​Kız çocuklarına daha fazla ihtimam gösterilmesi gerektiğini söyleyen İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Şenlik, Allah'ın belirlediği miras hakkının kıza verilmesinin gerektiğini belirterek bu hakkı vermeyenlerin zulüm yaptığını söyledi.

İslam'da kız çocuklarına verilen değer ve itibarın hiçbir dinde ve ideolojide verilmediğini aktaran Şenlik, günümüzde kız çocuklarına verilen önemin ve kadın haklarının, birtakım kişilerce kadını köleleştirmek, kendi elinde bir oyuncak gibi kullanmak, sekreterlik ve hizmet işlerinde kullanmak için olduğunu belirterek kadını gerçekten yükseltmek, değer ve itibar vermek için olmadığını söyledi.

İslam'ın ilk gelişinde cahiliye devri yaşandığını dile getiren Şenlik, "Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Peygamber olarak gönderildiğinde özellikle Mekke toplumunda kız çocuklarının hiçbir değeri ve itibarı yoktu. Hatta kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Birinin kız çocuğu olduğu zaman yüzü hemen kızarıyor ve o müjdeyi almak istemiyordu ama erkek çocuğu olduğu zaman seviniyor, hediyeler verip kurban kesiyordu. Erkeklerle övünülürdü. Çünkü erkek daha fazla iş görür, kız çocukları ise onlara yük idi. Allah'u Teala Kur'an-ı Kerim'de diyor ki 'Siz onların geçiminden endişe edip onları diri diri öldürerek zulüm yapıyorsunuz, onların rızkı size ait değildir. Sizi ve onları rızıklandıran da biziz' buyurur. Yani Allah birini yaratmışsa rızkını da onunla birlikte yaratmıştır ama o günkü cahiliye devrinde maalesef bu yapılıyordu." şeklinde konuştu.

"Kız çocuklarına daha fazla ihtimam göstermemiz gerekiyor"

Hazreti Peygamber Efendimiz gelince kızlara çok önem verdiğini ve kendi kızlarını çok sevdiğini söyleyen Şenlik, "Bu şekilde Peygamber Efendimiz bizlere örnektir, kız çocuklarına değer veriniz ve evin neşesidirler. Az çocuk yapmak ve az yük almak düşüncesiyle insanlar nesli kısıtlıyor. Allah'ın genişlemesini ve çoğalmasını istediği özellikle Resulullah'ın ümmetinin çok olmasını istiyor. Böyle bir teşvik var iken biz neslimizi köreltiyoruz. Çünkü bu dersi Kur'an-ı Kerim'den ve Resulullah'tan almıyoruz. Doğu-Batı felsefelerinden alıyoruz ve düşmanların sesine kulak veriyoruz. Onlar çoğalmamız istemezler, yok olmamızı isterler. Bundan dolayı günümüzde kız çocuklarına daha fazla ihtimam göstermemiz gerekiyor. Çünkü Allah'ın Resulu onlara fazla değer ve kıymet vermiştir. Bir kız çocuğunu yetiştirip salih bir eşle evlendiren cennetin yarısını kazanmıştır. 2 kız çocuğunu yetiştirip İslam terbiyesiyle terbiye eden ve sonra evlendiren cennet artık ona hak olmuştur. Allah (Celle Celaluhu) bu konuda bizleri Resulun yolunu takip eden, onun gibi kızlarını seven, okşayan, kucaklayan, öpen ve güzel bir terbiyeyle yetiştirip güzel eşlerle evlendirenlerden eylesin." ifadelerini kullandı.

"Kur'an-ı Kerim'de erkeğe iki, kıza bir pay miras hakkı belirlenmiştir"

Özellikle günümüzde kız çocuklarına miras verilmediğinin altını çizen Şenlik, "Oysaki İslam ehemmiyet vermemizi ve gerekli olan haklarını vermemiz gerektiğini emretmiştir. Kur'an-ı Kerim'de erkek ve kadınlar için miras belirlenmiştir. Allah (Celle Celaluhu) 'Erkek için, kadının hissesinin 2 kat hakkı vardır' diye buyurur. Yani bir baba bir erkek bir kız bırakıyorsa o mirastan erkeğe iki pay, kıza ise bir pay verilir. İnsanın fıtratında mirasın ailenin dışına çıkmasını nefislerine ağır gelir. Genelde anne ve baba bu konuda mirasın kendi evlerinden dışarıya çıkmasını istemezler. Allah'ın belirlediği o hakkı kıza vermek gerekiyor. Bu hakkı vermeyenler zulüm yapıyorlar." diye belirtti.  

Günümüzde beşerî hukukun erkeğe bir, kadına bir eşitliğinin olduğunu belirten Şenlik, "Birinin hakkından az vermek nasıl zulüm ise hakkından fazlasını vermek de zulümdür. Beşerî kanunlarını öğrenen birçok kız çocukları gidip mahkeme açıyor ve erkeğe ne kadar düşüyorsa o da o kadar pay alıyor. Devletin verdiği bir haktır, Allah katında bir hak mıdır? Hayır. Müslüman bacılarımıza tavsiyemiz Allah'ın kendilerine verdiği hakkı alsınlar, bağışlamasınlar. Diyorlar ki mahallemizde, köyümüzde, aşiretimizde bugüne kadar kızlar babadan miras almamış erkek kardeşine bırakmışlar. Sanki bir mahalle baskısı vardır, o da almaktan çekiniyor. Bu psikoloji baskısından dolayı hakkından vazgeçiyor. Gönlünde o hak vardır ama kendisine verilmiyor, bu bir zulümdür. Hibe etse dahi eğer kalben bunu yapmamış ise bu bir haksızlıktır ve o hak yerini bulmamıştır. Bunu yiyen erkek bilsin ki zulüm yapmıştır ve başkasının hakkına girmiştir, bilmesi lazım. Allah bize kendisinin koyduğu şeriat çerçevesinde adaletle hükmetmeyi ve adaletle yaşamayı dikkate alanlardan eylesin. İslam'ı bırakıp da beşerî sistemlerle hayat şekillerini belirleyenlerden de uzak eylesin." dedi. (İLKHA)