USD 5.31
EUR 6.02
GBP 6.93
Gram Altın 229.51
Cumhuriyet Altını 1530.83
  • Kurumsal
    • Yasal Uyarı
    • Vizyonumuz
    • Misyonumuz
    • Künye
    • Gizlilik
    • Abonelik Sözleşmesi
  • Abone İşlemleri
    • Abone Kayıt
    • Abone Girişi

İLKHA-İlke Haber Ajansı

  • Anasayfa
  • Haber
    • SİYASET
    • DÜNYA
    • BİLİM ve TEKNOLOJİ
    • SAĞLIK ve YAŞAM
    • EĞİTİM
    • MEVLİD-İ NEBİ
    • RÖPORTAJ
    • EKONOMİ
    • KÜLTÜR ve SANAT
    • BİYOGRAFİ
    • ANALİZ
    • 6284 SAYILI KANUN VE GENÇ EVLİLİK MAĞDURLARI
    • Arşiv
    • TÜM HABERLER
    • TÜM MANŞETLER
  • Foto
  • Video
  • Türkiye
      • ADANA
      • ADIYAMAN
      • AFYONKARAHİSAR
      • AĞRI
      • AKSARAY
      • AMASYA
      • ANKARA
      • ANTALYA
      • ARDAHAN
      • ARTVİN
      • AYDIN
      • BALIKESİR
      • BARTIN
      • BATMAN
      • BAYBURT
      • BİLECİK
      • BİNGÖL
      • BİTLİS
      • BOLU
      • BURDUR
      • BURSA
      • ÇANAKKALE
      • ÇANKIRI
      • ÇORUM
      • DENİZLİ
      • DİYARBAKIR
      • DÜZCE
      • EDİRNE
      • ELAZIĞ
      • ERZİNCAN
      • ERZURUM
      • ESKİŞEHİR
      • GAZİANTEP
      • GİRESUN
      • GÜMÜŞHANE
      • HAKKARİ
      • HATAY
      • IĞDIR
      • ISPARTA
      • İSTANBUL
      • İZMİR
      • KAHRAMANMARAŞ
      • KARABÜK
      • KARAMAN
      • KARS
      • KASTAMONU
      • KAYSERİ
      • KİLİS
      • KIRIKKALE
      • KIRKLARELİ
      • KIRŞEHİR
      • KOCAELİ
      • KONYA
      • KÜTAHYA
      • MALATYA
      • MANİSA
      • MARDİN
      • MERSİN
      • MUĞLA
      • MUŞ
      • NEVŞEHİR
      • NİĞDE
      • ORDU
      • OSMANİYE
      • RİZE
      • SAKARYA
      • SAMSUN
      • ŞANLIURFA
      • SİİRT
      • SİNOP
      • ŞIRNAK
      • SİVAS
      • TEKİRDAĞ
      • TOKAT
      • TRABZON
      • TUNCELİ
      • UŞAK
      • VAN
      • YALOVA
      • YOZGAT
      • ZONGULDAK
  • TR
  • EN
  • AR
  • FA
  • KU
    • Kurmancî
    • سۆرانی
İmsak 06:47 Öğle 13:09 İkindi 15:27 Akşam 17:47 Yatsı 19:14
8°C
  • +90 536 361 88 88

A A A

“İslami faaliyetlerimize en büyük engel misyonerler”

Eklenme : 2018-07-19 12:47

KAMPALA - Dava Hareketi Lideri Uwancala, Uganda’da, büyük imkânsızlıklar içinde yaptıkları davet çalışmalarının en büyük düşmanlarının Batı destekli misyonerler olduğunu söyledi.

“İslami faaliyetlerimize en büyük engel misyonerler”

Uganda’da büyük imkânsızlıklar içinde, İslami tebliğ ve davet çalışmalarına devam ettiklerini belirten Dava Hareketi Lideri Abdulraşit Şaban Uwancala, Batı destekli misyonerlerin, yaptıkları çalışmaları sürekli olarak baltalamaya çalıştıklarını söyledi.

