15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin birinci yılında, o gece yaşananları anlatan şehid aileleri; çocuklarının, eşlerinin, babalarının işgale karşı, Müslüman halkın geleceği için sokağa çıktıklarına vurgu yapıyor.
248 kişinin şehid olduğu, 2 bin 196 kişinin de yaralandığı 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında yüreklerindeki acıların ilk günkü gibi olduğunu belirten şehid aileleri, o gece işlenen katliamı unutmayacaklarını ve tüm olup bitenlerin nesilden nesle aktarılması gerektiğini istiyor.
Çocuklarının, eşlerinin, babalarının Türkiye tarihinde görülmemiş bir örneklikle darbeye direndiğini belirten aileler, aradan geçen bir yıl boyunca acılarının hep taze olduğunu dile getirdiler.
15 Temmuz ABD destekli FETÖ darbe girişiminin yaşandığı gece, sokaklara ve meydanlara çıkıp direnlerden ve bu uğurda canlarını feda edenlerden biri olan Ömer Cankatar'ın babası Selahattin Cankatar, o gün yaşadıklarını ve oğlunu gözyaşları içerisinde anlattı.
"Ömer'in benden bile üstün meziyetleri vardı. Hazreti Ömer gibi adaleti vardı. Hiç kimseyi kırmazdı. Gelip beni sarar, okşardı. Şimdi kimse yok, kimsem kalmadı… Hiçbir şeyden tat alamıyorum. Oğlum çok güzel bir insandı. Çok seviyordum, onunla ikimiz bir parça gibiydik." diyen Selahattin Cankatar, oğlunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbecilere direndiği sırada başından vurulmasıyla olay yerinde şehid olduğunu belirtti.
İLKHA muhabirlerine konuşan baba Cankatar, oğlunun yardımsever ve Hz. Ömer timsali bir adalet anlayışının olduğunu belirterek, oğlu Ömer'i çok özlediğini ve sürekli kabrini ziyaret ettiğini söyledi.
"Hayatı fedakârlıklarla geçti"
Zorluklar içerisinde bir hayat yaşayan Ömer'in şehid edildiğinde 33 yaşında olduğunu ifade eden baba Cankatar, "Ömer, hep meşakkatli bir hayat yaşadı. Hayatı hep fedakârlıklarla geçti. Bizlere bakıyordu. Çok güzel bir insandı benim oğlum. Ailesine düşkün, herkesin yardımına koşan bir insandı. Bizlerin geçimini o sağlıyordu. Allah ondan binlerce defa razı olsun." diye konuştu.
"Hz Ömer gibi adaleti vardı"
Oğlu Ömer'in kendisinden üstün meziyetlere sahip olduğunu vurgulayan Cankatar, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı.
Oğluyla tek parça olduklarını söyleyen Cankatar, "O geceyi sonradan arkadaşlarından öğrendik, duyduk. Tam eğildiği sırada kafasına mermi isabet etmiş ve orada şehid olmuş. Normalde Ömer, atik bir insandı, ama o anda kendini koruyamamış. Allah ondan razı olsun. Ömer'in benden bile üstün meziyetleri vardı. Hz Ömer gibi adaleti vardı. Hiç kimseyi kırmazdı. Gelip beni sarar, okşardı. Şimdi kimse yok, kimsem kalmadı… Hiçbir şeyden tat alamıyorum. Oğlum çok güzel bir insandı. Çok seviyordum onu, ikimiz bir parça gibiydik." ifadelerini kullandı.
"Kızıyorlar bana 'kendini toparla' diye, yapamıyorum ki çok özlüyorum"
Ömer'siz yaşamanın zor olduğunu ifade eden baba Cankatar, o gece yanında olmayı çok istediğini belirterek, "Keşke o gece yanında olsaydım. Belki kollardım, bir şey yapardım, ama olmadı. Rabbim onu sevdi ve aldı. Ömer nerde çalıştıysa herkes ondan razıydı. Herkes severdi. Mezarına hep geliyorum. Onsuz yapamıyorum. Kızıyorlar bana 'kendini toparla' diye. Yapamıyorum ki çok özlüyorum. Rabbim bizi kavuştursa birleştirse çok iyi olur. Biz onunla arkadaş gibiydik, her şeyini bana anlatıyordu." dedi.
Katilleri Allah'a havale ettiğini, Allah'ın adaletinin daha kuvvetli olduğunu vurgulayan Selahattin Cankatar, "Kim suçluysa Rabbim ona ceza verecektir. Ben Allah'a havale ediyorum. Allah'ın adaleti daha kuvvetlidir. Devlet gerekeni yapıyor, ama önemli olan Allah'ın adaletidir. O'nun adaleti hassastır. Bazı kanı bozuk olanlar, satılmışlar var, onlar davayı karıştırıyorlar. Devlet gerekeni yapıyor, ama içimizde satılmış hainler var." diye konuştu.
İstanbul Fatih’te doğup büyüyen Ömer Cankatar, eğitim yıllarını da burada tamamladı. Meslek lisesinde muhasebe bölümünü okuyan Cankatar, 15 Temmuz gecesi annesine, "Anne, ben de gitsem şehit olsam tek kurşunla" demiş ve bir daha dönmemişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbecilere direndiği sırada kafasından vurularak olay yerinde şehid olan Ömer Cankatar, 17 Temmuz Pazar günü Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi. (Mustafa Bikeç, Zeki Aras - İLKHA)
NOT: "Tanıkların dilinden 15 Temmuz Direnişi" başlıklı haber dizisinin yarın yayımlanacak üçüncü bölümünde Ramazan Tekin, şehid olan eşi Türkan Türkmen Tekin'i anlatacak.
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne kadar günümüzde enerji arzında bir kriz yaşanmıyorsa da, enerji arz güvenliğinin temini noktasında her zaman hazırlıklı olmak önemlidir." dedi.
İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık (Tunceli) Belediye Başkanlarının PKK ile bağlantılı suçlardan ceza almaları ve soruşturmaları devam etmesi nedeniyle bu belediyelere ilgili vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığını duyurdu.
Ekim 2023'ten bu yana devam eden işgal rejimi saldırıları nedeniyle 420 bin Suriyeli mültecinin anavatanlarına döndüğü belirtildi.