​Şanlıurfa’nın yetişmiş hattatlarından Abdulkadir Kuşkıran, hat sanatının tanınması ve hat sanatına merak salmış kişilerin öğrenmesi için bir sergi açtı.

Şanlıurfa’nın tanınan ve yetişmiş hattatlarından Abdulkadir Kuşkıran, vatandaşların hat sanatından bilgi sahibi olmaları ve hat sanatına teşvikin artması için Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Behçet Arabi Sergi Salonu’nda bir sergi açtı.

Açtığı sergi hakkında İLKHA’ya değerlendirmede bulunan hattat Abdulkadir Kuşkıran, sergiyi açmalarındaki amaçlarının bu dini hat sanatını öğretmek ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade ederek, serginin 18-25 Ekim tarihleri arasında halka açık olacağını söyledi.

Hüsn-i Hat ile ilgili bir bilgilendirmede bulunan Kuşkıran, İslamiyet’in gelişiyle bu hattın önem kazandığını ifade etti.

Kuşkıran, “Hüsn-i Hat’tın tarifi yapılırken,  hat normalde bildiğimiz şekilde çizgi demektir. Hattın tarifini Yakut El-Müstehasemi, ‘Hat, cismani aletlerle yani kalem, kâğıt ve mürekkeple ortaya çıkan ruhani bir hendesedir.’ şeklinde yapıyor. Hz. Ali ise, ‘Hat, üstadın öğretişinde gizlidir, bunun kıvamı da çok yazmakla, bunun devamı ise İslam dininin üzerinde durmakla mümkündür’ diyor. Hattın tarihi sürecine baktığımız zaman, hat sanatı İslam’dan önce nebatiler denen bir kavim var, o nebatiler kavminin kendi yazılarını İslam geldikten sonra Araplar kullanmaya başlamışlar. İslamiyet’in gelişiyle bu hat önem kazanmıştır. Bu hat ile Kur’an-ı Kerim yazılmaya ve Peygamber Efendimizin hadisleri yazılmaya çalışılmıştır. Osmanlı dönemine baktığımız zaman bundan bin sene önce yazılmış olan Kur’an-ı Kerimler mevcuttur. Osmanlıda dedelerimiz, bu hat sanatına gereği önemi vermişler. Hat sanatını daha önce 3-4 yazı çeşidi iken, bunu 11-12 çeşide kadar çıkarmışlardır. Hatta dedelerimiz el yazısını (Rika), Divan ve Celil-i Divan yazısını çıkarmışlar. Sülüse Nesi hattını bugünkü tam zirve noktasına çıkarmışlar ve bugün biz onlar gibi yazmaya çalışıyoruz. Onlar gibi yazmak için çaba sarf ediyorsak ne mutlu bize onu öğrenmeye ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz.” dedi.

Abdulkadir Kuşkıran kimdir?

1974 yılında Şanlıurfa'da doğdu. 1995 yılında Şanlıurfa İmam Hatip Lisesi’nden, 2005 yılında Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Ön lisans programından mezun oldu. 1993 yılında hattat Mehmet Memiş‘in (Mehmet Rami) Şanlıurfa İlahiyat Fakültesine gelişi Hüsn-i hat derslerinin başlangıcı oldu. Mehmet Bey’in Rızvaniye Külliyesindeki derslerine devam ederek sülüs-nesih dersleri aldı. 9. Devlet Türk Süsleme Sanatları Hüsn-i Hat yarışmasında başarı ödülü aldı (1997). Şanlıurfa Belediyesinin düzenlemiş olduğu hat yarışmalarında 2003 yılında birincilik; 2001, 2002, 2004 ve 2007 yıllarında ikıncilik, 2003 ve 2005 yıllarında üçüncülük ödülleri aldı. Şahsi sergiler açtı, karma sergilere katıldı.

Ayrıca hattat Kuşkıran’ın dünyada nesli tükenen ve Birecik'in sembolü olan kelaynak kuşu formatında yazmış olduğu Besmele eseri bulunmaktadır. (Hüseyin Sayhar-İLKHA)