Önce Mardin’in Midyat ilçesindeki bombalı saldırıdan, ardından da dün Diyarbakır’da gerçekleştirilen bombalı saldırıdan sağ kurtulan Mehmet Masum Yarba, yaşadıklarını İLKHA’ya anlattı.

Mardin'den Diyarbakır'a gelirken Bismil Üçyol ayrımında bulunan Bölge Trafik Denetleme İstasyonuna yönelik yapılan bombalı araç saldırısında, bulunduğu minibüsün devrilmesi sonucu yaralanan Mehmet Masum Yarba, ölümle yaşam arasında yaşadıklarını İLKHA'ya anlattı.

Mardin'in Midyat ilçesinde 3'ü sivil 6 kişinin hayatını kaybettiği, 50'den fazla kişinin de yaralandığı bombalı araç saldırısından yara almadan kurtulan, dün ise Diyarbakır'daki saldırıda kolundan yaralanan Mehmet Masum Yarba isimli vatandaş, tanık olduğu anları şöyle dile getirdi:

"Mardin'den Diyarbakır'a minibüs ile geliyordum. Diyarbakır-Bismil-Çınar Üçyol ayrımına bir buçuk kilometre kala silah sesleri duyduk. Silah sesleri üzerine minibüste bulunanlar şoföre mermilerin araca isabet edebileceğini söyleyerek, aracı durdurmasını istedi. Şoför ise ‘Orada köprülü kavşak çalışması var, sesler ondan dolayı geliyor, bir sıkıntı yok' diyerek yolcuların söylediklerine kulak vermedi. Minibüste 7 kişi vardık, bunun yanında çocuklarda vardı. Çocuklar birbirine sarılarak ağlıyordu. Kavşağa 400 metre kala büyük bir patlama sesi geldi. Patlamanın şiddetiyle bir kaya parçası bulunduğumuz minibüse çarptı. Kayanın çarpmasıyla bulunduğumuz minibüs devrilerek yan yattı. Minibüsün yan yatmasıyla hava yastıkları patladı. Hava yastıkları sayesinde olaydan yaralı kurtulduk."

"Birçok araç hasar görmüştü, kimleri araçlarda sıkışmış, eli ve kolu kopanlar vardı"

Yarba, "Minibüsteki hava yastıklarının sönmesinin ardından araçtan çıktık. Etrafımız hepsi toz duman olmuştu ve çok sayıda yaralı vardı. Birçok araç hasar görmüştü, kimleri araçlarda sıkışmış, eli ve kolu kopanlar vardı. Her yer kandı ve hayatını kaybeden 2 kişi ve kafası patlayan birini gördüm. Yaralı olduğumun farkında değildim ve hemen yaralılara yardıma koştum. Yaralılara yardım ettikten sonra kolumda ve vücudumda acı hissetmeye başladım. Ardından halsiz düşüp bayılacak gibi oldum. Gelen ambulanslar ağır yaralıları aldığı için beni almadılar. Biri beni özel araçla hastaneye götürdü. Hastanede kolum doku zedelenmesi olduğu söylenerek sargıyla sarıldı. Bir süre hastanede bekletildikten sonra taburcu edildim." dedi.

Mardin'in Midyat ilçesinde Haziran ayında gerçekleştirilen bombalı araç saldırısından yara almadan kurtulduğunu söyleyen Yarba, sözlerine şöyle devam etti:

"Midyat'taki saldırıda ben evden çıkıp işyerine doğru gidiyordum. İşyerime yaklaştığım esnada bombalı saldırı gerçekleştirildi. Patlamadan sonra göz gözü görmüyor, her yer dumandı. Araçlar birbirine girmiş, işyerlerinin camları kırılmıştı. Ben de patlamanın şiddetiyle geriye doğru gitmeye çalışırken ayağım kaydı ve sırt üstü düştüm. Sırtımın üzerine düşmemden dolayı bir süre rahatsızlık yaşadım. Halen de sırtımdaki ağrı devam ediyor."

"PKK özellikle çocukları ve sivil insanları hedef alıyor"

Saldırılara tepki gösteren Yarba, "Kürtleri temsil ettiği iddia edilen PKK, özellikle çocukları ve sivil insanları hedef alıyor. Bunların amacı asker polis değil, amaçları Türkiye'de bir kaos oluşturmak, savaşa sürüklemek ve kana bulamak istiyorlar. Bunlar dış güçlerin oyunudur. Hedef alınan sadece siviller değil tüm ülke. Allah dilemediği hiçbir şeyi gerçekleştirmez. Tıpkı bu zalimlerin darbe girişimine karşı bizi muzaffer kıldığı gibi." diye konuştu.

Saldırılara karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğine vurgu yapan Yarba, "Muhakkak devletin güvenlik zafiyeti vardır. Bu FETö örgütü içinde olan elemanlar var. 15 Temmuz'da biz darbe girişimi yaşadık. Bu FETö, PKK ile işbirliği içerisindedir. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETö ve PKK'nın işbirliği açığa kavuştu. Devletin güvenlik önlemlerini artırması gerekir." dedi. (M. Hüseyin Temel, Mehmet Bozdaş – İLKHA)