Diyarbakır'da gerçekleştirilen mewlid etkinliğine İslam ülkelerindeki çocukları temsilen katılan minikler, verdikleri mesajlarla Müslümanların maruz kaldıkları zulme dikkat çektiler.

Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından merkez Bağlar ilçesinde "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama"  etkinliği düzenlendi.

Newroz Park Miting Alanı'nda 7'den 70'e birçok kişinin katılımıyla gerçekleştirilen mewlid etkinliğinde Batman Çocuk Grubu, "Mazlum Coğrafyalar" isimli çalışmayı canlandırdı.

Mısır, Filistin, Suriye, Arakan, Yemen ve Kürdistan'ın yerel kıyafetleriyle sahneye çıkan çocuklar, verdikleri mesajlarla İslam ülkelerinde yaşanan zulme dikkati çektiler.

Tek tek mikrofonu eline alan çocuklar, şu mesajları verdiler:

Ben Mısır'dan Esma, ümmetin körpe şehidi, minik yüreğine dağ kadar iman sığdıran bir fidan. Dar ağaçlarına asıldım, zindanlara atıldım. Sesim duyulmaz belki ama Nil gibi çağlıyor gözyaşlarım. Çığlıklardan farksızdır dökülen kanım. Duyun beni ey kardeşlerim! Benim ben Esma, ümmetin sessiz şehidi.

"Daha doğumdayken annemi savaşın içinde buldum"

Ben Filistinli çocuk. Daha doğumdayken annemi savaşın içinde buldum. Gözümden yaş değil, kan gelir. Savaşırım ben zulme karşı, oyun nedir tatmadım ben. Hey sen! Oyunda vurulup ebe olursun ama ben oyun oynarken şehit olurum.

"Ben silahtan başka oyuncak görmedim"

Ben Suriyeli çocuk. Bir dilim ekmeğe, bir yudum suya muhtaç. Bana silah uzanır; güller, çiçekler değil. Ben silahtan başka oyuncak görmedim ki!

"Sen okula başladığında savaşta olacağım"

Ben Arakanlı çocuk. Ne zaman duyulacak ahım, ne zaman duyulacak feryadım? Sen okula başladığında savaşta olacağım. Kitap, defter görmeden; kuş nedir, çiçek nedir bilmeden büyümüş olacağım.

"Kardeşsek eğer gelin beraber gülelim, beraber ağlayalım"

Ben Yemenli çocuk. Söyleyin, nedir benim günahım? Ne zaman duyulacak feryadım? Vatanında gülmeyi unutmuş; gözümden yaş değil, kan gelir. Ey yeryüzü çocukları, "İnsanlık ölmesin." diyenler! Kardeşsek eğer gelin beraber gülelim, beraber ağlayalım, beraber yaşayalım.

"Ben ümmetin yetimi, Kürdistan'ın mazlum çocuğuyum"

Ben ümmetin yetimi, Kürdistan'ın mazlum çocuğuyum. Zaman geldi, Zilan'da üzerime bombalar yağdı devrin deccallerinden. Zaman geldi, Şeyh Said'e Palu oldum, küfür ve ihanete karşı dar ağaçlarına yürüdüm Allah için. Zaman geldi, Halepçe'de baba kucağında kimyasallara boğuldum kukla ellerinden. Zaman geldi, Susa'da cami avlusunda ihanetin kurşunlarına hedef oldum. Zaman geldi Kürdistan'ın şanlı şehri Amed'de Yasin, Hüseyin, Riyad, Hasan, Turan ve Cumali olup bedenim yükseklerden savruldu imanım ve İslam için ama Kürdistan'ın bağrına iman oldum. Secde secde şehit oldum. Yılmadım, yıkılmadım, pes etmedim. Hamt olsun, dimdik ayaktayım.

"Filistin, Arakan, Suriye, Yemen, Mısır, Kürdistan'da kardeşlerim zulüm altında"

Ben ümmetin çocuğuyum. Filistin, Arakan, Suriye, Yemen, Mısır, Kürdistan'da kardeşlerim zulüm altında. Oysa Peygamber Efendimiz, "Müminler bir vücudun azaları gibidirler. Hangisi acı duyarsa diğer azalar da acı duyar." buyuruyor. Ey Rabbim! Bize birlik ver, dirlik ver. Bize Müslüman şuuru ver. Mazlum coğrafyalarında zulüm gören kardeşlerimize yardım et. (Hamza Adiyaman - İLKHA)