2002 yılında Adana’da evine yapılan baskın sonucu katledilen Molla Arif Keser, şahadetinin 15'inci yılında Muş’un Çengilli köyündeki kabri başında yakınları ve sevenleri tarafından düzenlenen anma programıyla yâd edildi.

2002 yılında Adana'da evine yapılan baskın sonucu katledilen Molla Arif Keser, şahadetinin 15'inci yılında Muş'un Çengilli köyündeki kabri başında yakınları ve sevenleri tarafından düzenlenen programla anıldı.

Çengilli köyünde düzenlenen programa HÜDA PAR GİK Üyesi İnan Sur, Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan, bölgenin kanaat önderleri, Şehit Molla Arif'in yakınları ile sevenleri katıldı.

Şehidin kabri başında toplanan sevenleri Yasin'i şerif okudu. Duygusal anların yaşandığı anma programında dualar edildi.

Anma programı daha sonra köyün taziye evinde devam etti. Gelen misafirlere köylüler tarafından ikramda bulunuldu. Burada bir konuşma yapan Molla Nizamettin Yaçin, şehit, şahadet ve bir Müslüman için İslami mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Yaçin, Molla Arif ile aynı medresede eğitim gördüklerini ve onun takvalı bir insan olduğunu belirterek, "Beraber medresede okuduğumuz, beraber kaldığımız çok halim, çok efendi ve çok takvalı bir kardeşimizdi. Ama birbirimizden ayrılalı bayağı uzun zaman oldu. İstanbul'dayken bir gün bir gazetenin köşesine baktım ve Molla Arif Keser'in sistemin zalim bekçileri tarafından şehit edildiği haberini aldım, çok üzüldüm kardeşime. Rabbim mekânını cennet eylesin. O insanın şehit olduğundan şüphem yoktur." dedi.

İslam davasının şehitlerin kanlarıyla yakta durduğunu söyleyen Yaçin, "İyi insanların arkasından üzülmeyeceğiz. Çünkü onlarla yarın buluşacağız ama kötü yoldan giden yakınlarımız, dostlarımız, akrabalarımız imansız bir şekilde rablerinin karşısına giderlerse bir daha onları göremeyiz. ölüm haktır, hepimiz gidiciyiz. Rabbinin rızasını kazanmak için sabit adımlarla Rabbinin yolunda, Rabbinin davasını omuzlayarak gitmek var, bir de dünyanın kulu kölesi olup da hayatını onun peşinde koşuşturup ya bir kriz yâda bir trafik kazası sonucu gitmek var. Dünyada makam sahibi insanlar için gösterişli cenaze törenleri yapılıyor ve ceplerinden çıkardıkları mühürle şehitlik veriyorlar ama onlar boş laflardır. Şehitlik Kur'an'ın dediği şekilde olursa şehittir. Bu dava bu güne kadar gelmişse öyle kolay kolay gelmemiştir. Çok bedeller ödenmiştir, çok aziz insanlar bu dava için feda edilmiştir. Eğer o fedakârlıklar olmasaydı bu dava sönecekti fakat Allah söz vermiştir bu dava sönmez." ifadelerini kullandı.

Bölgenin tanınmış alimlerinden Molla Sahap Korkutata da bir konuşma yaparak Allah yolunda şehit olanları asla unutulmaması gerektiğini ifade etti.

Program kısa bir sinevizyon gösterimi ve yapılan duanın ardından son buldu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)