Kış aylarında hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin depremi tetiklediğini belirten Deprem Tahmincisi Kadir Sütçü, Türkiye ve dünyanın 2024 yılında büyük bir depreme hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

Son yıllarda artan hava sıcaklıkları, kış şartlarında baharın yaşanması, mevsimlerin kayması gibi faktörler depremin oluşmasını etkiler mi? Yıllardır deprem tahmini üzerinde çalışmalar yapan Kadir Sütçü, bu mevsimsel değişimlerin deprem riskini arttırdığını, 6 Şubat 2023 yılında yaşanan depremlerin de sıcak geçen sonbahar ve kış aylarının ardından yaşandığına dikkati çekti.

Hava tahmin raporlarının deprem ilişkisinden bağımsı sunulmasının doğru olmadığını, havanın deprem üzerinde tetikleyici rol oynayabileceğini vurgulayan Sütçü, 2024 yılında beklenen depremler ile ilgili İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

"2024 yılı, dünyada en büyük depremin meydana geleceği bir yıl olabilir"

Sütçü, "Dünya deprem tablosuna baktığımız zaman, 8.0 büyüklüğünde depremler; 2008, 2016, 2020, 2022 2023 ve 2024 yılında olmamış. 2022, 2023 ve 2024 yılında 8.0 büyüklüğünde depremler olmadığı için dünyada biriken enerji miktarı 3 trilyon 929 milyar 624 milyon 800 bin kilogram enerji olmuştur. Bu enerjinin 2024 yılında ortaya çıkması halinde 9.0'ın üzerinde bir depremlere işaret eder. Bu nedenle 2024 yılı, deprem konusunda dünyada en büyük depremin meydana geleceği bir yıl olabilir. Bu, dünyanın büyük bir depreme hazırlık devresi olmasının sebebidir." dedi.

Türkiye'de 2023 yılında artçı depremlerin çoğalmasıyla havayı soğutması gerekirken daha çok ısıttığını belirten Sütçü, "2023 yılı en sıcak 3'üncü yıl olması nedeniyle Türkiye'de de büyük bir depremin habercisi olarak görülmektedir. Ayrıca bu durumda 2022 yılı temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık ve ocak aylarındaki sıcaklığın yükselmesi sonrasında 6 Şubat'ta 'Asrın Afet'ini meydana getirdiğini görüyoruz. Bu yüzden 2023 yılı temmuz ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık ve ocak aylarında da sıcaklığın yükselmesi nedeniyle Türkiye'de büyük bir depremin olacağı anlamına geliyor. Ocak ayı dünyada en sıcak ay olmuştur. Türkiye ve dünyada büyük bir depreme hazırlık konumundadır ve buna dikkat edilmesi gerekir." diye konuştu.

"6 Şubat'ta yaşanan depremlerden önce de hava sıcaklıkları yükselmişti"

Sütçü, "Şu anda hem dünyada hem de Türkiye'de büyük bir sıcaklık var. Çünkü şubat ayında normalde kar yağması gerekirken Afrika sıcakları Akdeniz'den Türkiye'ye girdi ve sıcaklık artıyor. Sadece Afrika sıcaklığı değil meydana gelecek depremlerin sıcaklığı da buna etki etmektedir. 6 Şubat 'Asrın Afeti'nde hayatını kaybedenlerden Allah'tan rahmet diliyorum. 6 Şubat 2023 tarihinden önce temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık ve ocak aylarında sıcaklıklar çok yükselmişti. Biz de buna deprem tutacağı diyerek 24 Ocak'ta dikkat Türkiye 72 saat içinde eğer depremler meydana gelmezse depremin büyüklüğünde artış olur ve Hatay merkezli bir deprem olabilir demiştik. Deprem biraz gecikince şiddeti de arttı ve Kahramanmaraş merkezli 2 tane 7 ve üzeri, 3 tane de 6'lık deprem yaşandı. Bu sene yine 2023 yılının en sıcak 3'üncü yıl olması dikkatimizi çekti. Aslında artçı depremler soğutması gerekirken bu sene ekstrem bir olay oldu ve 2022'de olduğu gibi sıcaklık yükseldi. Bu da 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin bazı fayları tetiklediğini gösteriyor. En çok da dikkat edilmesi gereken faylar, doğu ve güneydoğu anadolu bölgesindeki faylar ile Hatay'ın güneyinde Kıbrıs'tan geçen Helen Yayı üzerinde olması beklenmektedir. Bunun için Türkiye çok dikkatli olmalı." şeklinde konuştu.

"187 ülke tek tip analiz yapmaktan vazgeçmeli ve deprem analizleri üzerine çok çalışmalı"

Dünya Meteoroloji Birliği'nin 187 ülkeden tek tip veri analizi istediğini, deprem faktörü göz önünde bulundurulmadan sunulan hava durumunun depremlerin bilinirliğinin üstünü örtüğünü söyleyen Sütçü, son olarak u ifadeleri kullandı:

"Depremsiz hava durumu sunulduğu zaman depremlerin bilinirliğinin üstü örtülmektedir. Hükümete ve yerel yönetimlere buradan diyoruz ki, depremsiz hava durumu sunulamaz! Sunulduğu zaman depremlerin bilinmesinin üstü örtülür ve büyük depremlerde canlılar enkaz altında kalır. Bu nedenle dünyadaki 187 ülke, Birleşmiş Milletler kararıyla Dünya Meteoroloji Örgütüne bağlıdır. Dünya Meteoroloji Birliği de 187 ülkeden tek tip veri analizi istemektedir. Bu da yine depremlerin bilinmesinin üstünü örten en önemli faktörlerden bir tanesidir. Buradan dünyaya bir çağrım var diyorum ki dünyada depremsiz hava durumu sunulamaz! Sunulduğunda depremlerin bilinmesinin üstü örtülmektedir dünyaya dikkat bu durumu en kısa zamanda düzeltmeleri gerekmektedir. 187 ülke, tek tip analiz yapmaktan vazgeçmeli ve deprem analizleri üzerine çok çalışmaları gerektiğini düşünüyorum." (İLKHA)