​Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde hafızlık eğitimi gören 11 yaşındaki 3 kız çocuğu, hem 5 aylık gibi kısa bir sürede eğitimlerini tamamlayıp üstün bir başarı gösterdiler hem de şehrin en küçük kız hafızları unvanına sahip oldular.

 

Yeşilyurt Müftülüğü Ahmediye Kız Kur’an Kursunda şubat ayında hafızlık eğitimi görmeye başlayan 11 yaşındaki Hümeyra Kaçar, Ayşe Şehla Beler ile Malatya Hafız Ortaokulunda eğitime başlayan 11 yaşındaki Ahsen Özçelik, ailelerinin ve hocalarının özverileriyle 150 günde hafız olarak büyük bir başarıya imza attılar.

Yaşıtları oyun oynarken büyük bir fedakârlık gösterip tüm vakitlerini Kur’an-ı Kerim'e adayan kız çocuklarının bu başarısı hem imrendirdi hem de göz doldurdu.

Yeşilyurt ilçe Müftüsü Mehmet Şirin Ayral, Malatya Hafız Ortaokulu Müdürü Feyzullah Acar, kursların yöneticileri, öğreticiler, öğrenciler ve veliler, hafızlığın önemi, sürecini ve yaşadıkları sevinci İLKHA muhabirine anlattı.

Yeşilyurt ilçe Müftüsü Mehmet Şirin Ayral, Allah-u Teala’nın ahiret gününde taçlandıracağı insanlardan bazılarının da hafızların olduğunu anımsatarak, Kur'an-ı Kerim'in emirleri doğrultusunda bir hayat sürmeyi temenni etti.

Malatya Hafız Ortaokulu Müdürü Feyzullah Acar ise ilk hafız mezununu verdikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, hem akademik hem hafızlık anlamında Malatya’da ses getirmeye devam edeceklerini söyledi.

Kurs yetkilileri ve öğreticiler de bunun bir ekip işi olduğunu kaydederek, daha az sürede hafız yetiştirme çalışmalarının devam ettiğini belirttiler.

Hafız öğrenciler ise akranları oyun oynayıp eğlenirken, tüm vakitlerini hafızlığa verdiklerini, hafız oldukları için çok mutlu olduklarını ve büyüyünce de hafız doktor olmak istediklerini söylediler.

Veliler ise hafızlık sürecinin zor, zahmetli ve her şeyden fedakârlık gerektiğini ve kendilerinin de hiçbir fedakarlıktan kaçmadıklarına vurgu yaparak, çocuklarının hafız olmalarının kendilerini çok mutlu ettiğini ve Allah’a şükrettiklerini kaydettiler.

Allah-u Teala’nın ahiret gününde taçlandıracağı insanlardan bazılarının da hafızların olduğunu anımsatan Yeşilyurt İlçe Müftüsü Mehmet Şirin Ayral, 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde hafız olan kız öğrencileri, ailelerine ve kursiyerleri tebrik etti.

Ayral, "Rabbim Kur'an'ın gölgesi doğrultusunda bir hayat sürdürebilmeyi, ahlakıyla ahlaklanmayı Kur'an'ı anlamayı ve anlayabilmeyi, onunla yaşayabilmeyi ve ebedi aleme göçerken de Allah'ın rızasını kazanmayı bizlere nasip eylesin İnşallah." duasında bulundu.

"Kur'an-ı öğrenmek ve Hıfz etmek isteyen kurslarımıza bekliyoruz"

Ayral, "Ahmediye Kız Kur'an Kursumuz Malatya'mızın medar-ı iftiharıdır ve şu an zirvededir. Bizim hedefimiz de bunun zirvede kalmasıdır. Kur'an'ı öğrenmek isteyenlere ve hıfz etmek isteyenlere davette bulunuyoruz. Kurslarımız açık ve kendilerini bekliyoruz. Yeşilyurt ilçemizde ikisi Hafızlık Kursu olmak üzere 180'e yakın sınıfımız vardır. Millî Eğitim Bakanlığıyla Diyanet İşleri başkanlığımızın ortaklaşa yürütmüş olduğu hafızlık Ortaokulu ile beraber hafızlık projesi de başlatılmış durumda. Hafız olan kızlarımızdan biri hafızlık ortaokulundan." dedi.

