'Artık babasız bayram yapmak istemiyoruz!'

İslami davadan dolayı tutuklanıp müebbet hapis cezasına çarptırılan Yasin Demir’in ailesi, 30 bayramı babasız geçirdiklerini belirterek, “Artık babamızı istiyoruz.” dedi.
28 Şubat sürecinde tutuklanıp müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 15 yıldır kaldığı cezaevinde Hepatit B ve Delta Süper Enfeksiyonu hastalıklarına yakalanan Yasin Demir'in ailesi 30 bayramdır babalarından ayrı olduklarını ifade ederek, babalarının tek suçunun Kur'ani bir hayatı yaşamak olduğunu söyledi.
‘30'ncu bayramı da babamdan ayrı geçiriyorum"
Ben 4 yaşında iken babam cezaevine atıldı diyen Meryem Demir, 30 bayramdır babası olmadan bayramları yaşamak zorunda kaldığını belirterek, "Babam sadece Kur'an'ı kendisine yol haritası yaptığından dolayı hala cezaevindedir. Ayrıca cezaevinde olmaması gereken hastalar kategorisinde olan biridir. Bu bayram yine babasızlığın burukluğunu yaşadık, hasret rüzgârları esti evimizde. Tam 30 bayramdır bayram yapamadık. Hep yapmacık bayramlarla kendimizi avutmaya çalıştık. Ama artık bizde hakiki bayramları yaşamak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Rabbimden duam bundan sonraki bayramların bizlere de hakiki bayramlar kılmasıdır." diyen Meryem Demir, daha huzurlu, , daha güzel ve babasını özgür olarak görebileceği bir bayramın olmasını özlediğini ve temenni ettiğini söyledi.
Meryem Demir, "Bizim bütün bayramlarımız buruk ve hüzün yüklü geçiyor. Babaları ile bayram yapanları gördüğümüz zaman bayramımız biraz daha buruk oluyor. Yine de bütün acılarımıza rağmen bir bayram tatlılığı da yaşıyoruz. Rabbimden dileğim, bu bayramın babamızdan ayrı olarak geçireceğimiz son bayram olmasıdır." şeklinde konuştu.
"Bebekliğimi ve çocukluğumu babasız geçirdim"
Daha anne karnında iken babasının cezaevine atıldığını ve an Zeynep Demir ise, "Babam ben daha doğmadan cezaevine girdi. Onu dışarıda evde hiç göremedim. Bugün babasız bir bayramı daha idrak ediyoruz. Babamızın yokluğunu bayramlarda daha çok yaşıyoruz. Bebekliğimi ve çocukluğumu babasız geçirdim ve hala babasız geçirmeye devam ediyorum. Ama bundan sonraki gün ve bayramları babasız geçirmek istemiyorum." şeklinde konuştu.
Babasız geçen günlerinin telafisinin olamayacağını, ancak bundan sonrası için babasının yanında bir hayat geçirmeyi dilediğini belirten Zeynep Demir, "Onun yokluğunda eksikliğini hissettiğim baba yokluğunu, ancak cezaevinden çıktıktan sonra giderilir. Bayramlarda başka aileleri gördüğümde bir daha hüzünlenmek istemiyorum. Elbette babam Allah için, İslam davası için cezaevinde bundan dolayı başımız eğik değildir. Ama yine başka çocukları babaları ile bayram geçirdiğini görünce hüzünleniyorum" diyerek yaşadığı tarifsiz acıya dikkat çekti.
"Artık bayramları babasız geçirmek istemiyorum"
Babasız büyümenin ve bu acıyı yaşamanın tarif edilemez bir durum olduğunu belirten Zeynep Demir, yaşadığı duyguları şöyle anlattı:
"örneğin okuduğum okulda baba cümlesi geçtiği zaman hep geri çekildim, uzak durdum. Babasızlık hep acı bir gerçek gerçek olarak yüzüme durdu benim. Artık bundan sonra gelecek bayramları babasız geçirmek isteniyorum. Mutlu olduğumda babamın yokluğunun karşıma hüzün olarak çıkmasını ve çocukluğumu bastırmasını istemiyorum artık. Artık bayram sabahlarında babam ile beraber uyanmak istiyorum. Her uyandığımda babamın yokluğunu hissetmek istemiyorum." (M. Erkan Yavuz - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünya İslam Sağlık Birliği Başkanı Dr. Kasım Sezen, Gazze direnişinin tüm dünyada vicdanları harekete geçirdiğini belirterek, “israilin İran’a yönelttiği saldırılar dikkatleri dağıtma çabası ama bu kez sert kayaya çarptılar; yeni dönemde İslam dünyası daha güçlü bir ittifak kurmak zorunda.” dedi.
Araştırmacı-Yazar Sadullah Aydın, son günlerde İran ile siyonist işgal rejimi arasında yaşanan savaşa dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aydın, yaşananların sadece İran ile işgal rejimi arasındaki bir savaş olmadığını, bunun İslam ümmeti ile emperyalist Batı arasında topyekûn bir varlık savaşı olduğunu belirtti.
Bursa’da yaşayan Kemal Taş, 6 Şubat depremlerinin ardından, "deprem kolyesi" adını verdiği bir cihaz geliştirdi. Enkaz altında kalan afetzedelerin, metal sesiyle yerlerini belli etmelerini amaçlayan kolye, pratik kullanımı ve yüksek ses iletimiyle dikkat çekiyor.
Bursa'da İslami usullere göre düzenlenen bir düğünde damat olan Ammar Gökhan, gençlere çağrıda bulundu. "Gelin, evliliğinizi ertelemeyin. Haramdan, günahtan uzak durun" diyen Gökhan, İslami düğünler mahremiyeti koruyarak insanlara rahatlık sağlıyor. Evliliğin helal dairesinde ve Allah rızası gözetilerek kurulması gerektiğini vurguladı.