Uyuşturucu bağımlılığının gençliği istila ettiğini söyleyen âlimler, ailelerin duyarsızlığı, eğitim sisteminin eksikliği ve çevredeki kötülüklerin uyuşturucunun ilkokullara kadar girmesine neden olduğunu belirtiyor.

Uyuşturucunun, toplumun bütün kesimleri tarafından tehdit unsuru olarak algılanıp, bununla mücadele edilmesi gerektiğini belirten Molla Bahri Kılıç, eğitim sistemindeki çarpıklıkların ve ailelerin duyarsızlığının gençlerin uyuşturucu bağımlısı olmasına katkı sağladığını söyledi.

Toplum içerisinde özellikle gençlerin ahlaki yozlaşma yaşadığına ve uyuşturucu kullanımının yaygınlaştığına dikkat çeken Kılıç, bazı TV'lerde yayınlanan dizi ve programların bunda etkin rol oynadığını ifade etti.

Kılıç, "Gerçekten ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bugün bir kısım medya bu işin ıslahına çalışırken, medyanın önemli bir kısmı ise ne yazık ki dizileriyle, programlarıyla, filmleriyle, tiyatrolarıyla bu neslin bozulması için çalışıyor. Özellikle Avrupa uyum yasaları adı altında bu konudaki aşırı serbestlik bu işi tetiklemiştir." dedi.

Ailelerin duyarsızlığı, eğitim sisteminin eksikliği ve çevredeki kötülüklerin uyuşturucunun ilkokullara kadar girmesine katkı sağladığını dile getiren Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: "Dolayısıyla okul, aile ve çevre noktasında bizim duyarlılık göstermemiz gerekiyor. Önce aile çocuğunun bozulmaması için mücadele verecek. Sonra okulda 'Bu eğitim sistemi benim çocuğuma ne kazandırıyor?' hesabını iyi yapmalıyız. Ailenin duyarsızlığı, eğitimin eksikliği, çevrenin kötülüğü bahsettiğimiz bu madde bağımlılığının, uyuşturucunun ilkokullara kadar girmesine katkı sağlamıştır."

Eğitim sisteminin, halkın örfüne, inancına ve kültürüne uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Kılıç, "Gençliğin ıslahı noktasında bizim ciddi projelerimizin olması gerekiyor. Bu konularda siyasilere baskı yaparak, eğitim sisteminin sil baştan bu milletin örfüne, inancına ve kültürüne uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Evet, bazı güzel düzenlemeler yapılıyor ama bunların yeterli olmadığını da görüyoruz. Dün bunların olmayışı ve bugün bunların olması dolayısıyla meseleyi çözüldü noktasında görmememiz gerekiyor. Bunların yeterli olmadığını, bir adım sonrasında Müslümanlara; aile, okul, çevre olarak sorumluklular düşüyor. Bunları yapmalıyız." ifadelerini kullandı.

Gençliği istila eden uyuşturucu bağımlılığına karşı seferberlik başlatılması gerektiğine dikkat çeken Kılıç, "Gerçekten de madde ve uyuşturucu gençliği istila etmiştir. Gençlerimizin özellikle internet, akıllı telefonlarla geçirdikleri zamana baktığımız zaman modern insanın yalnızlığını görüyoruz. Ev içinde bile aile reisi, çocukları bir araya getiremiyor. Gençliğin sapma nedenlerini bizim önce iyi tespit etmemiz lazım. İtikadi noktada ciddi sapmalar vardır. Bugün biz okuduğumuz halde, özellikle de dini alanda yazan ve çizen insanların çocukları bile ateizmin kucağına düşme riskini taşıyor. Öncelikle imani bir değerin, bilginin ve eylemin çocuklarımıza verilmeyişi bizim gençliğimizin sapma nedenleri içerisindedir. Gençliğin medyaya kurban edilmesi, başıboş bırakılması, eğitim sistemindeki çarpıklıkları üst üste koyduğumuz zaman gençliğin sapma nedenlerini çok açık ve net bir şekilde görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Son olarak Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: "Mesele durum tespiti yapmaktır. Yoksa ümitsizlik pompalamak değildir. Durum tespiti yaptığımızda biz gençlerimize imanı, mukaddes değerleri ve bu işin pratiğini anne ve babalar ile toplum olarak göstermek zorundayız. Bizim iki açıdan düzgün yaşamamız gerekiyor. Zaten İslamiyet bizim düzgün yaşamamızı istiyor. 'Din işte budur.' dedirtecek durumu bizi takip eden yeni nesle göstermemiz gerekiyor. Bu açıdan pratik örnekleri çok ama çok önemsemeliyiz. Her Müslüman hem kendisi için düzgün yaşayacak hem de gençlere örnek olmaya çalışacak." (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)