Salgına rağmen 5 ay gibi kısa bir zaman diliminde mezun oldular

Ahmediye Kız Kur’an Kursu’nun kurulduğu 2011 yılından bu yana kadar 98 hafızı mezun ettiğine dikkat çeken kursun müdürü ve öğreticisi Menekşe Canpolat, şubat ayında başlattıkları proje sınıfı kapsamında 11 yaşındaki 2 kız çocuğunun pandemiye rağmen 5 ay gibi kısa bir zaman diliminde mezun olduğu kaydetti.

Canpolat, "Projenin farklılığını, proje sınıfının çocukları nasıl motive ettiğini, sonuca ne kadar güzel ulaştığımızı ve bu sonuçla birlikte hem çevrelerinin hem de buradaki ablalarına ne kadar örnek olduklarını gördük." ifadelerini kullanarak emeği geçen herkese teşekkür etti.

"Hedefimde bundan daha kısa sürede hafız yetiştirmek var"

Kendisinin de bu yaşlarda hafız olduğunu, projeye başladıklarında hocasından aldığı eğitimi çocuklar üzerinde uyguladığını belirten Ahmediye Kız Kur’an Kursu Hafızlık Sınıfı öğreticisi Emine Çelik, "Zamanında hocam bize nasıl davrandıysa ve nasıl yetiştirdiyse aynısını öğrencilerim üzerine uyguladık ve elhamdülillah başarılı da olduk. Tabi sadece bu 2 öğrencimiz değil, sınıfta bir iki ay sonra hafızlığını bitirecek başkam öğrencilerimiz de var. İnşallah hedefim de bu ayları düşürüp daha kısa sürede hafız yetiştirmek. Şu an bunun üzerine çalışıyorum. İnşallah Rabbimin yardımıyla bunu da başaracağız." diye konuştu.

Namaz ve temel ihtiyaçlar dışında tüm vakitlerini hafızlığa verdiler

Hafızların çalışma süreçlerine de değinen Çelik, diğer öğrenciler 7-8 saat çalışırken, hafız kızların ise namaz, yemek ve uyku saatlerinin dışında tüm vakitlerini çalışmaya ayırdıklarını söyledi.

"Hafızlık gibi güzel bir duygu inanın hiçbir şeyde yok"

Hafızlığı 5 ayda bitirmeni sevincini yaşayan ve bu sevincin herkesi nasip olmasını temenni eden Hümeyra Kaçar, "Hafızlık gibi güzel bir duygu inanın hiçbir şeyde yok." diyerek kendilerini yetiştiren hocalarına teşekkür etti.

"Ağladığım, yemek yemediğim zamanlar da oldu ama hep çalıştım ve başardım"

Kaçar, "Bu yolda yürümek gerçekten güzel bir duygu. Hafızlık, bir üniversite okumak gibidir. Abim hafızdı ondan etkilenerek hafız olmaya karar verdim ve çok şükür hafız oldum. Tabi zorlandığım, ağladığım, yemek yemediğim zamanlar da oldu ama hep çalıştım ve gayret ettim başardım." diye konuştu.

"Doktor olmak istiyorum"

"İleride de doktor olmak istiyorum." diyen Kaçar, hafız olmak isteyen tüm akranlarımızı kursa davet etti.

