Siirt'te gerçekleştirilen siyer sınavına katılanlar, umre ödülünü kazanmak için ter döktüler.

Siirt'te yaklaşık 2 bin 400 kişi, Ufka Yolculuk Vakfı tarafından "sünnet olmadan ümmet olmaz" sloganıyla bu yıl 6'ncısı düzenlenen umre ödüllü siyer sınavına katıldı.

Türkiye geneli gerçekleştirilen sınav için Siirt'te 2 ayrı nokta ayrıldı. Çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan katılımcılar, Hazreti Muhammed'in hayatıyla ilgili soruları cevaplamaya çalışarak ter döktüler.

4 kategori şeklinde yapılan sınava katılıp il genelinde birinci, ikinci ve üçüncü olanlara para ödülü verilecek. Türkiye geneli ilk üçe girenler ise umreyle ödüllendirilecek.

Sınavla ilgili olarak bilgilendirme yapan Ufka Yolculuk Vakfı Siirt İl Temsilcisi Ahmet Hamdi Bener, Avrupa'nın etkisiyle bazı yayın kuruluşlarının, insanları Kur'an-ı Kerim ve sünnet bütünlüğünden koparmak istediklerini söyledi.

Bener, "Türkiye genelinde 700 bin müracaat oldu. Amacımız, öğrencilerin okuma alışkanlığının geliştirilmesidir. Onlara Kur'an ve sünnete dair bakış açısı kazandırmak maksadıyla bu yarışmaları yapıyoruz. Asrımızda Kur'an ve sünnetin yorumlanmasına yönelik birçok sorunla karşılaşıyoruz. Kur'an ve sünnet bütünlüğü tarih boyunca hiçbir zaman göz ardı edilmemiştir. İslam denildiğinde bütün mezhep imamları ve İslam hukukunun ekolleri, Kur'an ve sünneti beraber ele almışlardır. İnançtan ibadet ve ahlaka kadar Kur'an ve sünnete önem verilmiştir. Günümüzde bu tür meselelerin gündeme getirilmesi, insanlarımızın önüne konulması, Kur'an ve sünnet bütünlüğünün unutulmadığını ve hiçbir zaman göz ardı edilmeyeceğini gösteriyor. Bu anlayışın devam edeceğini insanlarımıza anlatmaya çalışıyoruz." dedi.

Çocuğunu siyer sınavına getiren Fahrettin Batur, "Çocuğumuzu sınava kaydettiğimiz ilk günden beri büyük bir heyecanla Peygamber Efendimizin hayatını anlatan kitabı 4 kez bitirdi. Bu tür etkinlikleri, çocuklarımızın dinini ve Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmesi açısından çok önemli buluyorum." ifadelerini kullandı.

"Çocuğuma peygamberi öğretirken kendim de öğrenmiş oldum"

Allah'ın, Hazreti Peygamber'i âlemlere rahmet olarak gönderdiğini dile getiren Esat Özaydın, şunları söyledi: "Çocuğuma peygamberi öğretirken kendim de öğrenmiş oldum. Çocuğum siyer kitabını her gün düzenli olarak okuyup çalıştı. Soru cevap şeklinde oğlumu sınava hazırladım. Bu tür etkinlikleri çok olumlu buluyorum. Hem çocuk hem de öğrencinin velisi açısından iyi oluyor. Veli, çocuğuna Peygamber Efendimizin hayatını öğretirken kendisi de öğrenmiş oluyor. Bu etkinliğin her sene yapılmasını tavsiye ediyorum."

Sınava çok iyi hazırlandığını söyleyen Muhammed Özaydın, kitaptan soru çıkararak çalıştığını ve Hazreti Muhammed'in ne kadar merhametli ve şefkatli olduğunu öğrendiğini bildirdi.

"Peygamber Efendimizi çok seviyorum"

Sınava katılan 4'üncü sınıf öğrencisi Gökçen Nazoerden, "Sınava girmek için verdikleri kitaba hazırlandım. Mesela; Peygamber Efendimiz yetim kalan bir kızı nasıl sevindirmiş, giydirmiş, harçlık vermiş ve doyurmuş? Bunu öğrendim. Bizlerin de Peygamber Efendimiz gibi şefkatli, merhametli ve saygı dolu olmamız gerekiyor. Peygamber Efendimizi çok seviyorum ve saygı duyuyorum. Hepimizin Peygamber Efendimize saygı duyması gerekiyor." şeklinde konuştu.

"O kadar büyük bir insan ki onu nasıl anlatacağımı bilmiyorum"

İmam hatip lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Reyhan Ayseli, "Kitabı aldım ve severek okudum. Aslında Peygamber Efendimizin hayatından birçok şeyi biliyorum fakat bilmediklerimi de not alarak öğrendim. O kadar büyük bir insan ki onu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. O, güler yüzlü, her zaman tebessüm eden, herkesi mutlu etmek için çabalayan çok iyi bir insandır. Herkesin onun hayatını öğrenmesi gerekiyor." dedi.

"Bu tür sınavların yapılmasını oldukça önemsiyorum"

"Peygamberimize yönelik saldırılar karşısında bu tür sınavların yapılmasını oldukça önemsiyorum." diyen Sadullah Eldemir, şunları kaydetti: "Şu anda ümmetin sünnetsiz bir yaşama doğru gittiğini görüyoruz. Bu anlamda bu tür yarışmalar, sünnetin ümmet için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çocuklarımızın bu tür yarışmalara katılmasını önemli buluyorum. Özellikle çocuklarımızın Peygamber Efendimizi daha iyi tanıması açısından küçük yaşlarda başlanmasının çok büyük faydaları olacağına inanıyorum." (Murat Orhan - İLKHA)