Müslüman toplumun yeniden ihyası için camilerin asli fonksiyonlarına kavuşturulması gerektiğini ifade eden Eğitimci Sabahattin Keleş, günümüzde de camilerle yükselmenin ve İslam medeniyetini yeniden ihya etmenin çabası içinde olunması gerektiğini söyledi.

Özellikle çocuklara camiyi sevdirmenin ve gönlü camiye bağlı bir gençlik yetiştirmenin önemine dikkat çeken Eğitimci Sabahattin Keleş, mescidleri Allah Resulü'nün istediği şekilde kullanmanın ve ona gereken kıymeti vermenin İslam ümmetini ihya edeceğini ifade etti.

Çocukların camilere alışması ve cami kültürü ile büyümesi için camilerde çocuklara yönelik özel alanlar ve etkinlikler oluşturulması gerektiğini vurgulayan Keleş, camilerin toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanmasında da önemli bir rol oynadığını ifade etti.

"Camilerin ihyası ile geleceğimiz ve medeniyetimiz yükselir"

Sabahattin Keleş

Mescid-i Nebevî modeliyle İslam toplumunun temellerinin atıldığını belirten Keleş, "Allah Resulü'nün kendi zamanında mescidleri nasıl kullandığını ve ihya ettiğini düşünmeliyiz. Bugün de camilerle ihya olmanın ve yükselmenin çabası içinde olmalıyız. Allah Resulü, İslam medeniyetini Mescid-i Nebevi üzerinden kurdu. Bütün siyasi, kültürel ve devlet işlerini Mescid-i Nebevi üzerinden gerçekleştirdi. Ümmete de şu mesajı verdi: 'Sizin geleceğiniz, medeniyetiniz camiler ve mescitlerle olur.' Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cami ve cemaati çok önemsiyordu. Cuma namazı ve hac, bir yönü de insanları bir araya getirmek ve ümmetin sorunlarına çözüm üretmektir." dedi.

"Müslümanlar olarak camilere gereken değeri verelim"

Hazret-i Ömer döneminde çocuklara camileri sevdirmek amacıyla camilerin oyun ve kültürel alanlar olarak kullanıldığına dikkat çeken Keleş, "Müslümanlar olarak camilere gereken değeri verelim. Camilerde kültürel, Kur’an, fıkıh ve akide dersleri alalım. Peygamber Efendimizin devrine baktığımızda, Hazret-i Ömer’in camileri ihya etme ve asli fonksiyonunda tutmak için çocukların oyun yerlerinin mescidlerin içerisinde yapılmasını emrettiğini görüyoruz. Çocuklar mescidlerin içerisinde hem oyun oynayarak hem de camilere gelerek yetişmiştir. Bugün de bunu yapabiliriz," ifadelerini kullandı.

"Gönlü camiye bağlanan gençliği oluşturalım"

Keleş, "Camileri çocukların hem oyun alanı hem de bir kültürel alan olarak kullanabiliriz. Bunu başarabilirsek çocuklarımız cami kültürü ile büyüyecektir. Böyle yetişen bir nesil de ümmeti ve halkı ihya edecektir. Biz buna inanıyoruz. Burada ailelere, özellikle anne ve babalara büyük görevler düşüyor. Babalar camilere gittiklerinde çocuklarını beraber götürürlerse, cemaate iştirak ederlerse, inşallah çocuklarımız da bu kültür ile büyür. Allah’ın izni ile çocuklar camiyi sevecek ve bağlılıkları artacaktır. Allah’ın Resulü bir Hadis-i Şerifinde yedi çeşit insanın Allah’ın gölgesinde gölgeleneceğini söylüyor. Bunlardan biri de gönlü camiye bağlanan gençlerdir. Bizim bu gençliği oluşturmamız gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarına da burada önemli görevler düşüyor. Camiye gereken önemi ve değeri vermeli, gereken çalışmalar yapılmalı," dedi.

"Camilerde çocuklar için özel alanlar oluşturulmalı"

Çocukların camilerle barışık büyümesi için camilerde çocuklara özel alanlar oluşturulması gerektiğini belirten Keleş, "Camilerde çocuklara yönelik etkinlikler, oyun alanları ve eğitim programları düzenlenmelidir. Çocuklar, camide hem oynayarak hem de İslami eğitim alarak büyümelidir. Bu sayede çocuklar, camiyi sever ve camiye olan bağlılıkları artar. Anne ve babalar, çocuklarını camilere götürerek bu sürece katkıda bulunmalıdır. Camilerde çocuk sesleri duyulmalı, çocuklar caminin bir parçası olmalıdır," şeklinde konuştu.

"Camilere gereken önemi vermeli ve onları asli fonksiyonlarına kavuşturmalıyız"

Camilerin toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanmasında da önemli bir rol oynadığını vurgulayan Keleş, "Cuma namazı, bayram namazları ve diğer toplu ibadetler, Müslümanların bir araya geldiği, kaynaştığı ve birbirleriyle iletişim kurduğu önemli zamanlardır. Camiler, bu birlikteliğin sağlandığı yerlerdir. Bu nedenle camilere gereken önemi vermeli ve onları asli fonksiyonlarına kavuşturmalıyız. Camiler, sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve yardımlaşma merkezleri olmalıdır," şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)