Çalışmalarına en büyük düşmanlığı yapanların bu misyonerler olduğunu belirten Uwancala, kendilerinin yaptıkları tebliğ çalışmalarının hemen sonrasında misyonerlerin, gittikleri yerlere hediyelerle giderek çalışmalarını etkisizleştirmeye çalıştıklarını söyledi.

Ugandalı İslam davetçilerinin büyük imkânsızlıklar, maddi mahrumiyetler ve baskılar eşliğinde tebliğ çalışmalarını yürüttüklerini belirten Uwancala, İslamiyet’in yayılması için, ulaşım sıkıntılarına rağmen köy köy dolaşarak halkı İslam’a davet ettiklerini söyledi.

Misyonerlerin büyük imkânlara sahip olduklarını, çalışma yaptıkları köylere kendilerinden sonra hediyeler eşliğinde giderek Hıristiyanlık propagandası yaptıklarını ve İslami çalışmaları sekteye uğrattıklarını belirten Uwancala, tüm olumsuzluklara rağmen davet çalışmalarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.

 “Kur’an ile İncil’i karşılaştırarak, Kur’an’ın hak kitap olduğunu anlatıyoruz”

Davet çalışmalarıyla ilgili İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Dava Hareketi Lideri Abdulraşit Şaban Uwancala, “Uganda’da İslami dava programında görevliyim. Camilerde ve cami dışındaki bölgelerde İslamiyet’i anlatıyoruz. Cami içindeki programlarımızda, hafta sonları sabahtan akşama kadar çocuklara ve Müslüman kardeşlerimize İslamiyet’i anlatıyoruz. Dışarıda yaptığımız İslami faaliyetlerde ise Kur’an-ı Kerim ile İncil’i karşılaştırarak, oradaki insanları çağırıp onlara Kur’an’ın hak kitap olduğunu anlatıyoruz.” dedi.

“Mescitlerimiz otlardan oluşuyor”

Bazen ottan mescitlerde İslami çalışmalar yaptıklarını ifade eden Uwancala, “Camilerde Müslümanlara süreleri öğretiyoruz. İslam’ın ve imanın şartlarını öğretmeye çalışıyoruz. İslam’ı anlatmak için gittiğimiz yerlere kitap götürmeye çalışıyoruz. Yanımızda götürdüğümüz tahta üzerinde tebeşirle Elif-Ba’yı öğretmeye çalışıyoruz. İslam’ı anlattığımız mescit ortamları bölgeden bölgeye değişiyor. Bazı bölgelerdeki mescitlerimiz otlardan yapılmış. Şehir merkezlerinde de beton yapıdan mescitlerimiz var.” diye konuştu.

“Müslümanların eğitim alacağı alanlar azdır”

Uwancala, konuşmasına şöyle devam etti: “Ama yeni Müslüman olanlara yönelik yaşadığımız sıkıntılardan bir tanesi de yeni Müslümanların eğitim alacağı alanlarımızın az olmasıdır. Örneğin, bir kişi Müslüman olduktan sonra ona bir saat İslamiyet’i anlatmak veya yaşatmak, İslami bilgileri verebilmek imkânsızdır. O yüzden bulunduğumuz bölgelerde veya İslami faaliyetleri yaptığımız yerlerde mescidimizin yanında, aynı zamanda yeni Müslüman olan insanlara ‘İslam nedir, nasıl yaşanır?’ gibi konularda bizim de bir süre orada kalıp eğitim vermemiz lazımdır.  O kişi İslam’ı anladıktan sonra köyüne veya memleketine geri dönmesini istiyoruz.”

