Malatya'da 60 yıldır marangozluk yapan ve bu meslekle 3 çocuğunu okutan Murat Kocataş, meslekte çırak bulamadıkları için kendilerinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsenin kalmayacağını söyledi.
Malatyalı Murat Kocataş (70), 10 yaşında başladığı marangozluk mesleğine hala ilk günkü aşkla devam ediyor. Çalıştığı süre boyunca yanında çalışan çırakları usta yaparak işlerini kurmaya vesile olan Kocataş, son yıllarda meslekte çırak bulamadığından dolayı tek başına çalışıyor.
Bu sürede 2'si erkek 1'i kız 3 çocuğunu okutan Kocataş, marangozluk mesleğinde geçirdiği 60 yılı ve bu süreçte meslekte yaşanan zorlukları ve mesleğin geleceği ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
"Pimapen çıkınca işlerimiz çok düştü"
Kocataş, "1954 doğumluyum. 1960 yılında buranın temelini attık ve dükkanımızı yaptık. Atamız hızarcılık yapıyordu, sonra biz marangozluğa döndük. Kapı pencere işi yapıyorduk fakat pimapen çıkınca işlerimiz çok düştü. Kendi imkanlarımızla ufak tefek ağaç işleriyle uğraşmaya başladık. Ancak sektörümüzde çırak yetiştirmek şimdi zorlaştı." dedi.
"60 senedir bu mesleği icra ediyorum"
Eskiden yetiştirdiği kalfaların, hepsinin usta olduğunu ve işlerini kurduğunu anlatan Kocataş, "60 senedir bu dükkandayım ve mesleği icra ediyorum. Haliyle çırak bulamadığımız için şu an tek başıma çalışıyorum. Masa, sandalye, mutfak dolapları ve piknik alanlarına masa gibi ürünler yapıyorum. İşimiz eskiden çok iyi idi ve iyi kazanç elde ediyorduk. Ancak son senelerde işler durgunlaştı. Fabrikasyon üretim, bizim işimizi öldürdü." diye ekledi.
"3 çocuğumu be meslek sayesinde okuttum "
Emekli olduğunu ve üç çocuğunu bu meslekle büyütüp üniversite okuttuğunu belirten Kocataş, "Bu meslekle 2'si erkek 1'i kız 3 tane çocuğu büyüterek üniversite okuttum. İki oğlum devlet dairesinde görevli. Kızım da öğretmenlik yapıyor. Emekli maaşı ve buradan kazandığım ufak tefek harçlıkla geçiniyoruz." dedi.
"Zorunlu eğitime geçilince çırak bulmak zorlaştı"
Kocabaş, "4+4+4 zorunlu eğitime geçilince çırak bulmak zorlaştı. Gençler tamamen üniversite hayali kurdu fakat üniversiteyi bitirince iş bulamıyor. Bu çocuklar 18-20 yaşına geldikten sonra herhangi bir meslek grubunda çırak olarak çalışamadığı için elinde meslek yok ve boşta kalıyor. Boşta kalınca da tabii kahve köşelerinde vakit geçiriyor. Biz de burada eleman bulamıyoruz. Ne ülkeye ne ailesine ne de kendisine faydası olmuyor. Çevrede tanıdığım o kadar genç var ki 35 yaşına gelmiş hala evlenmemiş ve çalışmıyor. Niye? Çünkü gençken bu mesleğe atılmadı." şeklinde konuştu.
"Bu tür mesleklerde eğitim ilkokuldan sonra başlamalı"
Devlet yetkililerine çağrıda bulunan Kocataş, "Eğitimden ziyade ekonomiye ağırlık verilmeli. İmalat işlerinde çırak okullarına ağırlık verilmeli ve çocuklar yetiştirilmeli. Bu tür mesleklerde eğitim ilkokuldan sonra başlamalı. Liseyi bitiren bir çocuk burada çalışamaz." diye kaydetti.
"Bizden sonra bu mesleğe devam edecek kişiler zor bulunur"
Şehirde bu mesleği yapanların parmakla sayılacak kadar az olduğunu ve bu mesleğin son müdavimleri olduklarını kaydeden Kocataş, "Bizden sonra bu mesleği devam ettirecek kişiler zor bulunur." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Davranış Bilimci Korkut Daban, gençler arasında adabı muaşeret kurallarına uyulmamasının ciddi bir sorun haline geldiğini belirterek, eğitim kurumlarına protokol ve nezaket kurallarının öğretilmesi gerektiğini vurguladı.
Gaziantep'in Yavuzeli ilçesine bağlı Karabey köyü ve Süleymanobası köyü arasındaki mera alanına maden ocağı kurulacak olmasına tepki gösteren köy halkı, mera ve ormanın yok olmasını istemediklerini belirttiler.
Umut Kervanı Vakfı 1. Bölge toplantısı programı kapsamında Bursa'ya gelen Umut Kervanı Vakfı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran, toplantı ve üç aylarda yapılacak çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.
Umut Kervanı Adana Dernek Başkanı Abidin Serin, üç ayların başlamasıyla birlikte hayırseverlere çağrıda bulunarak, geleneksel yardım faaliyetlerini sürdürdüklerini ve Gazze’nin öncelikli meselelerden biri olduğunu vurguladı.