8 asırlık bir şaheser: Erzurum Yakutiye Ulu Camii

Erzurum’un Yakutiye ilçesinde bulunan 8 asırlık mimarlık abidesi Ulu Camii, dışarıdan sızan gün ışığının zemine yansımasının oluşturduğu şekillerle namaz vakitlerini haber verme özelliği ile insanları hayrete düşürüyor.
Erzurum'un Yakutiye ilçesinde bulunan 8 asırlık mimarlık abidesi Ulu Camii, dışarıdan sızan gün ışığının zemine yansımasının oluşturduğu şekillerle namaz vakitlerini haber verme özelliği ile insanları hayrete düşürüyor.
Yakutiye ilçesinde bulunan Ulu Camii, 1179 yılında Saltukoğullarından Melik Nasirüddin Muhammed Bey zamanında yapılmıştır. Kendisi, Atabeg Kızıl Arslan'a tâbidir. Melik Nasirüddin Muhammed Bey döneminde yapılan Erzurum Ulu Caminin "Atabeg Camii" ya da "Atabey Camii" diye adlandırılmasının sebebi, Sultan Atabeg Kızıl Arslan'a duyulan bağlılık ve hürmetten dolayıdır. Yakutiye ilçesinde bulunan asırlık camii 6 bin kişi kapasiteli olup 2 bin 152,5 metrekarelik alan üzerine kurulmuş.
Pencereden sızan ışığın sırrı
Mekanik saatlerin olmadığı dönemlerde inşa edilen camide, öğle ve ikindi ezan vakitleri güneş ışıkları sayesinde öğrenilebiliyordu. Fil gözü pencerelerden cami içine sızan elips şeklindeki ışık huzmesi, daire şekline dönüşünce öğle ve ikindi namaz vakitlerinin girdiği anlaşılıyor. Bu denli ince ruhlu mimar, Ulucami'de o günün şartlarında harika zekasıyla güneş ışığından hem aydınlatma hem de öğle ve ikindi ezan vakitlerinin tespitini sağlamış.
Kırlangıç Tavanın hikmeti
47 sütun ve 7 koridor üzerine kurulan caminin kubbesindeki ‘kırlangıç tavan' olarak nitelendirilen ahşap örtü, bir nevi doğal klima görevi görüyor. Bu tavan cami içindeki nem ve kötü kokuların dışarıya tahliye edilmesini sağlıyor. Bunun yanında kubbe, hem içeriyi aydınlatıyor, hem de akustiği sağlıyor. Elektronik ses sisteminin olmadığı bir dönemde mukarnas kubbe sayesinde, 6 bin kişinin namaz kılabileceği kadar geniş olan mekanda, mihraptaki imamın sesi her yere ulaşabiliyor. Bu özellik Türkiye'de sadece Erzurum Ulu Cami'de mevcut.
Tarihte bir sürü kuşatma ve doğal felaketlerden sıyrılarak günümüze kadar gelen bu cami, halen dimdik ayakta ve ibadethane görevini sürdürmektedir. (Lokman Altun/İsmail Zorlu - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bursa'da üç yıl önce açılan 90’lar konseptli bakkal, nostaljik ürünleri ve dönemin atmosferini yansıtan detaylarıyla müşterilerini geçmişe götürüyor. Eski okul önlüklerinden veresiye defterine kadar her unsur, 90’lı yılların mahalle ruhunu yeniden yaşatıyor.
18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü dolaysıyla 33 yeni eseri sergiye açtıklarını dile getiren Zeugma Mozaik Müzesi Özgür Çomak, Zeugma'nın sadece mozaikleri ile değil lejyon kenti olmasıyla da önemli olduğuna dikkat çekti.
Bursa’da yaşayan Büşra Sayi Çelik, ebru sanatını, ney, kanun ve bendirin ezgileriyle harmanlıyor. Renklerle sesi, desenlerle ritmi birleştiren Çelik, geleneksel sanatları tek bir çatı altında yaşatıyor. Sabırla işlenen motifler ve nefesle yankılanan notalar, sanatında estetikle maneviyatı buluşturuyor.
Mardin Artuklu Fuar Alanında 9 gün sürecek olan 2’nci Kitap Fuarı, yüzlerce öğrenci ve vatandaşın katılımıyla açıldı.