“Bazen yemek bulmada sıkıntı yaşıyoruz”

İslami tebliğ için gittikleri yerlerde çoğu zaman yiyecek bulmakta zorluk çektiklerini vurgulayan Uwancala, “Yeni Müslüman olan kardeşlerimiz olduğu zaman o dönemde yaşadığımız bazı sıkıntılar oluyor. Örneğin, bir yere, dava programına gittiğimiz zaman sabahtan akşama kadar o yerde faaliyet gösteriyoruz. Orada bazen yemek bulmada sıkıntı yaşıyoruz. Bizim de orada programa katılan insanların da böyle bir sıkıntısı var. Yeni Müslüman olan kardeşleri sahiplenmek için hastalığı varsa ilaç vermek, yeni Müslüman olduğu için ona bir elbise, takke hediye etmek manasında yardımlarımız olmalı ama maalesef imkânsızlıklardan dolayı eksik kalıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İmkânımız varsa yeni Müslüman olanlara bir ay dini eğitim veriyoruz”

Yeni Müslüman olanlara imkânsızlıklar içinde İslami eğitim verdiklerini aktaran Uwancala, “İslamiyet’i anlatmak için gittiğimiz bölgelerde hoparlörümüzü de kendimizle götürüyoruz. Buralara tek başıma değil, yaklaşık 12 kişiyle birlikte gidiyoruz. Ondan sonra gittiğimiz yerlerde başlıyoruz İslam’ı anlatmaya. İslam’ı anlatırken hoparlörün sesi çevreye ulaştığından dolayı insanlar yavaş yavaş gelip kalabalık oluşturmaya başlıyor. Ondan sonra bu şekilde İslam’ı anlatmaya başlıyoruz. İslami tebliğden sonra eğer birileri Müslüman oluyorsa onları mescide götürüyoruz ve eğer imkânımız varsa bir aya yakın onlara eğitim vermeye çalışıyoruz.” dedi.

“Bayanları eğiteceğimiz bir yerimiz yok”

Yeni Müslüman olan bayanlara dini eğitim verecek yerlerinin olmamasının sıkıntısını yaşadıklarına dikkat çeken Uwancala, şunları söyledi:

“Bizim yaşadığımız sıkıntılardan bir diğeri de, İslam’ı anlattığımız zaman bizi bayanlar da dinliyor ve bayanlardan da Müslüman olanlar var. Bizim, bu bayanları eğiteceğimiz bir yerimiz maalesef yok. Onları alıp götüremiyoruz da. O yüzden böyle bir açığımız var. Onların bir merkezi olsa, Müslüman olduktan sonra onlara İslam’ın anlatılmasına imkan bulunabilseydi çok iyi olurdu.”

“Müslüman olanları çevirmeye çalışıyorlar”

İslam’ı anlattıkları bölgeden ayrıldıktan sonra misyonerlerin, yaptıkları tebliğ çalışmalarını baltalamaya çalıştığına dikkat çeken Uwancala, “İslam’ı anlattığımız bölgelerden biz ayrıldıktan sonra bazı misyoner gruplar geliyor ve onlara, ‘Siz dininizi değiştirmeyin, İslam aslında şöyle değil böyledir’ diyerek çalışmalarımızı baltalıyorlar. Ondan sonra kendi dinlerini anlatarak, bazı hediyeler veriyor ve onları tekrardan İslam dininden çıkarmaya çalışıyorlar. Bu gibi sıkıntılar da yaşıyoruz. Gittiğimiz yerlerde bazen hoparlör bile koymamızı engelliyorlar. Faaliyet yapmamızı engelliyorlar. Bu sıkıntıları aşmak için program yapmadan önce oradaki hükümet yetkililerinden izin alıyoruz. İzin almamıza rağmen bazen bu misyonerler tarafından dolduruşa getirilen halk engel oluyor.” şeklinde konuştu.

