Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği tarafından düzenlenen basın toplantısında Gaziantep'te hava kirliliğinin, bazı günlerde sokağa çıkmamayı gerektirecek kadar ileri seviyeye geldiğine dikkat çekildi.

Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği tarafından düzenlenen basın toplantısında Meteoroloji müdürlüğünün ölçümlerine göre Gaziantep'te hava kirliliğinin, bazı günlerde sokağa çıkmamayı gerektirecek kadar ileri seviyeye geldiğine dikkat çekildi.

Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği adına açıklama yapan Makine Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şube Başkanı Gürcan Ülgey, artan enerji kullanımı, endüstrinin gelişimi ve şehirleşme ile ortaya çıkan hava kirliliğinin başta insan sağlığı olmak üzere tüm canlıları tehdit ettiğini söyledi.

Hava kirliliğinin pek çok hastalığa neden olduğunu söyleyen Ülgey, "Araştırmalar, havanın şimdiki hızla kirletilmeye devam edilmesi ve önlem alınmaması durumunda çok yakın gelecekte insan ve hayvanların, hatta bitkilerin dahi yaşama olanağı kalmayacağını göstermektedir. Dünya Sağlık örgütü, hava kirliliğini "görünmez katil" olarak tanımlamaktadır. Çünkü her yıl 7 milyondan fazla ölüm, hava kirliliği nedeniyle meydana gelmektedir." dedi.

Hava kirliliğinin hem dış ortamda, hem iç ortamda ölüme ve kanser başta olmak üzere birçok kronik hastalığa neden olduğunu belirten Ülgey, "Evlerde ısınma amacıyla kömür, odun, kuru bitki, kök ve dalları ile tezek yakılmasının neden olduğu ev içi hava kirliliğine bağlı olarak da dünyada her yıl 4,3 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Çocukların etkilenimi ise daha anne karnında başlamakta ve bu maruziyet başta akciğer olmak üzere pek çok organın gelişimini bozmaktadır. Konutlardaki ısınma cihazlarının baca gazları, motorlu araçların egzoz gazları ve sanayi tesislerinin baca gazları ile enerji santralleri gibi nedenlerden kaynaklanan dış ortam hava kirliliği ise dünyada her yıl yaklaşık 3 milyon prematüre ölüme neden olmaktadır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ve özellikle de Gaziantep'te hava kirliliğinin son yıllarda giderek arttığını belirten Ülgey, "Türkiye'nin hemen tüm illerindeki hava kirlilik düzeyinin Dünya Sağlık örgütünün normal kabul ettiği değerlerin çok üzerinde olduğunu göstermektedir. öte yandan dünya genelinde de dış ortam hava kirliliğini azaltmak amacıyla PM 2,5 dahil birçok önlem alınması gerekmektedir. Bu küçük partiküller, başta akciğer kanseri, kronik bronşit, astım, ani kalp krizleri, kalp ritim bozuklukları ve inmelere yol açmakta ve özellikle çocuklarda astım prevalansında artışa, akciğer fonksiyon bozukluklarına, otizme neden olmaktadır. Hava kirliliği ve iklim değişikliklerinin neden olduğu hastalıklara da multidisipliner yaklaşmak önemlidir." şeklinde konuştu.

Meteoroloji müdürlüğünün ölçümlerine göre Gaziantep'te hava kirliliğinin, bazı günler de sokağa çıkmamayı gerektirecek kadar ileri seviyeye geldiğine dikkat çeken Ülgey, şöyle devam etti:

"Hava kirliliği ile mücadele, bizim ve gelecek kuşaklarımızın sağlığı yönünden de üzerinde önemle durulması gereken çok hassas bir konudur. Hava kirliliği ile savaş, her şeyden önce onu doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması veya azaltılması ile mümkündür. Günümüzde mevcut teknoloji ile konutlardaki ısınma cihazlarını, motorlu araçları ve sanayi tesislerini kullanmadan yaşamamız da mümkün değildir. O halde hava kirliliğinin azaltılması için, bu gazların zararsız hale getirilmesi veya zararının en aza indirilmesi gereklidir. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için kirlenmeleri mutlaka önlemek, yeşil alanları ve çevreyi koruyup çoğaltmak gereklidir. Bu duyarsızlık ve doğa tahripleri devam ederse, kuşkusuz kaybedilen geleceğimizi geri getirmemiz mümkün olmayacaktır."

Kalorifer kazanı kullanıcılarının eğitilmesi ve uygun yakma tekniklerinin de öğretilmesi gerektiğini belirten Ülgey, "Kalorifer kazanlarının; tekniğine uygun olarak yakılması ve işletme kurallarına uygun olarak çalıştırılması, kent içindeki hava kirliliğinin önlenmesi yönünde en basit, ancak çok önemli bir mücadele yöntemidir. Kentimizde halen katı yakıt kullanan binlerce bina olduğu düşünüldüğünde de yastıklama yöntemi ile ciddi bir rahatlama sağlanması mümkün olacaktır. Bina ve sanayi tesislerinin baca gazı emisyon ölçümleri yapılmalıdır. Baca gazı emisyonu sınır değerlerin üzerinde olan binalara yaptırım uygulanmalı, emisyon değerleri uygun olmayan bacalara filtre sistemi zorunluluğu getirilmeli ve vatandaşlarımızın standartlara uygun ve kaliteli yakıt kullanımı sağlanmalıdır. Kaçak ve standartlara uygun olmayan yakıt satışı yapan firmalar tespit edilmeli ve gerekli cezai işlem uygulanmalıdır. Kazan, soba ve baca temizlikleri zamanında yapılmalıdır." uyarılarında bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)