​Diyarbakır 6'ncı Kitap Fuarında okuyucularıyla buluşan Eğitimci-Yazar Doç. Dr. Halit Ertuğrul, yazarların okunacak kitapları yazamadıklarını bundan dolayı kitap okumada düşüş olduğunu söyledi.

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğinde 120 yayınevinin katılımıyla TÜYAP Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi'nde açılan 6'ncı Kitap Fuarında okuyucularıyla buluşan Eğitimci-Yazar Doç. Dr. Halit Ertuğrul, İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.

Öğretmenlerin kendi yaşantılarıyla öğrencilere rol-model olması gerektiğini söyleyen Ertuğrul, bundan dolayı öğrencilerin gönüllerine girerek, onları severek ve kucaklayarak bunu başarabileceklerini ifade etti.

Gençlerin dünyasına uygun kitapların yazılması gerektiğini söyleyen Ertuğrul, “Diyarbakır 6’ncı Kitap Fuarı vesilesiyle buradayız. Buradaki ilgi ve alakala bizi sevindiriyor. Diyarbakırlı gençlerimizden tahminlerimizin üstünde daha fazla alaka ve ilgiyi fark ettik burada. Kitap okumayla ilgili olarak Türkiye’de şöyle bir kanaat var. Kitap okunmuyor, kitap okuma oranları azdır. Aslında ben öyle düşünmüyorum. Sebebi şudur; yazarlar okunacak kitaplar yazamıyorlar. Çocukların, gençlerin dünyasına uygun kitaplar yazılmıyor. Fıtratına uygun, gelenek-göreneklerine uygun kitaplar sevdirilemiyor.” dedi.

“Öğretmenlerimiz kitap okumada model olmuyor”

Öğretmenlerin yaşantılarıyla kitabı sevdirmek gibi bir sorumlulukları olduğunun altını çizen Ertuğrul, “Öğretmenlerimiz kitap okumada model olmuyor. Yani üzülerek görüyoruz ki, yetiştirdiğimiz öğrencilere, öğretmen adaylarına okutamıyoruz. Öğretmen okumasıyla, yaşantısıyla, gönül insanlığıyla, sevgisiyle bir olacak ki, o çocuklar da öğretmenlerden model olmayı, okumayı öğrenecekler. Bediüzzeman Said Nursi’nin tabiriyle ünlü bir söz vardır, ‘gönüllere girmeden, kafalara giremezsin.’ Ne demektir bu? Öğretmenleri olarak öğrencilerin gönüllerine girmek, onları sevmek, kucaklamak gibi bir görevimiz var bizim. Çocuklar sevildiğini anlayınca bizi taklit ederler, bizi model kabul ederler. Ondan dolayı kitap okuma oranı düşükse suç onların değil, suç biz yazarların ve onları eğiten öğretmenlerindir. Biz yaşantılarımızla kitabı sevdirmek gibi bir sorumluluğumuz var. Son zamanlarda bunun hızla değiştiğini görüyoruz internete rağmen. Gittiğimiz yerlerde ilgi ve alakayı görüyorum. Size de teşekkür ederim bizim sesimiz olduğunuz için.” şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-İLKHA)