Gıda güvenliğinin milli güvenlik unsuru olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş, denetimlerin artırılması, israfın önlenmesi ve üretimde verimliliğin sağlanmasıyla Türkiye'nin güvenli gıdaya erişimde avantajlı konuma gelebileceğini belirtti.

Dünyada her yıl 1 milyar 300 milyon, Türkiye'de ise ortalama 26 milyon ton gıda israf ediliyor. Atılan her bir gıdanın üretiminde harcanan su da düşünüldüğünde, israfın boyutu katlanıyor. Gıda israfının yüzde 56'sı gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştiriliyor.

Türkiye dünya genelinde kişi başına en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3'ncü sırada yer alıyor.

Gıda, güvenliği ve israfı ile ilgili Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

Açlık sınırının her geçen gün yükseldiğine dikkat çeken Durmuş, adaletsiz gıda dağılımı, alım gücündeki düşüş ve artan fiyatların halkın sağlıklı gıdaya ulaşımını zorlaştırdığını ifade etti.

"Gıda güvenliğinde denetimlerin artırılması şart"

Gıda güvenliğine denetimlerin artırılması gerektiğini vurgulayan Durmuş "Ülkemizde gıda denetimlerinde, bakanlığın taklit-tağşiş ürünlerini yayınlamasının yanı sıra sahadaki denetim ve kontrollerin caydırıcılık niteliği taşıyan adımlarının artırılması ve halkın sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması noktasında gerekli çalışmaların ve altyapının hazırlanması gerekir. Bu işin içinde denetim, üretim kültürü, personel yönetimi, gıda hammadde temini, kullanım ve üretim şekilleri vardır. Bir işletmede, ürünün soframıza gelinceye kadar olan kısmının tamamında gıda güvenliği unsuruna birebir dikkat etmek gerekir. Bakanlık tarafından da bunun kontrol edilebilir ve denetlenebilir olması lazımdır" dedi.

"Obezite ve açlık arasındaki küresel dengesizlik derinleşiyor"

Dünya genelinde gıda dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün daha belirgin hâle geldiğini belirten Durmuş "Dünya genelinde bakıldığında, bir tarafta açlıkla mücadele eden bir kesim, diğer tarafta ise obeziteyle mücadele eden bir kesim görmek artık doğallaşmış ve normalleşmiştir. Dünya üzerinde adaletsiz bir gıda dağılımı ve tüketimi söz konusudur. Ülkemizde de alım gücünün her gün azalması ve gıda fiyatlarının artması, gıda güvenliği ile halkın sağlıklı, güvenli gıdaya ulaşma kabiliyetini ve gücünü her geçen gün azaltmaktadır. Müslüman bir ülke olarak, gıda israfındaki sergilemiş olduğumuz tavrı ve miktarları değerlendirdiğimizde, aynı zamanda israf eden bir ülkeyiz" şeklinde konuştu.

"Türkiye, güvenli gıdaya erişimde avantajlı konuma gelebilir"

Gıda israfının önlenmesi ve üretimde verimliliğin artırılması durumunda güvenli ve sağlıklı gıdaya erişim konusunda önemli bir avantaja sahip olabileceğini ifade eden Durmuş "İsrafı engellediğimizde, verimliliği artırdığımızda ve sağlıklı, güvenli gıdaya erişmek için çeşitli politikalar üreterek bunu ülke gündemine aldığımızda ve uyguladığımızda, ülke olarak gıdaya erişim noktasında avantajlı bir ülke olduğumuzu söyleyebiliriz. Gerçek anlamda kaynakları doğru kullanmak ve politikayla bunu halka sunmak noktasında değerlendirmeler yapılmalıdır" diye belirtti.

"Gıda, savunma sanayi gibi stratejik ele alınmalı"

Türkiye’de açlık sınırının çok yüksek olduğunu belirten Durmuş " Özellikle son dönemlerde ekonominin vermiş olduğu olumsuz sonuçlara bakıldığında, her geçen gün ülkemizde açlık sınırı artmaktadır. Verimli olan ülkemizde, tarımın ve gıdanın daha üst seviyelere gelmesi gerekir. Gıdayı, milli güvenlik unsuru şeklinde değerlendirmek gerekmektedir. Gıda, aynı savunma sanayi gibi bir mantıkla ele alınıp; ayrı bir politika olarak değerlendirilip üzerinde çalışılması lazımdır" diye konuştu. (İLKHA)