yaptığı konuşmada "Kur'an köleliğin önündeki en büyük engeldir. Kur'an kölelik zincirini kırıyor. Kur'an'ın güneşi batıyı da aydınlatıyor. Bundan dolayı Kur'an'a saldırıyorlar." dedi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları telin etmek amacıyla Diyarbakır'da İstasyon Meydanında Kur'an'a Saygı Mitingi düzenledi.

Çevre il ve ilçelerden de halkın yoğun katılım gösterdiği mitinge HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı.

Sık sık tekbirlerin getirildiği mitingde, İslam düşmanları aleyhine pankartlar açıldı. Miting meydanına  geçtiğimiz günlerde Adana'da namaz üzerinde şehit edilen HÜDA PAR Adana İl Sekreteri Sacit Pişgin'in posteri asıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan mitingde HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, selamlama konuşması yaptı.

Dinç, besmele ve hamdüsenanın ardından, "Selam olsun yeter ki Kur'an susmasın diye bu güneşin altında bu sıcağın altında bu meydanları hınca hınç dolduranlara, selam olsun yeter ki kuran susmasın diye çocukların elinde tutan, camiye konuşanlara, selam olsun Kur'an'ın mesajını sadece gönlüne değil hayatının merkezine nakış nakış işleyen, selam olsun karanlıklardan bizi aydınlıklara çıkaran Kur'an'ın güneşine aşık olan siz değerli kardeşlerimin üzerine." dedi.

Kur'an'a yapılan saldırılara tepki vermek amacıyla bu meydana toplandıklarını belirten Dinç, ''Hiçbir fikri olmayanlar fikir özgürlüğü adı altında Kur'an'a saldırılar yaptılar. Bu tepkimiz inşallah başta Türkiye'yi ve İslam ülkelerini harekete geçirecektir. Kur'an'ın nurunu necis ağızlarıyla söndürmek istiyorlar ancak Allah, İslam'ı üstün kılmıştır ve nurunu tamamlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Dinç, "Peki Batı niye Kur'an'a saldırıyor, çünkü Kur'an köleliğin önündeki en büyük engeldir. Kur'an kölelik zincirini kırıyor. Kur'an'ın güneşi batıyı da aydınlatıyor. Bundan dolayı Kur'an'a saldırıyorlar. Tarihte devasa kitapları yakan ortaçağ zihniyetidir. Kur'an'ı yakmak Moğolların ve Avrupa'nın adetidir. Oysa ki 1400 yıllık İslam tarihinde kitapların, İncil'in, Tevrat'ın yakıldığı görülmemiştir. Kur'an'la bağımızı kesmek istiyorlar çünkü Kur'an fikri ve cinsi sapkınlıkların önündeki en büyük engeldir. Çünkü Kur'an bozgunculuk yapmayın, insanları sömürmeyin diyor. Kızları diri diri gömmeyin, adaleti ayakta tutun diyor. Bu tavrı zalimleri kahrediyor." diye konuştu.

19. yüzyılda eski İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone'nun, "Bu Kur'an Müslümanların elinde bulunduğu müddetçe, biz onlara hakiki hâkim olamayız. Ne yapıp yapıp, bu Kur'an'ı sükût ettirip ortadan kaldırmalıyız. Yahut da Müslümanları ondan soğutmalıyız." sözlerini hatırlatan Dinç, "Ama şunu bilmiyordu; Kur'an sönmez ve söndürülemez bir güneştir. Bugün bu meydan, bunun ispatıdır." diye ekledi.

Dinç, "Kur'an'a saldıranlar dünün Firavunlarına özeniyorlar. Dünün Firavunları da Musaları yok et etmeye çalışırken Firavunların sarayında Musalar yetişiyordu. Bugün de Avrupa'nın sarayında yetişen Musalara hiçbir güç engel olamayacaktır." ifadelerini kullandı.

Batı'nın, hiçbir zaman medeni olamadığını kaydeden Dinç, "Batı muz bahçesinde çalışan çocukların muz yediler diye ellerini kesen vahşi bir medeniyettir, cadı diye insanları yakan bir medeniyettir. Batını geçmişi katliamlarla vahşetlerle dopdoludur. Hiç kimse Batı'nın kokuşmuş medeniyetini bal ile tatlandırarak yutturamaz." diye konuştu.

Dinç, konuşmasının sonunda şu çağrılarda bulundu:

"Ey Türk, Kürt, Arap, Zaza, İslam Ümmeti! ayağa kalk, silkelen! Hayat kitabına sahip çık. Bu kitap elimizden düşerse batının kölesi olmamız an meselesidir. Sahip çık kitabına. Allahuekber de.

Ey İslam ümmetin hep birlikte sımsıkı Allah'ın ipine sarılın, gün birlikte ve Kur'an'a sahip çıkma günüdür.

Ey İslam ülkelerini yöneticileri, İslam'a ve mukaddesatlara saldıran ülkelerdeki elçilerinizi geri çekin. Irak, İsveç elçisini sınır dışı etme kararır aldı. Fas da İsveç elçisini süresiz geri çekti. Tebriz ediyoruz. Diğer İslam ülkeleri de bunun gibi bir tavır takınmalı. Türkiye de İsveç'in NATO üyeliğini veto etmelidir. Diğer ülkeler de askeri, ekonomi ve siyasi ilişiklerini gözden geçirmelidir.

Ey 8 milyar içinde vicdanı sönmemiş insanlık, Kur'an'a yapılan saldırı tüm insanlığına yapılmıştır. Bir fikir özgürlüğü olamaz. Bir insanlık suçudur. AB, BM ve vicdanı sönmemiş tüm ülkeler tepkisini ortaya koymalıdır.

Son olarak yeter ki Kur'an susmasın diye mücadele eden, bedel ödeyen, hicret eden, şehit olanları selamlarken hepinizi Allah'a emanet ediyorum." (İLKHA)