Hacamatın faydaları nelerdir?

Hacamatın faydaları ile ilgili konuşan Uzman Dr. Yücel Dolu, hacamatın kan dolaşımını arttırarak psikiyatrik vakalarda, kronolojik, nörolojik hastalıklarda, baş, bel, boyun, fıtık ağrıları ve dermatolojik hatalıklara iyi geldiğini söyledi.
Peygamber Efendimizin de tavsiye ettiği ve bilimsel araştırmalarda da hacamatın birçok hastalığa şifa olduğu bilinmektedir.
Hacamat yapmanın faydaları ve hacamat yapmadan önce hastaları yapmaları gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Uzman Dr. Yücel Dolu, "Hacamatın hemen hemen 2000 yıllık bir tarihi vardır. İslami dönemde ise yaş hacamat dönemi başlamış oluyor. Kupa ile vakumlama yöntemi ile yapılan bir tekniktir. Önce belli bazı bölgelere kupa ile vakumlama yapılıyor. Sonrasında ise o bölgelerinde bir takım kimyasal maddeler oluşturuluyor. Ardından kuru kapa bu hali ile bırakılıp kupa çekiliyor. Kupa yapılan bölgelere birtakım çizikler atılıyor. Bu çizikler ile o bölgelerde birtakım kimyasallar ortaya çıkıyor. Tekrar vakumlanarak bu bölgede birtakım reaksiyonlar tetiklenmiş oluyor." dedi.
Bazı hastalıklarda yapılan tedavilerde tam sonuç alamadığımız zaman bunları yardımcı tedavi amacıyla kullanmaktayız
Dolu, "Hacamatın birçok faydası var. Hacamat psikiyatrik vakalarda, kronolojik, nörolojik hastalarda, baş, bel, boyun, fıtık ağrılarında, en önemlisi ise dermatolojik hatalıklarda kullanılmaktadır. Hacamat burada geleneksel ve tamamlayıcı tıp kapsamında yapılan bir yöntem. Bazı hastalıklarda yapılan tedavilerde tam sonuç alamadığımız zaman bun ayardımcı olması için tedavi amaçlı olarak hacamatı uyguluyoruz. Hacamat yapmadan önce hastanın dikkat etmesi gereken birtakım hususlar var. 24 saat boyunca, hayvansal gıda tüketilmiyor, cinsel perhizde bulunulmuyor ve hacamat yapmaya gelemden üç saat öncesinde bir şeyler yememesi gerekmektedir. Hacamat yaptıktan sonra iki saat içerisinde bir şeyler yenmemesi gerekir ve öbür kurallar 24 saat için tekrar geçerli. Bayan hastalar için ise MERS (bir üst solunun yolu hastalığı) dönemlerinde hacamat yapmamaları gerekmektedir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
1948’de başlayan Nekbe'nin sadece bir güne ait değil, hâlâ süren bir felaket olduğunu vurgulayan Bursa-Filistin Evi Derneği Başkanı Muhammed Yazıcı, Filistin halkının hâlâ mülteci kamplarında yaşamaya mecbur bırakıldığını belirtti. Yüzler değişse de acıların değişmediğini ve direnişin nesilden nesile taşındığını ifade etti.
Toplumun temel yapı taşlarından biri olan aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Özbolat, bu konuda tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Yaklaşık bir aylık bir sürenin kaldığı LGS ve ardından yapılacak YKS ile ilgili adaylara tavsiyelerde bulunan Eğitimci Erkan Haras, bu sürecin artık konu öğrenmek yerine test çözmekle geçirilmesi, ailelerin de çocuklarına mutlak manada destek vermesi gerektiğini söyledi.
İDEV Batman Temsilcisi Mehmet Emin Sütçü, aile yapısındaki çözülmenin toplumsal çöküşe yol açtığını belirterek, güçlü bir toplum için "ailesel dönüşüm" çağrısında bulundu.