Van’da bir sitede bulunan dairelerin icra kanalıyla satışa çıkarılması, site sakinlerinin tepkisine neden oldu. Eylem yapan site sakinleri, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

Van'ın Edremit ilçesinde bulunan Değerkent Sitesi’nde bulunan 328 adet dairelerin icra kanalıyla 1 Ekim tarihinde başlamak üzere satışa çıkarılması site sakinlerinin tepkisine neden oldu.  

Ev sahiplerini mağdur ettiği ileri sürülen bankanın önüne toplanan site sakinleri, duruma tepki göstererek, satışların durdurulmasını talep etti.

Site sakinlerinden Gülistan Yıldırım, evin tüm taksitlerini ödemelerine rağmen evlerinin icralık olduğunu söyledi.  

Yıldırım, “Borcumuz olmamasına rağmen, bütün borçlarımızı ödememize rağmen evlerimiz icralık olmuş, evlerimiz için tekrar ev sahipleri ile birlikte para topladık verdik ama banka yine kabullenmiyor. Şu an hiçbir borcum olmadığı halde her ay düzenli olarak bankaya senet ödediğim halde yine evlerimizi vermiyorlar, bizi mağdur ediyorlar. Cumhurbaşkanımızdan ve büyüklerimizden,  meclisimizden yardım bekliyoruz, bize destek çıksınlar, benim eşim bu evi aylık 800 liraya çalışıp aldı, yediğimizi, içtiğimizi, giydiğimiz elbiseye kadar kısıp bu evi aldık. Ailece mağdur olduk, hayatımızı ortaya koyup aç kalıp, yokluk çekerek aldığımız evi banka sahiplenmiş ve satıyor, daha ne diye bilirim.” diye konuştu.

“Banka ve müteahhit bizi kandırdı”

Borçlarının kalmadığını söyleyen Fikret Kaya ise “2014 yılında tapularımızı alacaktık ama verdikleri sözlerinde durmayıp tapularımızı vermediler. Bugün de bunun mağduriyetini yaşıyoruz.” dedi.

Sürekli kandırıldıklarını söyleyen Kaya, şunları söyledi: Tapularımızı almak için müteahhitleri sıkıştırdık, bunun üzerine bize tapularımınız bankaya ipotek edildiklerini bu ipotek meselesini çözüp, tapularınızı vereceklerini söylediler. Biz bankaya gelip tapularımızı istediğimiz zaman bize 10 triyonun üzerinde bir hesap çıkardılar. 25 kuruş borcumuz yokken 10 triyon para istendi bizden, buna rağmen ev sahipleri olarak İstanbul’a bankanın genel merkezine gittik. Genel merkez müdürü burada bize bir söz verdi. Dedi ki, ‘siz kendi aranızda 2,50 trilyon toplayın, hesabımda bu parayı göreyim, gelin konuşalım.’ Bizde buna karşı 3 triyon para topladık ve gönderdik, tekrar buradan genel merkeze gittik. Genel merkez müdürü parayı hesapta görünce bu defa bize dedi ki; ‘Ben size 8 milyonun üzerinde hesap yapacağım, 8 milyon kendi aranızda toplayacaksınız, topladığınız bu parayla bize geleceksiniz, biz ipotekleri kaldıracağız, ipotekleri kaldırdıktan sonra o şekilde tapularınızı alacaksınız.’ Biz bu kadar parayı nereden bulalım.”

“Banka ve müteahhit kendi aralarında anlaşma yapmışlar”

Banka ve müteahhidin halkı dolandırmak için kendi aralarında anlaşma yaptığını ileri süren Kaya, “25 kuruş borcumuz yokken üyeler olarak 3 milyon TL destek olduk. Bizi bu durum getiren müteahhitlere 3 milyon TL destekte bulunmamıza rağmen tapularımızı vermediler. Banka ve müteahhit kendi aralarında anlaşma yapmışlar. Burada 328 daire şu anda icra tarafından satılıyor. 328 daire demek, 4 bin insan demektir. Önümüz kış, bu insanlar mağdur ediliyor.” dedi.

“Banka 12 daireyi sattı”

“Bizim ellerimizde çek, senet ve bankaya ödediğimiz dekontlarımız var.” diyen Kaya, buna rağmen satışa çıkardıkları dairelerden 12’sini sattıklarını söyledi.

Site sakinleri adına basın metnini okuyan Şükran Sürmeli de yapım firmasının kredi çektiğini ve sitelerinin bulunduğu arsayı ipotek gösterdiğini söyleyerek, “Binlerce insanı mağdur eden bir sorundan dolayı buradayız. Şu anda 2 bin kişiye yakın insan mağdur olmak üzeredir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde büyük aile facialarının yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Kentimizin aşiret yapısı da düşünüldüğünde bu kadar insanın mağduriyeti, toplumsal bir kırılmaya sebep olacaktır. 328 ailenin evinin hukuksuz bir şekilde ellerinden alınması, kabul edilir bir durum değildir. Kentimizin ve ülkemizin yetkililerinden bu toplumsal soruna acil bir şekilde çare üretmelerini talep ediyoruz. 328 aile, banka ve yapımcı şirketin usulsüzlüklerinden dolayı mağdur edilmemelidir. Bankanın daire sahipleri üzerinde herhangi bir hakkı yoktur.” diye konuştu. (Yunus Tuğrul - İLKHA)