Bilal Yararlı babasının cenazesine katıldı

Yaşadığı rahatsızlık nedeniyle uzun süredir tedavi gördüğü hastanede vefat eden Bilal Yaralı’nın babası Arif Yararlı, cezaevinde bulunan oğlu Bilal’inde katıldığı cenaze merasiminde toprağa verildi.
Uzun süredir yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle hastanede tedavi gören Hizbullah Davası hükümlüsü Bilal Yaralı'nın babası Arif Yararlı (66), hakkın rahmetine kavuştu.
Vefat sonrası ailenin Bilal Yararlı'nın cenazeye katılması talebini değerlendiren Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi yönetimi, Yaralı'nın babasının cenazesine katılması imkânı sağlaması ise aile tarafından memnuniyetle karşılandı.
Yararlı'ya babasının cenazesine katılması için 4 saatlik izin verildi.
İhya Der Komplo davasından mahkûm edilen Avukatı Mahmut Şahin eşliğinde taziyenin verileceği taziye evine getirilen Yararlı, burada kılınan cenaze namazına iştirak etti.
Bilal Yararlı'nın kılınan cenaze namazı sonrası babasının yüz kısmını açarak alnından öpmesi sırasında duygusal yoğunluk yaşandı.
Cenaze namazından sonra Elâzığ Asri Mezarlığına getirilen cenazeyi mezara Bilal yaralı bıraktı. Rahatsız olduğu gözlemlenen Yararlı'nın duyduğu büyük üzüntü ise dikkatlerden kaçmadı.
"Yeryüzünde hak ile batıl mücadelesi devam ediyor"
Cenazenin defnedilmesi sonrası bir konuşma yapan Emrah Seçer hoca, yeryüzünde hayat devam ettiği sürece iki tarafın her zaman var olacağını, bu taraflarında hakkın ve batılın tarafları olacağını belirterek her insanın bu iki taraftan birinin yanında yer alacağını söyledi.
Şeçer " Üçüncü bir taraf yoktur. Bu ulvi davada hak olan taraf İbrahimlerin, Musaların, İsaların ve Hz. Muhammed Mustafaların tarafıdır. Onların yolu, onların safıdır. Onların şu yeryüzünde verdiği mücadele, yeryüzüne hakkı hâkim kılma mücadelesidir. İkinci mücadele safı ise Karunlar, Nemrutlar, Firavunlar ve Ebucehillerin yolu, safıdır. Onlarda bu yeryüzünde bir mücadele veriyorlar. Ama şeytani, ama batıl, ama zalimane. Bu mücadele hep devam edecektir, bu gün de devam ettiği gibi. Ancak şunu unutmamak gerekir ki; Bizden öncekilerin vardığı nokta nasıl bu kara toprak olduğu ise bu günkülerinde varacağı nokta yine bu kara toprak olacaktır. Tek farkla; biri yeryüzünde iman mücadelesi verirken, diğeri şeytani mücadele ile gelecektir.
"Hak mücadelesi verenler bu gün cezaevlerindeler"
Bu mücadelenin dün olduğu gibi bu günde devam ettiğini ve bundan sonrada devam edeceğini belirten Seçer, sözlerini şöyle bitirdi:
"Yeryüzünde hakkın taraftarları var, Allah'ın taraftarları var. Allah'ın dini hâkim kılınsın diye mücadele edenler var. Tıpkı öncekiler gibi. Hak mücadelesi verenler bu gün belki zindanlarda, cezaevlerindeler. Bunlara mukabil batılın taraftarları ise saraylarda, güç ellerinde ve hükümranlar. Ancak var olan bir hakikat vardır ki; Her iki tarafta biliyor ki bir gün mutlaka buraya gelinecek. Onlarda, bizlerde bu kara toprağa girecek ve yaptıklarımızın hesabını vereceğiz."
Defin sonrası ise Yararlı'nın Taziye evine giderek taziyeleri kabul etme talebi süre kalmadığı gerekçesiyle kabul edilmedi.
Mezarlıkta taziyeleri kabul eden Bilal Yaralı daha sonra cezaevine döndü. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın konuşması uzadığı için toplantıdan ayrıldı' iddiası doğru değildir." açıklamasını yaptı.
Ankara'da, Anıt Caddesi'nde düzenlenecek etkinlik ile ilgili olarak saat 14.00'ten itibaren bazı yollar trafiğe kapatılacak.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Suriye'ye yönelik yaptırımların önemli bir bölümünün daha kaldırılmış olması olumlu bir gelişmedir." dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Leman dergisinin aşağılık hakaretine ve buna sahip çıkan bazı TV kanallarına tepki göstererek, "Buradan yayıncılarımızı uyarıyoruz: RTÜK olarak bu yayınları sadece izlemekle kalmıyor, her birini titizlikle inceliyoruz. Kimsenin bu ülkenin inancına ve değerlerine hakaret etmesine izin vermeyeceğiz." dedi.