HÜDA PAR Bingöl Belediye Başkan adayı Yunus Emiroğlu, partisinin düzenlediği iftar programında yaptığı konuşmada, "Filistin meselesi Mescid-i Aksa meselesi bizim için bir iman ve akide meselesidir. Dolayısıyla her türlü siyasetin üstünde olan bir meseledir." dedi.

HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, bir düğün salonunda iftar programı düzenledi.

Burada konuşan HÜDA PAR Bingöl Belediye Başkan adayı Yunus Emiroğlu, memleketin gündemi seçim olsa da kendilerinin değişmeyen gündemlerinin başında Filistin ve Kudüs meselesi geldiğini söyledi.

Emiroğlu, "Bu mesele bize göre siyaset üstü bir meseledir. Hiçbir şekilde siyasi bir menfaate ve çıkara indirgenemeyecek kadar değerli bir meseledir. Filistin meselesi, Mescid-i Aksa meselesi bizim için bir iman meselesidir, akide meselesidir. Dolayısıyla her türlü siyasetin üstünde olan bir meseledir." ifadelerini kullandı.

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana işgalci rejimin, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 binin üzerinde insanı katlettiğine, on binlerce kişiyi de yaraladığına dikkat çeken Emiroğlu, "Gazze açık hava hapishanesi, hapishane olmaktan da çıktı. Tam bir mezarlığa döndü. Ayakta duran bina sayısı elle sayılır. Hastane yok, ilaç yok, doktor yok, su yok, ekmek yok. Ve orada bir halk, bir avuç Müslüman sadece Gazze için değil alem-i İslam'ın şeref ve haysiyeti için mücadele etmektedir. Peki bu tavır karşısında insanlık ne yaptı? Dünya ne yaptı? Müslümanlar ne yaptı? Bize sözde medeniyet dersi veren batı dünyası zaten bu işgalin ve katliamın arkasında, İngiltere, Fransa, Amerika, şu hukuk falan bunların tamamı bu siyonist şebekenin arkasında duruyor." şeklinde konuştu

"İki milyara aşkın İslam aleminden ciddi bir ses duyamadım"

Emiroğlu, "İki milyara aşkın İslam aleminden ciddi bir ses duyamadım. Şimdi odaklanmamız gereken nokta burası. İki milyar aşkın İslam alemi, 57 İslam ülkesi altı aydır havadan bombardımana tabi tutulan kadınları, çocukları katledilen dünyanın gözleri önünde ölüme açlığa mahkûm edilen iki milyonluk Gazze için ayağa kalkamadı. Şimdi bunu yapamadıktan sonra hangi güç bizim olursa olsun o gücün bir kıymeti yok. Türkiye olarak mutlaka bizim bu meselede daha ciddi bir tavır almamız gerekiyor. Askeri müdahale yapamıyoruz. Onu anladık. Siyasi bir tavır da geliştiremedik. Onu da anladık. Peki Allah aşkına şu Ramazan-ı Şerif'te bizim limanlarımızdan, Hayfa'ya, işgal altındaki topraklara niçin ticaret  gemileri gidiyor? Lütfen bunu sorgulayalım, bu bizi kimseye düşman yapmaz. Hiçbir siyasi iradeye düşmanlık derdinde değiliz biz. Bu memleketi yönetme yetkisini elinde bulunduranlardan bunu istemek bizim hakkımızdır. Eğer biz yetki bakanlığında olsak elimizden geleni yapacağız. Fakat şu anda bu yetkiyi elinde bulunduranlara şu çağrıda bulunuyoruz. Lütfen Gazze’yi hiçbir siyasi meseleyle karıştırmayalım." şeklinde konuştu. (İLKHA)