Kiracı ve ev sahiplerinin yüksek aidat ödemeye maruz kaldığını ifade eden Avukat İbrahim Bayram, bu konuda mağdur olan bina sakinlerinin hukuki haklarını anlattı.

Son günlerde bina aidat ücretlerinin bazı yerlerde kira zam oranıyla aynı olması, bina sakinlerini ekonomik açıdan mağdur ediyor. Kanunlara göre apartmanlarda ve sitelerde aidatlar için uygulanan ortak bir zam oranı, ortak rayiç ya da zam üst sınırı bulunmuyor.

Avukat İbrahim Bayram, bina aidatlarında fahiş fiyat artışları ile ilgili ında bina sakinlerinin hukuki haklarını İLKHA'ya anlattı.

Kat Mülkiyeti Kanunu 20. Maddesinde hangi giderlerin aidata dahil edileceğinin belirtildiğini belirten Bayram, "Öncelikle aidatın ne olduğunu söylemek gerekir. Aidat, toplu olarak yaşanabilir bir yerde ortak giderlerin bina sakinleri veya ev sahibi tarafından her ay düzenli olarak ödenmesidir. Kat Mülkiyeti Kanunu 20. Maddesinde hangi giderlerin aidata dahil edileceği belirtilmiştir. Bunlar bekçi, kaloriferci, kapıcı, binanın diğer ortak giderleri aidata dahil edilir." dedi.

"Kat Malikleri Kurulu Kararı aidatı belirler"

Avukat İbrahim Bayram

Ev sahiplerinin adeta kendi evinde kiracı konumuna geldiğini belirterek bunun hukuki boyutundan bahseden Bayram, "Son zamanlarda kiracılar ve ev sahipleri yüksek aidat ödemeye maruz kalmışlardır. Ev sahipleri adeta kendi evinde kiracı konumuna gelmişlerdir. Bu durumda bunların ne yapması gerektiğini, nereye müracaat etmesi gerektiğini sormaktasınız. Öncelikle 'Kat Malikleri Kurulu Kararı' aidatı belirler. Eğer ki ev sahibi veyahut kiracı, Kat Malikleri Kurulu toplantısına katılmışsa aleyhte oy kullanması gerekir, bu birinci şarttır. Bu durumda bir ay içinde itiraz etmesi gerekir. Şayet toplantıya katılmamışsa öğrenmeden itibaren bir ay, her halükârda da altı ay içinde buna itiraz etmesi gerekir. Ayrıca Kat Malikleri Kurulu kararının yok hükmünde ya da mutlak butlanla hükümsüz olması halinde süreye takılmadan itiraz edilebilir." dedi.

"Yüksek olan aidatın iptal edilmesine karar verilir"

 Fahiş aidatla karşı karşıya kalan bina sakininin itiraz etmesine ilişkin açıklama yapan Bayram, "Gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne bir dilekçeyle itiraz edilerek dava açılabilir. Bu süreçte mahkeme ne yapar? Mahkeme gerekli inceleme ve araştırmayı yapıp oradaki binaların şartları nasıldır? nasıl bir aidat veriyorlar? Ona göre bir inceleme ile eğer yüksekse o yüksek olan aidatın iptal edilmesine karar verir." şeklinde konuştu.

"Kural olarak ev sahibi yani malik aidattan sorumludur"

Kat Mülkiyeti Kanununa göre hem kiracı hem de ev sahibinin aidattan sorumlu olduğunu vurgulayan Bayram, "Aidat ücreti mahkemece yüksek bulunursa ve iptal edilirse kat malikleri veyahut kiracıların o aidatı geri isteme hakkı vardır. Şunu da belirtmekte yarar var; kiracı mı aidattan sorumlu yoksa malik mi? Kural olarak ev sahibi yani malik aidattan sorumludur. Ancak Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 22’de kiracıların veyahut da o yeri kullanan kişilerin de müşteriken ve müteselsilen aidattan sorumlu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla hem kiracı hem de ev sahibi aidattan sorumludur." ifadelerini kullandı.

"Burada bir suç teşkil eden bir durum değildir"

Fahiş aidatla ilgili bir cezanın söz konusu olmadığını aktaran Bayram, "Burada cezadan bahsedilemez. Dediğim gibi onların almış olduğu karar iptale gidilir. Bu kararın iptal edilmesi gerekir çünkü biz hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk devletinde her şey mahkemelerle, yargının kararıyla ancak bu şekilde olur. Bu suç teşkil eden bir durum değildir." dedi. (İLKHA)