​Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Bitlis'te düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan M. Ali Altun, ümmetin içine düştüğü durumdan kurtulmasının tek reçetesinin, Hazreti Peygamberin getirdiği kriterlere uymak olduğunu söyledi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı Tatvan Koordinatörlüğü tarafından, Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi. Tatvan Belediyesi sergi ve Kongre Salonu'nda düzenlenen programa, siyasi parti, STK temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.

Hafız Şükrü Canpolat'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Tatvan Umut-Der Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci Yücel Oktay yaptı. Oktay, etkinlik öncesi ilçede 5 bin adet el broşürü ve Hazreti Muhammed'in hayatını konu alan 4 bin adet Siyer Nebi kitabını dağıtıklarını hatırlatarak,  "Ahlak ve Adalet Rehberi Hazreti Muhammed" temasıyla düzenledikleri etkinliğe yoğun katılımlardan dolayı herkese teşekkür etti. Mevlithanların okuduğu Mevlid ile devam eden programda ilahi ve ezgiler seslendirildi.

Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) üyesi M. Ali Altun, İslam ümmetinin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek, bu durumdan kurtulmanın tek yolunun Hazreti Peygamber'in getirdiği kriterlere uymakla olabileceğini vurguladı.

"Ümmet, Peygamber'in çizgisinden uzaklaştığı için bu hale düştü"

İslam ümmetinin Hazreti Peygamber'i hem anma hem anlama hem de yaşamaya muhtaç olduğunu vurgulayan Altun, "Bizler İslam ümmeti olarak sevgili Peygamberimizi kendimize rehber, kanun ve yol gösterici olarak kabul ettiğimiz dönemlerde, ümmet olarak dimdik ayaktaydık, güçlüydük, izzetliydik, izzet ve şeref sancağının taşıyıcılarıydık.  Ama sevgili Peygamberimizle yol yürümeyi terk ettiğimiz günden beri, sevgili Peygamberimizin rehberliğinde bir hayat yaşamadığımızdan beri İslam ümmetinden feryatlar, ağıtlar eksilmiyor. İşte bu sorunları çözmenin tek bir yolu vardır. Sevgili Peygamberimizi rehber olarak kabul edip, onun çizdiği istikamette yürümek, ona benzemeye çalışmak, onun ahlakıyla çocuklarımızı büyütmek ve onun ahlakını yaymanın mücadelesini vermektir." dedi.

"İslam düşmanları darbe üzerine darbe vurarak bizleri bu hale düşürdüler"

İslam düşmanlarının farklı yollarla vurdukları darbelere karşı uyanık olunması gerektiğini dile getiren Altun, şunları söyledi: "İslam düşmanları darbe üzerine darbe vurarak, bizleri bu hale düşürdüler. Uyanık olmak zorundayız. Şu anda dünyada gerçekleşen oyunları, İslam ümmeti için kurulan tuzakları, kazılan çukurları görmek zorunda ve tedbirler almak mecburiyetindeyiz. Daha önce bizleri ırkçılıkla vurdular, sonra mezhepçilikle vurdular, daha sonra tekfircilik ile vurdular. Evet, şimdi de daha büyük bir oyunla üzerimize geliyorlar: Sünneti Müslümanların içinden sökmek! 'Kur'an bize yeter' nidalarıyla Müslümanları sünnetten ayırmak, Kur'an ve sünnet bütünlüğünü bozmak ve Müslümanları tamamen sahipsiz bırakmaktır. Bizler hep birlikte ümmeti birleştirmeye, ümmetin acılarını dindirmeye, gözyaşlarını silmeye, tefrikaları bozmaya, bütünleştirici unsurlarımızı ortaya koyarak Müslümanların hasreti çektiği vahdet eylemini gerçekleştirmeye çalışmalıyız. Maalesef bugün İslam düşmanları özellikle son günlerde sünnete yönelik, Kur'an ile uğraştılar.  Kur'an-ı içimizden sökemediler, Kur'an'ı evlerimizden, camilerimizden alamadılar. Şimdi farklı bir hastalıkla bize geliyorlar ve bizim çocuklarımızın kafalarında, 'Sünnet diye bir şey yok, sünnete gerek yok, Peygambere gerek yok, Kur'an bize yeter.' diyen nice dilbazlar ve hilebazlar ortaya çıkmıştır. Bunlara karşı Müslümanların uyanık olmaları gerekiyor."

"Çocuklarınızı sevgili Peygamberimizin ahlakından mahrum bırakmayınız"

Çocuklarını Hazreti Peygamber'in ahlakıyla yetiştirmeleri için ailelere seslenen Altun, "Bu ümmetin evlatlarını yetiştirecek olan sizlersiniz. Çocuklarınızı sevgili Peygamberimizin ahlakından mahrum bırakmayınız. Ellerinden tutunuz, Allah Resulü'nün ahlakını, adaletini, kim olduğunu, niçin geldiğini, bizden ne istediğini, neden arkasından gitmemiz gerektiğini çocuklarımıza öğretelim. Bu sorumluluğun en büyük yükü sizin omuzlarınızdadır. Bunun için babalar ve anneler olarak bir seferberlik içerisine girmek mecburiyetindeyiz. Çünkü artık kan kaybetmeye gücümüz kalmadı. Evet, 21 yıl içerisinde, 12 milyon Müslüman can verdi ve bunlar gözümüzün önünde cereyan ediyor. Daha kaç milyon Müslüman ölmelidir ki uyanabilelim?  Daha çok Müslümanların kan kaybetmesi mi bekliyoruz?" diye konuştu.

Program, Emrullah Uysal hocanın yaptığı dua ile sona erdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)