Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, sosyal medya ve bazı basın kuruluşları tarafından Van'ın şebeke suyunun kirli olduğu ve suyu kullanan birçok kişinin ishal olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

VASKİ hizmet binasında kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelen Kaplan, son zamanlarda içme suyu ile ilgili ortaya atılan iddiaların gerçek dışı olduğunu söyleyerek, Van'ın içme suyunun sağlıklı olduğunu ifade etti.

VASKİ olarak bayram sonrası yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Kaplan, "VASKİ olarak üzücü bir şekilde son bir hafta içerisinde bazı haber sitelerinde ve akabinde sosyal medyada özellikle VASKİ tarafından insani amaçlı sağlanan suyun ishal ve kusma gibi hastalıklara neden olduğu iddiaları ortaya atıldı. Biz de bu konuyla alakalı bilgilendirme amaçlı sizlerle bir araya geldik." dedi.

"Van'ın içme suyu sağlıklıdır"

Van'ın içme suyunun kaynak suyu olduğunu ve arıtılmasına gerek olmadığını ifade eden Kaplan, "Van merkeze su sağlayan şebeke hatlarımız Gürpınar ilçesindeki Bejingir su kaynağından çıkan su, kapalı bir şekilde Şabaniye su depomuza gelmektedir. Burada hem gaz hem de sıvı klorlar ile suyumuz klorlanmaktadır. Bazıları şehrin aşağı kısımlarına diğerleri de şehrin yukarı kısımlarındaki diğer su depolarımıza aktarılmaktadır. Yani Van'ın içme suyu bir kaynak suyudur. Bu nedenle herhangi bir arıtmadan geçirilmesine gerek yoktur. Çünkü kaynak da sürekli olarak kontrol altındadır. Depolarımızda klorlama sistemi yapılarak arıtma sağlanmaktadır." diye konuştu.

"Şebeke içme suyu ile ilgili kontroller Sağlık İl Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır"

İçme suyu denetimlerinin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından devamlı olarak yapıldığını belirten Kaplan, şunları söyledi:

"İçme suyu ile ilgili sürekli olarak kontroller yapılmaktadır. Bunun kontrol yetkisi de belediyemiz ve VASKİ'miz de değil, İl Sağlık Müdürlüğümüzdedir. Bu 17 Şubat 2005 tarih 25730 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 'İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikle' belirlenmiştir. Bunu belirleyen de belediyeler değil. İçme suyu ve insani tüketim amaçlı suların kontrol yetkisi Sağlık Bakanlığındadır. Bizim müdahalemiz dışında sık aralıklarla bizden bağımsız olarak il ve ilçe sağlık müdürlüklerine giden şikâyetler ve normal rutin denetimler ile içme suları denetlenmektedir. Bu bizden bağımsız bir şekilde yapılmaktadır."

"Şebeke suyundan kaynaklı herhangi bir hastalık saptanmamıştır"

Kentteki hiçbir hastanede şebeke suyunun hastalık yaptığı ile ilgili herhangi bir raporun verilmediğini vurgulayan Kaplan, "Haziran ve temmuz ayında içme suyu ile alakalı yapılmış test sonuçlarını paylaşmak isterim. Bu testler halk sağlığı laboratuvarları tarafından yapılmıştır. Bu test sonuçlarına göre, bizim içme sularımızda herhangi bir hastalık yapacak mikrobiyolojik bir belirti yoktur. Bu da test edilmiş ve raporları bizlere gönderilmiştir. Bu gizli bir şey değildir, istediğiniz zaman bu raporlara ulaşabilirsiniz. Bizim yapmış olduğumuz bir çalışmayı da size anlatayım. Şikâyetçi olan birkaç vatandaşımız ile görüşme yaptık. Neyden dolayı şikâyetçisiniz dediğimizde, 'Çocuğumuz ishal oldu' dediler. Peki, hangi hastaneye gittiniz dediğimizde bize hastane ismi verdiler. Hastanede gittiği doktor ile görüştüğümüzde, hastalığın içme suyundan mı kaynaklandığını sorduğumuzda da 'Öyle bir durum yok' dedi. Daha sonra detaylı bir araştırma yaptığımızda hem şehrimizde hem diğer şehirlerde havaların ısınmasıyla birlikte insanların sokağa çıktığını, çimlerde oturduğunu, yıkamadan meyveleri ağaçtan koparıp yediğini, hatta musluktan ağızlarını dayayarak su içtiklerinde mikrobun bulaştığını gözlemledik. Bir kez daha belirtmek isterim, hiçbir hastanede doktorlar 'Sudan hasta oldunuz.' gibi bir söylem kullanmamıştır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)