"Dünya Engelliler Günü" nedeniyle sorunlarını dile getiren engelli vatandaşlar, engellerinin yıl boyunca sürdüğünü, sadece bir gün değil, her zaman hatırlanmak istediklerini söylediler.

Engellilere farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olarak kutlanıyor. Mardin'in Midyat ilçesindeki 800'e yakın engellinin sorunlarını dile getiren engelli vatandaşlardan tek kolu olmayan Esat Aslan ve yüzde 60 ortopedik engelli Şehmus Onat, yılın 365 günü aynı durumda olduklarını, ancak sadece bir gün için değil, her zaman hatırlanmak istediklerini ifade ettiler.

İLKHA muhabirine kendilerinin ve arkadaşlarının sorunlarını aktaran Aslan ve Onat kendilerine sahip çıkılması çağrısında bulundular.

Geçirdiği bir trafik kazası sonucu sağ kolunu omuzdan kaybeden ve 5 çocuklu ailesine bakmak için çabalayan malulen emekli Esat Aslan aldığı bin 100 liralık malulen emekli maaşının geçimine yetmediğini, işlettiği büfe sayesinde ayakta durmaya çalıştığını ifade etti.

"Her insan bir engelli adayıdır"

Aynı zamanda Midyat Engelliler Derneği saymanlığını yaptığını belirten Aslan, her insanın bir engelli adayı olduğunu hatırlatarak, "Sağ kolumdan engelliyim. Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Öncelikle şu an hastanede olan Dernek Başkanımız Şükrü Baran'a geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. Allah yardımcısı olsun. Dünya Engelliler Günü diye bir şey yok, çünkü her gün engelliler günüdür. Herkes bir engelli adayıdır. Hiç kimse yarın ne olacağını bilemez. Önemli olan hayatı bilmek ve anlamak. Biz bir gün değil, 365 gün engelliyiz. Bizim sorunumuz şudur; devletin bizi görmesi lazım. Bir engelli nasıl yaşıyor, nasıl yaşatılır görmesi gerekiyor. Bunu belirtmek istiyorum. Ben malulen emekliyim. Bin 100 lira maaş almaktayım. 5 nüfusa bakıyorum. Yani 5 nüfus nasıl bin lira ile geçinebilir. Bunu belirtmek istiyorum. Baştakilerin bunu görmesi lazım. Geçim sıkıntısı çok zor. 3 çocuk okuyor şu anda. Bir engelli olarak büfe işletiyorum. Geçim zor, alışveriş olmuyor artık, millet sıkıntıdadır."

"Zenginler bizi neden görmüyor"

Fakirin ve düşkünlerin hakkı olan zekâtın gerekli yerlere verilmediğini belirten Aslan, "Bize karşı duyarlı arkadaşlar var ama duyarsız insanlar da var. Engellileri görmezlikten gelenler var. Yani herkesi aynı kefeye koymuyoruz ama engellilere yardımcı olmalarını istiyoruz. Özellikle geçitlerde, asansörlerde, bina girişlerinde, ulaşımda bize yardımcı olunması lazım. Ben 93'te trafik kazası geçirdim. Engelli oldum. Ama elhamdülillah çok şükür yaşıyoruz. İnsanlar sanıyor ki her zaman aynı kalacaklar. Ama unutmasınlar, her insan bir engelli adayıdır. Sanmasınlar her zaman dört dörtlük yaşayacaklar. Biz insanlar faniyiz. Gelip geçiciyiz. Bizden durumu çok kötü olanlar var. Yatalak, tekerlekli sandalyeye mahkûm olanlar var. Onlara tavsiyem hiçbir zaman bu durumlarını kendilerine engel görmesinler. Her şey aşılır. Allah güç-kuvvet veriyor. Önemli olan engelleri engel olarak görmemek. Maalesef öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, fakiri engelliyi herkes görmüyor. Malı olan, zekâtını kendi akrabasına veriyor. Maddi-manevi engellilere destek olunsa daha iyi değil mi? Zekât ne içindir? fakiri sevindirmek içindir. Ama maalesef herkes kendi akrabasına veriyor. Minnet yapıyor. Ama kimse engelliyi, fakiri ve garibanı görmüyor." diye konuştu.