"Arkadaşlarım oyun oynayıp eğlenirken ben gecemi gündüzüme katarak çalıştım"

Ayşe Şehla Beler de  5 ayda hafız olmanın kolay olmadığını belirterek, "Teyfik İleri İmam Hatip Ortaokulu öğrencisiyim. Önceden Kur’an kurslarına gittim, orada hafızlık yapanları görünce ben de hafız olmaya karar verdim. Hafızlık süreci zordur ama insanın anne ve hocası yanında olunca ve destek verince hiç zor olmuyor. Arkadaşlarım oyun oynarken, eğlenirken ben ise hep ders çalıştım, gecemi gündüzüme kattım. Allah da 5 ayda hafız olmayı nasip etti. Hafızlık, zor bir yolda giderken, güzel bir şehre varmak gibidir. Kur’an hafızı; hafız da Kur’an'ı sever. İnşallah Allah tüm yaşıtlarıma da hafızlık nasip eder." ifadelerini kullandı.

"Hafız olarak doktor olunca inşallah çocuklara daha çok faydam dokunur"

Hafız olduğu için çok sevinçli olduğunu kaydeden Beler, "İyi ki Allah bana hafızlığı nasip etti. Çok güzel bir duygu, Allah herkese nasip etsin. Büyüyünce çocuk doktoru olmak istiyorum. Bir hafız olarak doktor olunca inşallah çocuklara daha çok faydam dokunur ve Allah kendilerine şifa verir." diye belirtti.

"Allah’ın rızasını kazanmak için kızımızı hafızlığa gönderdik"

Allah rızasını kazanmak için kızları Ayşe Şehla’yı hafızlığa gönderdiklerini söyleyen anne Aysun Beler, "Yaşı küçük olduğu için Kur’an'ı ezberlemesinin daha kolay olacağını düşündük. Çok şükür Rabbim bizlere nasip eyledi ve hedefimize ulaştık. Gerçekten çok güzel bir duygu. Rabbim, Kur’an'la yaşamayı ve onunla amel etmeyi bizlere nasip etsin. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi.

 

"Temel amacımız aşkla hizmet edecek hafızlar yetiştirmektir"

Okullarının; Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından desteklenen hafız yetiştirme ve akademik başarıyı destekleme projesi kapsamında 2020-2021 eğitim-öğretim yılında faaliyetlerine başladığını hatırlatan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Malatya Hafız İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Feyzullah Acar, projelerinin amacını ve sürecini şöyle anlattı:

"Projenin temel amacı; akademik başarısı yüksek, sosyal becerileri gelişmiş, vatana aşkla hizmet edecek hafızlar yetiştirmektir. Bu projede asıl hedef, öğrencilerin hafızlığın yanı sıra akademik anlamda da akranlarına göre avantajlı pozisyonunda olmalarıdır. Bunun için öğrencilerimiz ilk olarak akademik sınavla yerleşiyorlar. Yazın, bir iki ay öğrenciyi tanıyoruz, öğrenci ve velilerimiz bizleri tanıyor ve eylülün başında öğrencilerimiz kesin kayıt hakkı kazanıyorlar. 5’inci sınıfın birinci döneminde öğrencilerimizi hafızlığa hazırlık yaptırıyoruz. İkinci dönemde hafızlığa başlayıp, 6’ınıcı sınıfı da kapsayacak şekilde 18 ay bir hafızlık süreci oluyor."

Acar, okullarının ilk hafızının olması nedeniyle bu durumun kendilerini gururlandırdığını ve diğer öğrencilere örnek olduğunu belirtti.

İlçe Vaizesi Seher Can, kendisinin de küçük yaşta hafız olduğunu ancak 28 Şubat süreciyle birlikte baskılar nedeniyle küçük yaşta hafız olmanın neredeyse unutulduğunu ifade etti.

Can, kurstaki öğrencilerin zihinlerinin çok açık ve berrak olduğunu belirterek güzel sonuçlar aldıklarını ve almaya devam edeceklerini söyledi.

Can, "Şu anda Malatya’nın en genç ve en erken hafızlığını bitiren 3 hafızımızdan bahsediyoruz. Rabbim muvaffak eylesin, sayılarını arttırsın, mutluyuz, sevinçliyiz." diye ekledi.

