Şanlıurfa Barosundan "Tehlikedeki Avukat Günü" açıklaması

Şanlıurfa Baro Başkanı Avukat Abdullah öncel, 24 Ocak Tehlikedeki Avukat Günü dolasıyla yaptığı açıklamada, Şanlıurfa’da 42 avukatın terör ve farklı sebeplerle gözaltına alınarak tutuklandığını söyledi.
Şanlıurfa Barosu, "24 Ocak Tehlikedeki Avukat Günü" nedeniyle düzenlemiş olduğu basın açıklamasında, son süreç ile birlikte avukatların baskılara maruz kaldığını, Şanlıurfa’da ise 42 avukatın çeşitli nedenlerle gözaltına alınarak tutuklandığını savundu.
Şanlıurfa Barosunda düzenlenen basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Üyesi Avukat Mahmut Tanal da katıldı.
Şanlıurfa Baro Başkanı Avukat Abdullah öncel tarafından okunan basın acıkmasında 24 Ocak Tehlikedeki Avukat Gününe değinildi.
Öncel, "Bilindiği üzere ‘24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’ Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED) ve Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) ve Avrupa Barosu İnsan Hakları Enstitüsü (ELDH) tarafından avukatların meslek yaşamlarında karşılaştıkları baskı ve tehlikelere dikkat çekmek amacıyla organize edilen bir gündür. Tehlikeli Avukatlar Günü 2013 yılında olduğu gibi bu yılda baskı altında tutulan Türkiye'deki meslektaşlarımıza ithaf edilmiştir. Bu günün son 10 yıllık süreçte iki kez Türkiye'deki avukatlara hitap edilmesi dikkat izlenmesi gereken bir husus ve bizce isabetli bir karardır." ifadelerini kullandı.
Avukatların mesleklerini yerine getirirken çeşitli baskılara maruz kaldığını savunan Öncel, "Zira son 10 yıllık süreçte sadece müvekkillerinin ve vatandaşın hakları için onların özgürlükleri için mücadele eden avukatlar türlü bahanelerle adliyelere alınmamakta, duruşma salonlarında hakarete maruz kalmakta, adliye koridorlarında tartaklanmaktadır. Ayrıca, seyahatleri engellenmekte, telefon görüşmeleri kayıt altına alınmakta ve hatta haksız gözaltı ve tutuklanmalar ile otoritenin baskı ve tehditleri altında mesleklerini icra etmek zorunda bırakılmaktadırlar."
Avukatların sadece şekli bir unsur olarak nitelendirilmeye çalışıldığını ifade eden Öncel, "Tüm Türkiye'de olduğu gibi Baromuzu kayıtlı bulunan 42 meslektaşımız da terör veya farklı bahanelerle sırf savunma görevlerini yerine getirdikleri için haklarında soruşturma açılmış gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardır. Oysa hukukun üstünlüğüne dayanan modern devlet anlayışında avukatlar görevlerini yaptıkları için gözaltına alınamaz tutuklanamaz. Yöneten ve yönetilen tüm bireyler herkesin mutlaka bir gün savunulmaya ihtiyacının olacağını ve savunmanın yargının en temel ayaklarından biri olduğu gerçeğini bilirler. Ancak ülkemizde avukatlık mesleği neredeyse ortaçağ uygulamalarını aratacak şekilde güvencelerinden yoksun bir şekilde ifade edilmekte ve savunma hakkının sınırları her geçen gün de daraltılmaktadır. Avukat, mahkeme salonunda bulunması gereken şekli bir unsur olarak nitelendirilmeye çalışılmaktadır. Bu cümleden olarak sürekli baskı ve şiddet etti altında olan ülkemiz hukukçuları kendilerine yönelen tehdidin sindirme amacı güttüğünün farkındadır ve bu tehditlere boyun eğmeyecektir." diye konuştu. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman'da taze koyun peyniri satışları devam ederken, peynirci esnafı, fiyatların yakın zamanda artacağı konusunda vatandaşları uyarıyor.
Dr. Zahir Elbek “Bu iftiradır, topraklarımızı nasıl satarız. O kadar direndik, şehit verdik. Hâlâ da vazgeçmedik. Eğer satsaydık, niye direniyoruz? Neden mücadele ediyoruz. 20 yıldır gazeteci olarak çalışıyorum. Siyonistler bile hâlâ hiçbir kanıt gösteremedi bu konu hakkında. Bir sözleşme bir bilgi yok." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, bakan olmadığı dönemde edindiği 163 metrekarelik konut üzerinden algı operasyonu yürütüldüğünü belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, işgalci rejimin Gazze'deki son katliamlarını telin ederek tüm insanlığa karşı işlenmiş bu saldırılara karşı uluslararası toplumu artık sorumluluk alarak adaletin tesisi ve temel insan haklarının korunması için derhal harekete geçmeye çağırdı.