“Biz neyi başarmaya çalıştıysak, misyonerler onu yıkmaya çalışıyor”

Konuşmasının devamında Uwancala, şunları kaydetti: “Misyonerlerde Uganda’da faaliyetlerde bulunuyor. Bizler İslam’ı anlattığımız yerlerden ayrıldıktan hemen sonra nerede bir faaliyet yaptıysak, onlarda hemen oralarda faaliyete başlıyorlar. Biz neyi başarmaya ve izah etmeye çalıştıysak, onlarda onu yıkmaya çalışıyorlar. Bizim, misyonerlerin karşısında üç temel sıkıntımız var. Birinci sıkıntımız; bizim hoparlörümüz, misyonerlerin hoparlörüyle karşılaştırıldığı zaman onların çok güçlü malzemeleri var. İkincisi, girdikleri yere hediyelerle milletin gönlünü alabiliyorlar. Üçüncüsü, biz sıkıntı yaşadığımız birçok noktada tıkanıp kalıyoruz. Onlar ise Avrupa ve Amerika’dan aldıkları desteklerden dolayı bu anlamda dur durak bilmiyor, kuvvetli bir şekilde ilerliyorlar.”

“Yardımlar bize gelmiyor”

Dünya Müslümanlarının Uganda halkı adına Diyanet kurumuna yaptığı yardımların kendilerine ulaşmadığını belirten Uwancala, “Eğer İslam ülkelerinden buraya bir yardım gelse, o yardım direkt bize gelmiyor. Yardımlar buranın Diyanetine gidiyor ve biz diyanetten hiçbir şekilde yardım alamıyoruz, o yardım hiçbir şekilde bize ulaşmıyor.  Derneklerin yaptığı faaliyetler içerisinde evet, bazı yardımlar oluyor ama bizim yolumuzu açacak şekilde değil bu yardımlar.” dedi.

“Ulaşım bizim için çok büyük bir sıkıntıdır”

İslam’ı anlatırken yaşadıkları sıkıntıları sıralayan Uwancala, “Bizim öncelikli ihtiyaçlarımızdan bir tanesi, kendimizi izah ettiğimiz zaman sesimizin daha gür çıkması için bize daha kuvvetli mikrofon, jeneratör, ses düzeni, hoparlör gibi şeylere ihtiyacımız var. İkincisi, bölgeden bir başka bölgeye gittiğimiz zaman yaşadığımız en büyük sıkıntılardan birisi ulaşımdır. Ulaşım bizim için çok büyük bir sıkıntıdır. Bir yerden başka bir yere gidip gelebilmek büyük bir sıkıntı oluşturuyor. Üçüncüsü, bulunduğumuz noktada bazen iki veya üç gün kalıyoruz ve buralarda yemek bulmakta bile sıkıntı çekiyoruz. Zaten zar zor kendimizi buraya atmışız, bırak millete hediye vermeyi kendimiz bile yemek bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Yeni Müslüman olan kişilere eğitimlerini verdikten sonra memleketine gönderdiğimizde bu zatlara elbise, takke ve kitap tarzında hediye veremiyoruz. Yeni Müslüman olan bayan ve erkekler için merkezler oluşturamıyoruz.” diye konuştu.

“Dünya Müslümanları dava programlarına destek olabilirler”

Son olarak dünya Müslümanlarının Uganda’da yapabilecekleri işlere dikkat çeken Uwancala, şöyle konuştu:

“Dünya Müslümanları dava programlarına destek olabilirler. Mescitlerimiz var, onlara destek olabilirler, mescit inşa edebilirler. Su kuyuları açabilirler. Yetimlerimiz var, sahipsizdirler onlara yetimhane açabilirler. Bölgede Müslüman çocukları var, onlara İslam’ın anlatılması lazım. Bu noktada bizlere destek olabilirler.”(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)



“İslami faaliyetlerimize en büyük engel misyonerler”

KAMPALA - Dava Hareketi Lideri Uwancala, Uganda’da, büyük imkânsızlıklar içinde yaptıkları davet çalışmalarının en büyük düşmanlarının Batı destekli misyonerler olduğunu söyledi.

Uganda’da büyük imkânsızlıklar içinde, İslami tebliğ ve davet çalışmalarına devam ettiklerini belirten Dava Hareketi Lideri Abdulraşit Şaban Uwancala, Batı destekli misyonerlerin, yaptıkları çalışmaları sürekli olarak baltalamaya çalıştıklarını söyledi.