"Hiç bilmediği bir sayfayı 15 dakika gibi kısa bir sürede ezberlemişti"

Ahsen Özçelik’in, kurstaki ilk hafızlarının olduğunu kaydeden Hafızlık Ortaokulu Öğreticisi Hafız Esra Ekinci, bu durumun kendisi için dünyanın en güzel duygusu olduğunu söyledi.

Hafız Ahsen'in başarısına dikkat çeken Ekinci, "Geçen sene 3 Temmuz’da okula başladığımızda Ahsen, harfleri bile tanımıyordu. Sonradan çok iyi ilerledi, harfleri öğrendi mahreçleri çok iyiydi. Ahsen’in ezber yeteneğinin çok iyi olduğunu gördüm. Hiç bilmediği bir sayfayı 15 dakika gibi kısa bir sürede ezberlemişti. O günden sonra kendisini keşfettik. Bu kızımız hafızlığı kısa sürede bitirir diye annesiyle de paylaştım. Çok şükür annesi de her konuda destek oldu. İlk hafızlığa başladığımızda yaklaşık 15 güne kadar bir sıkıntı yaşadı çünkü ders almak ile ezber almak ayrı bir şey. Sonrasında çok güzel toparladı ve hızı bir şekilde süreci devam ettirdi. Ezber yeteneğinin iyi olması bizim için çok iyiydi. 5 aydan daha erken de hafızlığını bitirebilirdi ancak 5 aylık sürede daha sağlam bir şekilde hafızlığını bitirdi." diye kaydetti.

"Hafızlığın verdiği sevinç o kadar değişik ve güzel bir duygu ki…"

Hafız olmanın anlatılamayacak kadar çok güzel bir duygu olduğunu söyleyen Hafız Ahsen Özçelik, ayrıca okulun ilk hafızı olduğu için de çok heyecanlı ve mutlu olduğunu kaydetti.

Özçelik, "Hafızlık hem okul başarım hem de ahiretim için çok iyi. Küçüklüğümden beri sürekli hafız olacağımı söylüyordum. Sonra bu okul karşıma çıktı, çok şükür bu sayede hafız oldum. Büyüyünce de hedefimde beyin cerrahı olmak var, inşallah olacağım." dedi.

"Başarmak istiyorsanız her noktada fedakârlık yapmak gerekiyor"

Anne Hatice Özçelik de kızının hafızlığı sürecinde zor günleriyle birlikte mutlu günlerinin de olduğunu ifade etti.

Özçelik, "Bu süreçte şunu fark ettim. Eğer bir şeyi başarmak istiyorsanız her noktada fedakârlık yapmak gerekiyor. Ben yeri geldiğinde eşimden, çocuklarımdan, insanlarla olan sosyal hayatımdan fedakârlık ettim. Bu süreç içerisinde elhamdülillah Ahsen, az bir sürede çok güzel bir ezber kat eti. İnşallah Rabbim kendisini Kur’an’ın hafızı kalmayı ve onunla yaşamayı nasip eder." diye konuştu.

"28 Şubat mağduru birisi olarak hafızlığı çok istedim nasip olmadı"

Özçelik, "Ben, 28 Şubat mağduru birisi olarak hafızlığı çok istedim ama nasip olmadı. Ben olamadım ama dualarım hep çocuğumun hafız olmasına yönelikti. Sürekli onu yönlendirdim sonuçta başardık. Ahsen’in artıları yaşının küçük olması, sorunlarının az olması ve azimle çalışıyor olmasıydı. Hatice hocamızın da sürekli onu tetiklemesi, araması, sürekli üzerinde durması, mesai saatleri gözetmeksizin bazen gece 24.00’e kadar, bazen sabah namazında bile kendisini rahatsız edebiliyorduk. Hocamızın ve bizlerin desteği ve fedakarlığıyla çok şükür bugünlere geldik." diye konuştu. (İLKHA)