İmam hatiplerin önündeki engellerin kalkmasıyla imam hatiplere olan ilginin arttığını belirten ÖNDER Gaziantep Şube Başkanı Dr. Yemliha Aksoy, imam hatiplerin bu ülkenin geleceğinin maddi ve manevi teminatı olduğunu söyledi.
28 Şubat sürecinde çeşitli uygulamalara maruz kalan imam hatip okullarının önündeki bazı engellerin kaldırılması ile birlikte bu okullara olan talep her ne kadar talebi karşılamada yetersiz kalsa da imam hatip okullarında eğitim-öğretim gören öğrencilerin gerek eğitimdeki ve gerekse de LGS ve YKS’deki başarıları dikkat çekiyor.
Türkiye geneli olduğu gibi Gaziantep’te de imam hatip okullarının önem ve fonksiyonlarının arttığına dikkat çeken ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Dr. Yemliha Aksoy, sol medya başta olmak üzere dış mihrakların imam hatip okullarını karalama ve yıpratma çalışmalarına rağmen imam hatiplerin başarısının göz doldurduğunu belirtti.
28 Şubat sürecinde imam hatip okullarının çok ciddi bir akamete uğratıldığını anımsatan Aksoy, ancak imam hatip öğrencilerinin yükseköğretime geçişindeki katsayı uygulamasının değiştirilmesinden sonra imam hatip okullarına olan talebin her geçen gün arttığını söyledi.
“İmam hatip okulları küllerinden yeniden yeşerdi”
İmam hatiplerin önündeki engellerin kalkmasıyla birlikte vatandaşların imam hatip okullarının pozitif taraflarını görmeye başladığını belirten Aksoy, “600 bin civarında olan talebelerimizin sayısı maalesef 28 Şubat sürecinden sonra 60 bine kadar düştü. Yani yüzde 90 bir erime söz konusu oldu. Tabi bunda 28 Şubat sürecinin soğukluğu, katsayı sıkıntısının çok büyük payı vardır. Ancak 2012 yılından bu yana katsayı sorununun da çözülmesi ile birlikte bizim okullarımıza daha öncesinden olduğu gibi ciddi bir rağbet oldu. Çok şükür halkımız zaten öncesinden de ciddi bir rağbet gösteriyordu. Biliyorsunuz bizim okulların yüzde 90'ı da vatandaşlarımız kendileri yaptırıyorlardı. Şu anda da yine çok büyük bir rağbet var. 28 Şubat sürecinden önce de çok büyük bir rağbet vardı. 2012 yılından sonra bu katsayı meselesi halledildikten sonra imam hatip okulları çok şükür küllerinden yeniden yeşerdi ve neşv-u nema buldu. Türkiye genelinde gerçekten ciddi bir temayül var. Okullarımıza çok ciddi bir ilgi var. Buna biz on yılın bir susamışlığı diyebiliriz.” dedi.
İmam hatip okullarına 28 Şubat sürecinden önceki gibi yine ciddi bir ilgi olduğunu belirten Aksoy, “Şu anda çok şükür Gaziantep özelinde söylemek gerekirse 28 Şubat sürecinde iki tane okulumuz varken şimdi Allah'a hamdolsun ortaokul ve liseler topyekun değerlendirildiğinde toplam 82 tane imam hatip okulumuz var. Bunun 50'ye yakını ortaokul, 32'si kız-erkek olmak üzere liseleri teşkil etmektedir.” diye konuştu.
“Okullara rağbette yüz güldürücü bir sonuç var”
İmam hatip okullarına olan bu ilginin 28 Şubat döneminde olduğu gibi yine belli çevreleri çok rahatsız ettiğini belirten Aksoy, şunları söyledi: “Malum çevrelerin bu hususta daha önceden de yaptıkları olumsuz propagandaları vardı ve biz bunu yaşıyorduk. O çevreler şu anda boş durmuyorlar. Okullarımız üzerinden ve milli eğitimin genel sıkıntısı üzerinden okullarımıza maalesef saldırmaktadırlar. Okullarımızdaki birden yükselen başarının, değerinin farkına vardıkları için okullarımız üzerinden spekülasyon yapmaya çalışıyorlar. Fakat milletimiz bunun farkında. Bundan dolayı okullara çocuk gibi rağbet var. Gaziantep'te genel manada okullarımızın hem kalite açısından ve akademik başarı açısından hem de rağbet açısından yüz güldürücü bir sonuca ulaştığını da biliyoruz. Fakat bu son çıkan adrese dayalı tercihlerde bazı bölgelerimizde sıkıntılar yaşamaktayız.” ifadelerini kullandı.