Çalışmalarına en büyük düşmanlığı yapanların bu misyonerler olduğunu belirten Uwancala, kendilerinin yaptıkları tebliğ çalışmalarının hemen sonrasında misyonerlerin, gittikleri yerlere hediyelerle giderek çalışmalarını etkisizleştirmeye çalıştıklarını söyledi.

Ugandalı İslam davetçilerinin büyük imkânsızlıklar, maddi mahrumiyetler ve baskılar eşliğinde tebliğ çalışmalarını yürüttüklerini belirten Uwancala, İslamiyet’in yayılması için, ulaşım sıkıntılarına rağmen köy köy dolaşarak halkı İslam’a davet ettiklerini söyledi.

Misyonerlerin büyük imkânlara sahip olduklarını, çalışma yaptıkları köylere kendilerinden sonra hediyeler eşliğinde giderek Hıristiyanlık propagandası yaptıklarını ve İslami çalışmaları sekteye uğrattıklarını belirten Uwancala, tüm olumsuzluklara rağmen davet çalışmalarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.

 “Kur’an ile İncil’i karşılaştırarak, Kur’an’ın hak kitap olduğunu anlatıyoruz”

Davet çalışmalarıyla ilgili İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Dava Hareketi Lideri Abdulraşit Şaban Uwancala, “Uganda’da İslami dava programında görevliyim. Camilerde ve cami dışındaki bölgelerde İslamiyet’i anlatıyoruz. Cami içindeki programlarımızda, hafta sonları sabahtan akşama kadar çocuklara ve Müslüman kardeşlerimize İslamiyet’i anlatıyoruz. Dışarıda yaptığımız İslami faaliyetlerde ise Kur’an-ı Kerim ile İncil’i karşılaştırarak, oradaki insanları çağırıp onlara Kur’an’ın hak kitap olduğunu anlatıyoruz.” dedi.

“Mescitlerimiz otlardan oluşuyor”

Bazen ottan mescitlerde İslami çalışmalar yaptıklarını ifade eden Uwancala, “Camilerde Müslümanlara süreleri öğretiyoruz. İslam’ın ve imanın şartlarını öğretmeye çalışıyoruz. İslam’ı anlatmak için gittiğimiz yerlere kitap götürmeye çalışıyoruz. Yanımızda götürdüğümüz tahta üzerinde tebeşirle Elif-Ba’yı öğretmeye çalışıyoruz. İslam’ı anlattığımız mescit ortamları bölgeden bölgeye değişiyor. Bazı bölgelerdeki mescitlerimiz otlardan yapılmış. Şehir merkezlerinde de beton yapıdan mescitlerimiz var.” diye konuştu.

“Müslümanların eğitim alacağı alanlar azdır”

Uwancala, konuşmasına şöyle devam etti: “Ama yeni Müslüman olanlara yönelik yaşadığımız sıkıntılardan bir tanesi de yeni Müslümanların eğitim alacağı alanlarımızın az olmasıdır. Örneğin, bir kişi Müslüman olduktan sonra ona bir saat İslamiyet’i anlatmak veya yaşatmak, İslami bilgileri verebilmek imkânsızdır. O yüzden bulunduğumuz bölgelerde veya İslami faaliyetleri yaptığımız yerlerde mescidimizin yanında, aynı zamanda yeni Müslüman olan insanlara ‘İslam nedir, nasıl yaşanır?’ gibi konularda bizim de bir süre orada kalıp eğitim vermemiz lazımdır.  O kişi İslam’ı anladıktan sonra köyüne veya memleketine geri dönmesini istiyoruz.”

