Ortadoğu’da akıtılan kandan İslam’ın sorumlu tutulmasına tepki gösteren Amerika Zekat Vakfı Başkanı İbrahim Halil Demir, Batı ve ABD'nin katliamlarına dikkat çekerek “30 milyon Kızılderili’yi Müslümanlar mı öldürdü?” diye sordu.

Kuzey Amerika İslam Camiası dönem başkanı "Islamic conventions in North America (ICNA)" ve Amerika Zekat Vakfı Başkanı "Zakat Foundation of America" İbrahim Halil Demir, İsviçre'nin Basel şehrinde eğitim, kültür ve yardımlaşma alanında faaliyet yürüten Basel Said-i Nursi Vakfı'na misafir oldu. Akşam namazı öncesi vakfın mescidinde İslam dünyasındaki gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirme yapan Demir, Batılıların son dönemde ortaya çıkan bir grup üzerinden İslam'ı ve Müslümanları karalamaya çalıştığına dikkat çekti.

Batılı emperyalist ülkelerin İslam coğrafyası üzerindeki kirli emellerini çarpıcı örneklerle anlatan Demir, Ortadoğu'da akıtılan kandan İslam'ın sorumlu tutulmasına tepki göstererek, Batı ve ABD'nin gerçekleştirdikleri katliamları hatırlattı.

Demir, "Amerika'da 30 milyon Kızılderili'yi Müslümanlar mı öldürdü? İkinci dünya savaşından sonra 1960 yılında sömürgeci Fransa, Cezayir'de bir milyon insan öldürdü. Bu cinayetleri Müslümanlar mı işledi? Madagaskar'da 45 bin insanı Müslümanlar mı öldürdü?" diye sordu.

"11 Eylül'de 7 numaralı kule kimler tarafından vuruldu?"

Amerika'daki 11 Eylül saldırıları ve ardından yaşanan gelişmelere değinen Demir, "11 Eylül hadisesini kimin yaptığı, nasıl yapıldığı ayrı bir mesele. Sorulan yüzlerce soruya kimsenin cevap veremediği bu hadisenin, ikiz kulelerin dışında vurulan 7 numaralı kulenin kimler tarafından vurulduğu halen belli olmamasına rağmen, iddia ettiğiniz 19 Müslüman'ın karıştığı bu hadiseden sonra sadece Irak'ta ölen Müslüman sayısı bir Milyon. Bir Milyon yazılan rakamlardır. Afganistan'da öldürülenlerin sayısı belli değil…" ifadelerini kullandı.

"İslam kendisi insanlığa bir çözümdür"

Batılıların İslam'ı bertaraf etmek için büyük çaba harcadığını anlatan Demir, "Çünkü İslam kendisi insanlığa bir çözümdür. Gerçekten Komünizm'in bittiği, Kapitalizm'in tükendiği, toplulukların ruhi olarak perişan olduğu bir dönemde, maneviyata sarılmak isteyen insanlar sonuç itibariyle tevhidi bulacaklar. İnsanlığın mutluluğu bu tevhid dininin sunacağı çözümdedir." dedi.

"Çizdiğiniz kara tablo, ne İslam'dır ne de Müslümanlar"

Geçtiğimiz aylarda kendisinden Üniversitede İslam ülkeleriyle ilgili bir konuşma yapılmasının istendiğini aktaran Demir, "Benden konuşma yapmamı isteyen bayana ‘İslam ülkeleri denince Marakeş'ten Bangladeş'e yüzlerce halk, dil, kültür var' dedim. Bunları bunlar bir konuşmaya sığmayacak kadar geniş konulardır. Ona dedim ki; İslam ile ilgili çizdiğiniz kara tablo, ne İslam'dır ne de Müslümanlardır. Müslümanları yaptıklarını anlayabilmek için tek tek konuları ele alacak olursak, özellikle siz kadın haklarından çok bahsediyorsunuz. Müslümanların kadın haklarını vermediğini gündeme getiriyorsunuz. Valla, Playboy dergisini, bilmem binlerce fuhuş kasetlerini Müslümanlar yayınlamıyor.

Hep İslam ülkeleri perişan diyorlar. Dedim kendimize bir soralım, Latin Amerika ülkelerinin hepsi perişan halde, oysa Latin Amerika ülkelerinde bir tane Müslüman yok. Galiba şunu unutuyoruz dedim; Amerika sınırındaki Meksika'da şehirlerin tümünü mafya yönetiyor. Meksika Müslüman ülke değil. Afrika'nın güneyindeki ülkeler Müslüman ülkeler değil" şeklinde Üniversitede Müslüman halkları savunduğunu dile getirdi.

Amerika'da uluslararası alanda faaliyet yürüten çeşitli vakıflarda yöneticilik yapan Demir, yarım saat süren konuşmasının ardından Vakfın lokal bölümünde kendisine sorulan soruları yanıtladı. (Basri özmen - İLKHA)