“Küllerinden yeşerdiğimizi görüyoruz”
İmam hatip okullarının başarısının göz doldurduğunu ifade eden Aksoy, “Milletimiz bu imam hatipleri tercih ederken çocuklarını sadece iyi bir imam hatip, ilahiyatçı, il vaizi ve ilçe vaizi, müftü olsun diye göndermiyor. Halkımızın milletine ve memleketine faydalı olmak amaçlı evlat yetiştirme gayesinden dolayı bu okulları tercih ettiklerini biz biliyoruz. Şimdi tabi önümüzdeki süreçte bu hedefin gerçekleşeceğini biz görüyoruz. Bu konuda ümit varız ve daha öncesinden de yine imam hatip okulları özellikle o dönemlerde İstanbul'daki Kartal, Eyüp gibi imam hatip okullarını yüksek dereceler aldığını, Türkiye birincilikleri elde ettiğini, güzel yerlere gittiğini fen alanında ve sosyal alanda olsun eşit ağırlık alanda olsun çok güzel yerleri kazandıklarını biliyoruz. Bu dönem içinde aynı şeyleri görüyoruz. Yani küllerinden yeşerdiğimizi biz görüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Biz bu okullarla geleceğimizi daha aydınlık görüyoruz”
Özellikle proje okullarına bu hususta çok büyük vazifeler düştüğünü belirten Aksoy, “Bu okullarımızda çok ciddi başarı elde edecek ve dereceye girecek talebelerimizin de biz yetişeceğine inanıyoruz. Biz bu okullarla geleceğimizi daha aydınlık görüyoruz ve Gaziantep'te de biz bu okullarımızdan çok büyük bir beklenti içerisindeyiz, ümitvarız. İnşallah biz isteriz ki tüm okullarda imam hatiplerin müfredatı kapsamında olsun. Çünkü bu okulların sıra dışılığı vardır. Kendi milli değerlerini ön planda tutan, milli değerlerini önceleyen, ona hassasiyet gösteren, vatan, millet, din, devlet kavramlarının onlar için olmazsa olmaz olan öğrenciler ve nesiller bu okullarımızda yetiştiriyor. Bu açıdan biz bu okulları ülkemizin geleceğinin maddi, manevi teminatı olarak görüyoruz. Burada şöyle bir yanlış anlaşılma da olmasın. İmam hatip özelinde konuşulduğu için ben bunu dile getiriyorum. Yoksa diğer okullarımızda bizim kendi okullarımızdır. Biz bu ülkeye, millete, bu medeniyete hizmet etmek mecburiyetindeyiz. Bu sebeple imam hatipler çok önemlidir. Bu sebeple bu okulları tercih etmemiz gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
“İmam hatiplerin başarısını hazmedemeyenler var”
28 Şubat döneminde olduğu gibi imam hatiplerin bu göz dolduran başarısını hazmedemeyen belli çevrelerin olduğunu belirten Aksoy, “Tabi bu mihraklar bazen böyle çok basit durumları çok büyük bir hadiseymiş gibi gösterebiliyorlar. Kendince bir kamuoyu oluşturmak isteyeceklerdir. Fakat milletimiz bu insanları biliyor. Milletimiz bizim okullarımızın durumunu da biliyor. Buna pirim vermeyeceklerini düşünüyorum. Ben kamuoyunun da bu tür haberleri çok ciddiye almaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunlarının çoğunun abartılı olduğunu maksadın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu görmelerini bekliyorum.” dedi.(İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Televizyon dizileri ve sinema filmleri aracılığıyla toplumda İslam’ın kabul etmediği ilişki türlerinin normalleştirilmeye çalışıldığını belirten Mil-Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan, özellikle dizilerde ve filmlerde aile yapısını zedeleyen, ahlaki değerlerle çatışan senaryoların arttığını vurguladı.
Şanlıurfa'da geleneksel bakırcılık mesleğini icra eden ustalar, kışın soğuk hava koşullarına rağmen çalışmalarına devam ediyor.
Şanlıurfa Tüm Emlakçılar Odası (ŞUTEM) Başkanı Selahattin Tokmak, Suriyelilerin tamamının ülkelerine gittiği düşünüldüğünde piyasada çok ciddi hareketlenmelerin yaşanacağını dile getirdi.
Emekli İmam-Hatip Hasan Yenigün, Mekke'nin fethinin Müslümanlar için bir dönüm noktası olduğunu belirterek bugünün zikir ve ibadetle geçirilmesi gerektiğini söyledi.