Türkiye'de doğurganlık hızının düşmesiyle ilgili çalışma grubu oluşturuluyor. Aile Akademisi Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Yasin Kuruçay; inanç, medeniyet ve kültürel birikimle çok güzel, genç ve aile ilişkilerinin hala var olduğunu söyleyerek daha iyi bir gelecek kurmanın mümkün olduğunu söyledi.

Türkiye’de son yıllarda evlilik yaşının yükselmesi ve boşanma oranlarının da her geçen yıl artması endişelere neden oluyor.

Toplumun temel yapı taşı olan aile, günden güne yok oluyor. Yuva kuramayan birçok genç evlilik dışı çarpık ilişkilere yönelirken uzmanlar bu durumun sonuçlarının toplumun yapısını bozacağına dikkat çekiyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Türkiye'de genç nüfusun artması, doğurganlık oranlarının yükselmesi için özel çalışmalar yürüttüklerini söylemişti.

Aile Akademisi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasin Kuruçay, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"Aile yapısıyla ilgili çok ciddi sıkıntılar, çocuklarla ilgili problemler artıyor"

İstatistiklere, araştırmalara bakıldığında aile ve gençliğin çok iyi bir yere gittiğini söylemenin çok mümkün olmadığını belirten Kuruçay, "Neden? Çünkü baktığımızda gençlikle ile ilgili olarak örneğin, empati bundan otuz yıl öncesine göre yüzde 40-50 azalmış. Aile yapısına baktığımızda, aile yapısıyla ilgili çok ciddi sıkıntılar, her türlü boşanmalar, çocuklarla ilgili problemler artıyor. Örneğin ergenlik döneminde sık görülen öfke patlamaları bugün 6-7 yaşındaki çocuklarda ortaya çıkmaya başlıyor." şeklinde konuştu.

"Batı kendi yarattığı medeniyette, kendi insanlarına çözüm bulamadı"

Kısa vadede iyiye doğru bir gidişatın olduğunu söylemenin mümkün olmadığını aktaran Kuruçay, "Ancak burada iki şeyi eklemek gerekir. Birincisi her türlü olumsuzluğa rağmen, her türlü olumsuzluğa karşı çok güzel bir gençlik kitlemiz de çok güzel aile yapımız da var.  Bunların somut örnekliklerini alarak kendi inanç medeniyet değerlerimizin uygun örnekliklerini alarak sağlıklı bir aile yapısı, sağlıklı bir gençlik ortamı oluşturabiliriz, diye düşünüyorum. Bu noktada en temel nokta şudur; bizim dünyaya şu anda daha batılı değerler hakimdir. Ama batılı değerler hepimizin gördüğü, hepimizin yaşadığı gibi son Filistin olayında da görüyoruz; çocuk, kadın, insan, hasta hakları dediğiniz şey batı dünyasının gerçekten ayakları altında. Batı kendi yarattığı medeniyette, kendi insanlarına çözüm bulamadı." dedi.

"İnanç, medeniyet değerlerimizle, kültürel birikimimizle yeniden kodlarımıza dönmeliyiz"

Türkiye gittikçe batılılaşan bir ülke olduğu için problemler yaşadığını ifade eden Kuruçay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orta vadede çok iyiye doğru bir gidiş olduğunu söyleyemeyiz. Ama gerek inanç ve medeniyet değerlerimizde, kültürel birikimimizde kodlarımıza dönerek, oradaki olumlu örnekleri ve referansları kullandığımızda gerekse günümüzde yaşayan pırıl pırıl gençlerimiz var, çok güzel aile ilişkileri var. Bunlara baktığımızda daha iyi bir gelecek, daha iyi bir atiyi kurmak mümkün diye düşünüyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)