Yemekli davetlerde nafile orucu bozmak zorunlu mudur?

Fetva Kurulu, "Davet eden taraf, yeme hususunda ısrarcı değilse faziletli olan, orucun sürdürülmesidir. Yemekten yenilmemesi karşı tarafı rahatsız edecekse en güzel olanı yemeğe iştirak edilmesidir." diye belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Yemekli davetlerde nafile orucu bozmak zorunlu mudur?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Düğün dâhil olmak üzere yemekli davetlerde asıl olan, davet edilen yere icabet etmektir, yemeği yemek farz değildir. Dolayısıyla nafile oruç tutanların her halükarda, tuttukları orucu bozmaları zorunlu değildir (Nevevî, Şerhu Müslim IX, 259). Ebu Hureyre’den (radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre Allah resulü (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: Biriniz yemeğe davet edildiği zaman icabet etsin; şayet oruçluysa yemek sahibine dua etsin, oruçlu değilse yemekten yesin (Müslim, Nikâh, 106, No: 1431). Ancak oruçlu kimsenin bu tür ortamlarda duruma göre hareket etmesi daha münasip olur. Davet eden taraf, yeme hususunda ısrarcı değilse faziletli olan, orucun sürdürülmesidir. Yemekten yenilmemesi karşı tarafı rahatsız edecekse en güzel olanı yemeğe iştirak edilmesidir. Nitekim sahâbe ve tâbiînden oluşan bir grup Abdullah b. Ömer’in yanındayken kendilerine yemek sunulmuş onlar ise oruçlu olduklarını söyleyince Abdullah b. Ömer ısrar etmiştir. O topluluk da bu ısrar karşısında oruçlarını bozup yemeğe icabet etmiştir (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, VI, 144 No: 9793)." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye'nin dört bir yanında okunan bu haftaki hutbenin konusu "Peygamberimiz ve aile ahlakı" olarak belirlendi.
Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında Bitlis İl Müftülüğü tarafından düzenlenen “Hz. Peygamber ve Aile Ahlakı” konulu konferansta konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, aileyi korumanın güvenlik meselesi olduğunun altını çizdi.
Gençliğin kimlik krizine sürüklendiği bir çağda, Dr. Hüseyin Gökalp, istikamet üzere bir hayatın ancak İslam, namaz ve sorumluluk bilinciyle mümkün olduğunu ifade etti.
Gaziantep İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar, hafızlık eğitimini tamamlayan öğrencilerin bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla açılan Kur’an Eğitim Merkezi'nin eğitim-öğretime başladığını açıkladı.