​Muhammed Sağir, son bir yıldır uygulanan boykotun Fransa'nın itibarını zedelediğine dikkat çekerek birçok ülke ve kuruluşun zedelenen bu itibarın yeniden kazanılması için milyarlarca dolar harcadığına dikkat çekti.

Fransa başta olmak üzere batı dünyasından peygamber efendimize karşı başlatılan hakaret ve karalama kampanyaları sonrasından dünyanın birçok ülkesinden tepki gelmiş ve bir yıl önce Mısırlı âlim Dr. Şeyh Muhammed Sağir tarafından Peygambere Destek kampanyası başlatılmıştı.

Dr. Şeyh Muhammed Sağir tarafından başlatılan kampanyanın birinci yılında, Peygamber efendimize yönelik yapılacak herhangi bir saldırıya güçlü bir tepki göstermek amacıyla dünyanın birçok ülkesinden tanınan 50 âlim ve kanaat önderinin üyesi olduğu Uluslararası Peygamber Efendimizi Koruma ve Destekleme Heyeti kuruldu.

Sağir, Uluslararası Peygamber Efendimizi Koruma ve Destekleme Heyeti kuruluş programında konuştu.

Geleceğin; İslam dininin olduğunu belirten Sağir, bu ayak seslerinin şimdiden duyulduğunu belirtti.

Sağir, Filistin’deki mücahitlerin ve murabıtların cesareti, zaferi, ihtişamı ve Afganistan’daki mücahitlerin ve şehit torunlarının zaferinin bunun bir başlangıcı olduğunu ifade etti.

Sağir, "Yine bu şerefli memlekette; muhacirlerin ağırlanması, mustazafların barındırılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere Türkiye Devleti'nin İslam ümmetinin umumi meselelerinin yanında durması ve desteklemesi gibi durumlar da bu başlangıcın ayak sesleridir." dedi.

Geçtiğimiz yıl Fransa'nın İslam düşmanı uygulamalarının ardından başlatılan boykota değinen Sağir, "Ey Hazreti Peygamber, "Seni ve şerefli makamını müdafaa için elimizden gelenin en azını yapmamızın üzerinden tam bir yıl geçti." diye belirtti.

"Boykotla, Fransa’yı mali olarak vuramasak da itibarını zedeledik"

 Sağir, "Çünkü boykot etmek, imani olarak yapabileceklerimizin en zayıfıdır. Eğer hükümetlerin çoğu bu işi üstlenmiş olsalardı, o zaman halklar da Peygamberlerinin makamına layık bir tavır ortaya koyarlardı. Mali olarak zorlamasa da – ki mali olarak da zorladı – bu boykot, Fransa’nın itibarını zedelemiştir. Birçok ülkeler ve kuruluş, Fransa’nın zedelenen itibarını yeniden kazanması için milyarlarca dolar harcadı. Bu boykotla, Fransa’yı mali olarak vuramasak da itibarını zedeledik ve şerefli bir bayrak altında toplanmayı başardık. Öyle ki; İslam ümmeti bütün gruplarıyla birleşti. İşte sizler bugün Hindistan’dan Pakistan’a ve Afganistan’a, Körfezden tüm Arap ve İslam âlemine ümmeti temsil etmektesiniz. İslam ümmeti burada; Feth-i Mübin diyarı olan Fatih'in memleketinde Resûlullah’ı destekleme sancağının altında bulunmakta ve temsil edilmektedir." diye konuşu.

Boykotun sadece medyada öne çıkmadığını, bunu eylemde de gördüklerini söyleyen Sağir, Riyad ve Kahire’deki en büyük Carrefour şubelerinin Fransa’nın hissesini geri iade edeceklerini resmi olarak açıkladıklarını hatırlattı.

Sağir, "Bu bireysel ve halk tarafından desteklenen eylemi, medya ve âlimler arasında koordineyi sağlayacak kurumsal bir çalışmaya dönüştürmek gerekiyordu. Medya bazen gerçek olandan uzaklaşarak hakarete yeltenebiliyor, âlimler ise bazen medyada zayıf veya kopuk olabiliyorlar. İşte bu heyet, özellikle bu salonda bulunan ve genel olarak dünyanın farklı bölgelerinde bulunup bu adıma onay veren tüm Müslüman âlimlerle koordineli bir şekilde günlük olarak yayın yapan özel bir medya departmanına sahip olacağı fikri üzerine inşa edildi." ifadelerini kullandı. (İLKHA)