“Bazen yemek bulmada sıkıntı yaşıyoruz”

İslami tebliğ için gittikleri yerlerde çoğu zaman yiyecek bulmakta zorluk çektiklerini vurgulayan Uwancala, “Yeni Müslüman olan kardeşlerimiz olduğu zaman o dönemde yaşadığımız bazı sıkıntılar oluyor. Örneğin, bir yere, dava programına gittiğimiz zaman sabahtan akşama kadar o yerde faaliyet gösteriyoruz. Orada bazen yemek bulmada sıkıntı yaşıyoruz. Bizim de orada programa katılan insanların da böyle bir sıkıntısı var. Yeni Müslüman olan kardeşleri sahiplenmek için hastalığı varsa ilaç vermek, yeni Müslüman olduğu için ona bir elbise, takke hediye etmek manasında yardımlarımız olmalı ama maalesef imkânsızlıklardan dolayı eksik kalıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İmkânımız varsa yeni Müslüman olanlara bir ay dini eğitim veriyoruz”

Yeni Müslüman olanlara imkânsızlıklar içinde İslami eğitim verdiklerini aktaran Uwancala, “İslamiyet’i anlatmak için gittiğimiz bölgelerde hoparlörümüzü de kendimizle götürüyoruz. Buralara tek başıma değil, yaklaşık 12 kişiyle birlikte gidiyoruz. Ondan sonra gittiğimiz yerlerde başlıyoruz İslam’ı anlatmaya. İslam’ı anlatırken hoparlörün sesi çevreye ulaştığından dolayı insanlar yavaş yavaş gelip kalabalık oluşturmaya başlıyor. Ondan sonra bu şekilde İslam’ı anlatmaya başlıyoruz. İslami tebliğden sonra eğer birileri Müslüman oluyorsa onları mescide götürüyoruz ve eğer imkânımız varsa bir aya yakın onlara eğitim vermeye çalışıyoruz.” dedi.

“Bayanları eğiteceğimiz bir yerimiz yok”

Yeni Müslüman olan bayanlara dini eğitim verecek yerlerinin olmamasının sıkıntısını yaşadıklarına dikkat çeken Uwancala, şunları söyledi:

“Bizim yaşadığımız sıkıntılardan bir diğeri de, İslam’ı anlattığımız zaman bizi bayanlar da dinliyor ve bayanlardan da Müslüman olanlar var. Bizim, bu bayanları eğiteceğimiz bir yerimiz maalesef yok. Onları alıp götüremiyoruz da. O yüzden böyle bir açığımız var. Onların bir merkezi olsa, Müslüman olduktan sonra onlara İslam’ın anlatılmasına imkan bulunabilseydi çok iyi olurdu.”

“Müslüman olanları çevirmeye çalışıyorlar”

İslam’ı anlattıkları bölgeden ayrıldıktan sonra misyonerlerin, yaptıkları tebliğ çalışmalarını baltalamaya çalıştığına dikkat çeken Uwancala, “İslam’ı anlattığımız bölgelerden biz ayrıldıktan sonra bazı misyoner gruplar geliyor ve onlara, ‘Siz dininizi değiştirmeyin, İslam aslında şöyle değil böyledir’ diyerek çalışmalarımızı baltalıyorlar. Ondan sonra kendi dinlerini anlatarak, bazı hediyeler veriyor ve onları tekrardan İslam dininden çıkarmaya çalışıyorlar. Bu gibi sıkıntılar da yaşıyoruz. Gittiğimiz yerlerde bazen hoparlör bile koymamızı engelliyorlar. Faaliyet yapmamızı engelliyorlar. Bu sıkıntıları aşmak için program yapmadan önce oradaki hükümet yetkililerinden izin alıyoruz. İzin almamıza rağmen bazen bu misyonerler tarafından dolduruşa getirilen halk engel oluyor.” şeklinde konuştu.

