İslam’da komşuluk haklarına değinen TESSEP (Tesettür Seferberliği Platformu) Ankara Temsilcisi Kübra İmir, İslam’a göre komşunun komşuya karşı sorumluluğu olduğunu ve bu sorumluluğun da yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Aile bireylerinden sonra bize en yakın olan insanların birlikte yaşadığımız komşularımız olduğunu belirten İmir, İslam dininin komşuluğa verdiği önemi ve hakları hakkında bilgilendirmede bulundu.
TESSEP Ankara Temsilcisi İmir, İslam Dininin komşuluğa verdiği önemi, birbirleri üzerindeki hakları ve İslam’da ki yerini İLKHA muhabirine anlattı.
İslam'ın komşuluk haklarına verdiği önem hakkında değerlendirmede bulunan İmir, "Komşuluk tabiri birbirine yakın, bitişik, yan yana oturan kişiler için kullanılan bir ifadedir. Komşu olmanın doğurduğu bir takım hak ve hukuklar vardır. Bunlara genel olarak komşuluk veya komşuluk ilişkileri denmektedir. Kültürümüzdeki bir anlayış ifadesi olan 'ev alma, komşu al.' Son derece önemli bir tespittir. Yine kültürümüzde olan 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' gibi sözlerimiz vardır. İnsanın sosyal çevrede üç temel bağa ihtiyacı vardır. Birincisi akraba bağı, ikincisi aile bağı ve son olarak komşuluk bağ ele alınmaktadır. Bir ayette 'anne baba, yetim, yoksul sonrası akraba komşuluk bağlarına değinilmektedir.' Nisa suresi 36'ncı ayette buyrulur ki. 'Allah'a kulluk edin ve O'na ortak koşmayın.' Ve akabinde dokuz on maddelik bir sıralama geliyor. Ayette şöyle buyruluyor 'Allah'a kulluk edin, O'na ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya ve uzak komşuya tavsiyede bulunun.' Ve buradaki yakın komşu, uzak komşu kavramı nedir diye sorarsak. Yakın komşu evleri en yakında olunan kimsedir. Uzak komşu ise nispeten biraz daha uzakta oturan kişiye söylenir. Yalnız burada komşuluk hakkı sadece Nisa suresinde geçmiyor. Ahzab suresinde gibi Maun suresindeki küçük yardım ise bu da komşuluk hakkıdır." dedi.
"Günümüzdeki komşuluk ilişkileri geçmiş zamanla kesinlikle bağdaştırılamaz"
Komşuluk üzerindeki haklar hakkında Peygamber Efendimizden örnekler veren İmir, "Peygamberimizin komşular üzerindeki birkaç tane tavsiyesi bulunmaktadır. Bunları arka arkaya sıralarsak en başta darda olan komşuya yardımda bulunmalıyız. Mutlu ve kederli günlerinde yanlarında bulunmak ve en önemlisi Peygamberimizin tavsiyesi komşuya ikramda bulunmak. Hastalanınca ziyaret etmek. Ölünce kabre defnetmek. Yeni bir sahabe; 'Peygamberimizin Hac esnasında Müzdelife'de, Mina'da, Kabe'yi tavaf esnasında konuyu sürekli komşuluğa getirdiğini duydum ve ben her halde arkasından ayet inecek sandım' diyor. Osmanlı'da komşuluk tabiri kısımlara ayrılmıştır. Yazlık komşu, deniz komşusu, mezar komşusu gibi. Osmanlı döneminde günümüzden daha çok önem verilirdi. Osmanlı'da şehir mimarisiyle başlardı. Sadece mimari değil, komşu halkının birbirine samimiyetleri vardı. Günümüzdeki komşuluk ilişkileri ise geçmiş zamanla kesinlikle bağdaştırılamaz." ifadelerini kullandı.
"Komşuluk hakkı konusunda rol model Allah Resulü olmalıdır"
Konuşmanın devamında İmir, "Özelikle şehir hayatının bazı yerlerinde komşuluk ilişkileri neredeyse bitmiş durumdadır. Ve bizler unutmamalıyız ki misafirperver bir toplumuz. Komşunun dini, dili, ırkı, milliyeti kesinlikle ne olursa olsun hakkı aynıdır. Yine Peygamberimiz bir hadisinde 'Kafir olan komşunun bir hakkı vardır. Müslüman olan komşunun iki hakkı vardır. Müslüman ve akraba olan komşunun üç hakkı vardır.' Çünkü burada Müslüman akraba ve komşuluk ilişkisi araya girmektedir. Burada rol model kesinlikle Allah Resulü olmalıdır. Ebu Leheb ve Ümmü Cemil'in tavrı Allah Resul'üne nasıldı ve Peygamberimizin onlara olan karşılığı sadece 'bu nasıl komşuluktur? Komşu komşuya bunu yapar mı?' sözü olmuştur. Bizim de burada örnek alacağımız kişi Allah Resulüdür. Komşuluk ilişkilerinde yine en önemli ve güven veren şey kesinlikle yardımlaşmadır." şeklinde konuştu.
Son olarak 3 aylara yaklaştığımı ve bu aylarda komşulara nasıl davranılması gerektiği konusunda tavsiyeler veren İmir, "Nasip olursa bir kaç gün sonra üç aylara gireceğiz. Komşuluk ilişkilerimize biraz daha dikkat etmemiz gerekiyor ve mukabelelerimize evlerimize davet edebiliriz. İftar sofralarımızı iftar saatlerinde ikramlarda bulunabiliriz." tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman Kasaplar Derneği Başkanı Mehmet Ali Rüzgar, Kurban Bayramı öncesi hayvan pazarlarında yoğunluk yaşandığını belirtti. Küçükbaş hayvan bolluğunun yaşandığını ve fiyatların alıcılar için uygun olduğunu söyleyen Rüzgar, herkesin bütçesine uygun kurbanlık bulabileceğini ifade etti.
Umut Kervanı 2. Bölge Koordinatörü Faik Doğan, Türkiye’nin birçok ilinde ve ilçesinde kurban organizasyonlarını yürüttüklerini belirterek, yurt dışında özellikle Filistin, Yemen, Suriye, Afganistan ve Afrika'daki mazlumlara kurbanları ulaştırdıklarsöyledi.
Batman Barosu Başkanı Abdülhamit Çakan, Gazze'de hastanelerin, okulların ve sivil yerleşim alanlarının bombalanmasının açık bir savaş suçu olduğunu belirterek, "Uluslararası hukuk mekanizmaları derhal devreye girmeli" çağrısında bulundu.
Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu, kurban ibadetinin yalnızca bir hayvan kesmekten ibaret olmadığını, esasen Allah'a yakınlaşmanın ve paylaşmanın bir vesilesi olduğunu belirtti.