"Çoğu engelli arkadaşımızın maaşı kesilmiş"

Çoğu engellinin 3 aylık ve bakıcılık maaşının kesildiğini ifade eden Aslan, "Şu an Midyat'ta 800'e yakın engelli var. Çoğunun bakıcılık maaşı kesilmiş. Neden mi? Asgari ücretle çalıştığı için. Peki, bu engelli ne ile geçinecek. 500 lira veriyorlardı. Onu da kesiyorlar. Bir iş imkânı verseler maaşa gerek yoktur. Şu an devlet bana bir iş verse maaşa gerek yoktur. Çocuklarıma bakardım. Ayrıca Belediye Başkanımızdan destek bekliyoruz. Özellikle yol ve apartman girişlerinde, kaldırımlarda, okula giderken, hastaneye giderken, engellileri rahatlatacak çalışmaların yapılmasını istiyorum. Bu konuda duyarlı olmasını istirham ediyorum." dedi.

Yüzde 60 doğuştan ortopedik engelli olan ve sağ bacağını kullanamayan geçici olarak bir kantine bakan engelli Şehmus Onat ise, gelir testinden dolayı 3 aylık maaşının kesildiğini, insanların kendilerine yardımcı olmak istemesinin kendilerini mutlu ettiğini ifade etti.

"Biz sadece bir gün değil 365 gün engelliyiz"

Sadece bir engelli günü ya da haftasında hatırlanmak istemediklerini ifade eden Onat, "Ben doğuştan yüzde 60 ortopedik engelliyim. Raporum var. Her insan bir engelli adayıdır. Bunun için insanların bunu görmesi ve hayatımızı kolaylaştırmaları lazım. Hayat şartları ile mücadelede bize destek olmalarını istiyoruz. Her konuda bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Mesela şehir hayatında; özellikle asansörlerin, rampaların güzel olması, kaldırımların engellilere göre yapılması bizi mutlu eder. Bizim de hayatımız kolaylaşır. Bu asansör sıkıntısı var. Bazı yerlerde rampalar çok diktir, insan öyle çıkamıyor. Bunların düzeltilmesi lazım. Çok şükür benim durumum iyi. Ama benden durumu daha kötü arkadaşlarımız var. Onları da düşünmemiz lazım. Dernek Başkanımız bize her konuda yardımcı olmaya çalışıyor. Allah ondan razı olsun." dedi.

Sadece bakıcılık maaşı aldığını, normal 3 aylık maaşının ise kesildiğini söyleyen Onat, "Neymiş, gelirimiz fakirlik testini geçiyormuş. Ama biz kiradayız, babam çalışmıyor, 2-3 öğrenci okutuyoruz. Masraflar çok oluyor, maaş yetmiyor. Bu konuda iyileştirme yapılsa iyidir. Kendilerini bizim yerimize koymaları lazım. Çünkü yetmiyor maaşımız. Kiralar pahalı, her şey pahalılaşmış. Kime yeter bu şekilde. Biz 365 gün engelliyiz, sadece bir gün değil. Sadece bir engelli günü ya da haftasında bizi hatırlamalarını istemiyoruz. Bizi her zaman görsünler ve ilgilensinler. Bu çok daha güzel ve daha çok mutlu oluruz. Engelli olmak çok zor ama yine de her halimize şükürler olsun. Her insan bu duruma gelebilir. Bazı insanlar bizi anlıyor, bazısı anlamıyor. Bizi görmüyorlar yani. Böyle olmasa daha güzel olurdu." ifadelerini kullandı. (Süleyman Tunç-İLKHA)