“Biz neyi başarmaya çalıştıysak, misyonerler onu yıkmaya çalışıyor”

Konuşmasının devamında Uwancala, şunları kaydetti: “Misyonerlerde Uganda’da faaliyetlerde bulunuyor. Bizler İslam’ı anlattığımız yerlerden ayrıldıktan hemen sonra nerede bir faaliyet yaptıysak, onlarda hemen oralarda faaliyete başlıyorlar. Biz neyi başarmaya ve izah etmeye çalıştıysak, onlarda onu yıkmaya çalışıyorlar. Bizim, misyonerlerin karşısında üç temel sıkıntımız var. Birinci sıkıntımız; bizim hoparlörümüz, misyonerlerin hoparlörüyle karşılaştırıldığı zaman onların çok güçlü malzemeleri var. İkincisi, girdikleri yere hediyelerle milletin gönlünü alabiliyorlar. Üçüncüsü, biz sıkıntı yaşadığımız birçok noktada tıkanıp kalıyoruz. Onlar ise Avrupa ve Amerika’dan aldıkları desteklerden dolayı bu anlamda dur durak bilmiyor, kuvvetli bir şekilde ilerliyorlar.”

“Yardımlar bize gelmiyor”

Dünya Müslümanlarının Uganda halkı adına Diyanet kurumuna yaptığı yardımların kendilerine ulaşmadığını belirten Uwancala, “Eğer İslam ülkelerinden buraya bir yardım gelse, o yardım direkt bize gelmiyor. Yardımlar buranın Diyanetine gidiyor ve biz diyanetten hiçbir şekilde yardım alamıyoruz, o yardım hiçbir şekilde bize ulaşmıyor.  Derneklerin yaptığı faaliyetler içerisinde evet, bazı yardımlar oluyor ama bizim yolumuzu açacak şekilde değil bu yardımlar.” dedi.

“Ulaşım bizim için çok büyük bir sıkıntıdır”

İslam’ı anlatırken yaşadıkları sıkıntıları sıralayan Uwancala, “Bizim öncelikli ihtiyaçlarımızdan bir tanesi, kendimizi izah ettiğimiz zaman sesimizin daha gür çıkması için bize daha kuvvetli mikrofon, jeneratör, ses düzeni, hoparlör gibi şeylere ihtiyacımız var. İkincisi, bölgeden bir başka bölgeye gittiğimiz zaman yaşadığımız en büyük sıkıntılardan birisi ulaşımdır. Ulaşım bizim için çok büyük bir sıkıntıdır. Bir yerden başka bir yere gidip gelebilmek büyük bir sıkıntı oluşturuyor. Üçüncüsü, bulunduğumuz noktada bazen iki veya üç gün kalıyoruz ve buralarda yemek bulmakta bile sıkıntı çekiyoruz. Zaten zar zor kendimizi buraya atmışız, bırak millete hediye vermeyi kendimiz bile yemek bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Yeni Müslüman olan kişilere eğitimlerini verdikten sonra memleketine gönderdiğimizde bu zatlara elbise, takke ve kitap tarzında hediye veremiyoruz. Yeni Müslüman olan bayan ve erkekler için merkezler oluşturamıyoruz.” diye konuştu.

“Dünya Müslümanları dava programlarına destek olabilirler”

Son olarak dünya Müslümanlarının Uganda’da yapabilecekleri işlere dikkat çeken Uwancala, şöyle konuştu:

“Dünya Müslümanları dava programlarına destek olabilirler. Mescitlerimiz var, onlara destek olabilirler, mescit inşa edebilirler. Su kuyuları açabilirler. Yetimlerimiz var, sahipsizdirler onlara yetimhane açabilirler. Bölgede Müslüman çocukları var, onlara İslam’ın anlatılması lazım. Bu noktada bizlere destek olabilirler.”(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)

YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.

Etiketler UGANDA KAMPALA MİSYONERLER YARDIM SU KUYUSU CAMİ EMPERYALİZM İSLAM MÜSLÜMANLAR
Kategoriler RÖPORTAJ

"28 Şubat büyük projeydi ve her ayağı mevcuttu"

2019-02-20 13:37:00

28 Şubat Kadın Platformu Başkanı Mine İpek, "28 Şubat postmodern darbesini sadece üniversitedeki öğrenciler üzerinden tanımlarsak çok eksik değerlendirme olur. Ekonomik, sosyal ve medya anlamında büyük projeydi ve her ayağı mevcuttu." dedi.

