Yurt Dışındaki Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevaf Tekruri, "Resulullah'a hakaret edenlerin çoğu, ondan habersiz oldukları ve onu tanımadıkları için birçok saygısızlığı yapıyorlar. Eğer onu tanısalardı onun sevgisine sarılırlardı ve onun takipçileri olurlardı." dedi.

İstanbul'da, Uluslararası Peygamber Efendimizi Koruma ve Destekleme Heyeti öncülüğünde İslam ve Arap ülkelerinden akademisyen ve âlimlerin katılımıyla Peygamberi Destekleme Akademisi'nin açılışı geçtiğimiz gün gerçekleştirildi.

Açılış törenine katılanlardan Yurt Dışındaki Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevaf Tekruri, akademi hakkında İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.

Akademinin misyonunun; Hazreti Muhammed'in siyerini, insanlık alemine getirdikleri, ümmetine bırakmış olduğu rahmet ve hayrı öğretmek olduğunu belirten Tekruri, bu açıdan akademinin büyük önem arz ettiğini kaydetti.

Tekruri, "Rasulullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) hakaret edenlerin çoğu, ondan habersiz oldukları ve onu tanımadıkları için birçok saygısızlığı yapıyorlar. Eğer onu tanısalardı onun sevgisine sarılırlardı ve onun takipçileri olurlardı. Nitekim insanlar Resulullah'a düşmanlıklarından ötürü onu öldürmeye ve ona küfürler yağdırmaya geliyorlardı ama onda diriliyorlardı. Bir gün Umeyr Bin Vehb, Resulullah'ı öldürmek için gelmişti. Huzuruna varınca iman edip şöyle dedi: Ya Resulallah! Sana geldiğimde sen benim en nefret ettiğim insandın şimdi ise huzurundan ayrılınca ise bana en sevimli insan oldun. Çünkü onu bir an tanıdı ve onu dinledi ya da Allah-u Teâla'nın insanlara ne gibi hayır getirdiğini gördü, bu yüzden ona bağlandı." diye konuştu.

Hazreti Muhammed'i gerçekte tanıyan bir kimsenin ondan nefret etmeyeceğini, nefretin cehalet ve kinden kaynaklandığını ifade eden Tekruri, "Bir kişinin Resullah'a kin beslemesi ona ve bize zarar vermez. Şayet bu nefreti cehaletinden kaynaklanıyorsa, onun cehaletini ortadan kaldırmak, hakikatleri ona anlatmak bizim görevimizdir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)