Sahih-i Buhari'den seçilmiş 1500'ü aşkın hadisi içeren ve Ömer Ziyaüddin ed-Dağıstanî'nin bir araya getirdiği hadis kitabı, ilk kez Rusçaya çevrildi.

Dağıstan kökenli İslam alimi Ömer Ziyaüddin ed-Dağıstanî'nin, Sahih-i Buhari'den seçilmiş 1500'ü aşkın hadisi topladığı Zübdetül Buhari adlı eserin Rusça çevirisi Tataristan'da yayınlandı.

Tataristan Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdare Başkanlığından yapılan açıklamada, Sahih-i Buhari'nin, Müslümanlar için Kur'an'dan sonra en güvenilir ikinci kitap olduğuna dikkat çekildi.

Sahih-i Buhari'nin, zamanın ihtiyaçlarına göre farklı dönemlerde muhtasarlarının yazıldığına dikkat çekilen açıklamada, bu muhtasarlardan en önemlilerinden birinin de Ömer Ziyaüddin ed-Dağıstani'nin Zübdetül Buhari adlı eseri olduğu kaydedildi.

Eserin tanıtım toplantısının Dağıstan ve Tataristan müftülerinin katılımıyla 27 Mart'ta Mahaçkale'de yapılacağı kaydedildi.

Ömer Ziyaüddin ed-Dağıstanî kimdir

Hicri 1266, Miladi 1849 yılında Dağıstan'da Çerkay'a bağlı Miatlı köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Ulema'dan Müderris Abdullah Efendi olup, kökenleri Dağıstanlı Avarlar'dandır. Arapça, Farsça ve Rusça'dan başka, Türk lehçeleri uzmanıdırlar.

İlk tahsiline babasından ders görerek başlar. Gençlik yıllarına geldiğinde Ruslarla Şeyh Şamil arasında 1825'lerden beri devam eden mücadelelere iştirak eder. Şeyh Şamil'in oğlu Gazi Mehmed Paşa'nın maiyetinde Kafkas Cephesi'nde Ruslar'a karşı yıllarca savaşır. O sıralar yirmi yaşlarındadır. Savaş sona erince Dağıstan grubu Osmanlı Devleti'ne göç eder. Böylece Ömer Ziyâüddîn Efendi de İstanbul'a yerleşir.

Son eşi Hafize Hanım'dan sekiz çocuğu olmuştur. Soyu hayatta olan beş çocuğu ile devam etmiştir. İlk üç hanımından doğan çocukları yaşamamıştır. Hukuk profesörü Yusuf Ziya Binatlı'nın (1914-1998) babasıdır.

Kur'an'ı ezberlediği gibi, 200 bin hadisi de râvî zinciriyle beraber ezberlemiştir.

Hadis, Siyer, Fıkıh, Tecvid, Kıraat, Tasavvuf gibi, Türkçe, Arapça ve Avarca başta olmak üzere Dağıstan dillerinde pek çok eseri bulunmaktadır.

Ömer Ziyaüddin, 30 Kasım 1920 Perşembe günü yetmiş üç yaşlarında iken dergahta vefat etmiş, naaşı Süleymaniye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından aynı camiinin haziresine defnedilmiştir. (İLKHA)