"28 Şubat’ın başörtülü kadınlara yaşattığı acılar dinmedi"

2019-02-19 12:40:00

Cumhuriyet tarihinin kara lekelerinden olan "28 Şubat post modern darbe"de başörtülü kadınların yaşadıklarını konu edinerek yüksek lisans tezi hazırlayan 28 Şubat mağdurlarından Araştırma Görevlisi Deniz Işıker Bedir, çarpıcı tespitlerde bulundu.

"28 Şubatçılar hâlâ aramızda bir yere gitmediler"

2019-02-19 12:11:27

28 Şubatçıların hâlâ aramızda olduğuna ve bir yere gitmediklerine dikkat çeken Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Yusuf Tanrıseven, ellerine güç geçtikleri takdirde bu gücü daha fazla kullanacaklarının altını çizdi.

TÜM HABERLER

Onlarca hayvan zehirlenerek telef oldu

​Batman’da bir köyde onlarca hayvan ani bir şekilde telef olmasının ardından yetkililer tarafından yapılan açıklama, telef olan hayvanların zehirlendikleri belirtildi.

"Yaşlılarımıza sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır"

Birinci Yaşlılık Şûrası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşlılara sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak olduğunu vurguladı.

Marmara ve Kuzey Ege için sis uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara Bölgesi'nin geneli ile Kuzey Ege'de sise karşı vatandaşları uyardı.

Akdeniz'de 4.2 büyüklüğünde deprem

AFAD, Akdeniz'de 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı.

"Toplumda ahlak oturmamışsa hiçbir proje etkin olmaz"

​Basınla bir araya gelen Saadet Partisi Batman Belediye başkan adayı İlhami Işık, "Toplumda ortaklaşmış bir ahlak, vicdan oturmamışsa hiçbir proje etkin olmaz." dedi.
TÜM HABERLER

ANALİZ

Analiz Haber

Bebeklerin terk edilmeleri ve katledilmelerindeki artış dikkat çekiyor

Analiz Haber

İslam düşmanlığıyla bilinen Fransa yine gündemde

Analiz Haber

ABD emperyalizminin hedefindeki ülke: Venezuela

Analiz Haber

Dünyanın en çok zulüm gören halkı: Rohingya Müslümanları

Analiz Haber

"Kardeşlik bağını koruyun çünkü sizin silah ve mühimmatınız budur"

Röportaj

"28 Şubat büyük projeydi ve her ayağı mevcuttu"

"28 Şubat büyük projeydi ve her ayağı mevcuttu"

1
"28 Şubat’ın başörtülü kadınlara yaşattığı acılar dinmedi"

"28 Şubat’ın başörtülü kadınlara yaşattığı acılar dinmedi"

2
"28 Şubatçılar hâlâ aramızda bir yere gitmediler"

"28 Şubatçılar hâlâ aramızda bir yere gitmediler"

3
Şehadetinin 27'nci yılında Şehid Muhammed Said

Şehadetinin 27'nci yılında Şehid Muhammed Said

4
"Halen 28 Şubat'ın cezasını çeken insanlar var"

"Halen 28 Şubat'ın cezasını çeken insanlar var"

5

İLKHA-İlke Haber Ajansı

Adres : Barış Mahallesi 1009 Sokak Ebrar Sitesi No: 10/4 Kayapınar/DİYARBAKIR

Telefon : +90 850 532 82 21

Telefon : +90 412 237 51 23

Fax : +90 412 252 18 64

Whatsapp/Telegram: +90 536 361 88 88

Sosyal Medya Ağlarımız

Kurumsal

  • Yasal Uyarı
  • Vizyonumuz
  • Misyonumuz
  • Künye
  • Gizlilik
  • Abonelik Sözleşmesi

Menü

  • Video
  • Foto
  • Abonelik
  • Abone Kayıt
  • Abone Girişi
  • İletişim
  • SEÇİM 2018

Hizmetler

  • Arşiv
  • Haber Merkezi

© 2007-2019 İLKHA-İlke Haber Ajansı All rights reserved.

Mısır İhvan HÜDA PAR İdam