Eğitim ve öğretim yılı son periyodu hakkında eğitimci ve ebeveynlere uyarılarda bulunan ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen, rehavete kapılmadan son iki ayın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

11 Eylül 2023'te başlayan 2023-2024 eğitim öğretim dönemi, 14 Haziran Cuma günü sona erecek. Eğitim döneminin son periyodunda, öğrencilerin dikkat etmesi gerekenler, havaların ısınması, baharın gelmesi ve buna bağlı olarak gençlerde oluşan rehavet üzerine İLKHA muhabirine konuşan Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Numan Gökmen, önemli uyarılarda bulundu.

Okullarda kullanılan akıllı telefon ve tabletlerin eğitime zararı hakkında da konuşan Gökmen, UNESCO'nun dünya genelinde akıllı telefonların okullarda yasaklanmasını tavsiye ettiğini hatırlatarak teknolojinin iyi ve faydalı bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

"Gazzeli kardeşlerimiz büyük bir direniş sergiliyorlar"

Eğitim ile ilgili açıklaması öncesi Filistin'de yaşanılan soykırıma değinen Gökmen, "Öncelikle 7 aydır devam eden siyonist saldırılar karşısında direnen Filistinli Gazzeli kardeşlerimizin muzaffer olmaları için Allah-u Teâlâ'ya dua ediyoruz. Bu kardeşlerimize sahip çıkmaya çalışan tüm insanlığa ve Müslümanlara büyük görevler düşmektedir. Bu manada da özellikle Gazzeli kardeşlerimiz büyük bir direniş sergiliyorlar. 100 yıl önce Çanakkale'de yapılan direnişin bir benzerinin daha büyüğünü kardeşlerimiz yapmaya çalışıyor. Kardeşlerimize Allah yar ve yardımcıları olsun diyoruz ve ikiyüzlü olan batıyı ve işbirlikçilerini kınıyoruz. Onların tarihte de geçmişte de Afrika'dan tutun da Asya'ya kadar ne büyük zulümler yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Kendi çıkarları olduğunda da nasıl yan çizdiklerini görmekteyiz." ifadelerine yer verdi.   

"Çalışmalarını planlı ve programlı bir şekilde devam ederlerse başarının kendiliğinden geleceğini biliyoruz"

2023-2024 eğitim öğretim sürecinin bitimine 2 ay gibi bir süre kaldığını hatırlatan Gökmen, "Bu süreç içerisinde okullarımız tatile doğru gidecek ancak bu süre içerisinde önümüzde özellikle LGS sınav geçişleriyle ilgili ve ÖSYM sınavlarıyla ilgili öğrencilerimiz hazırlıklarını devam ettirmekteler. Havalar ısındığından dolayı özellikle öğrencilerimize, ebeveynlere ve öğretmenlere tavsiyemiz bu rehavete kapılmasınlar. Özellikle çalışmalarını sistematik olarak devam etsinler. Çalışmalarını planlı ve programlı bir şekilde devam ederlerse başarının kendiliğinden geleceğini biliyoruz. Şimdiden hepsine kolaylıklar diliyoruz." dedi.

"Akıllı telefonlar maalesef çocuklarımızın hem ahlakını hem de kültürünü bozmaktadır"

Kullanılan akıllı telefon ve tabletlerin eğitime zararı ile ilgili de Gökmen, şunları söyledi:

"Çocuklarımızı bugün maalesef medya eğitmekte. Özellikle akıllı telefonlar maalesef çocuklarımızın hem ahlakını hem de kültürünü bozmaktadır. Çocuklarımız ise bunu bir çıkar yolu olarak görüp eğlence aleti gibi olarak algılamakta ancak bu çocuklarımızın derslerden geri kalmasına ve başarısız olmasına en kötüsü de batı hayranlığı ya da farklı özentiler içerisinde kendilerini kaybetmesine neden oluyor. Bazı Avrupa ülkelerinde bu konuyla ilgili yasaklar başladı. 15 yaşın altındaki öğrencilerin bu tür telefonları kullanımı sınırlandırılmaya başlandı. Milli Eğitim Bakanlığımız her ne kadar ders içinde bunu sınırlandırmışsa da okulda, bahçede ve diğer zamanlarda da bunu sınırlandırılmalı ve önüne geçilmeli ve gerçekten tedbirler alınmalıdır. Çünkü çocuklar şiddete ve yabancı kültürlere özentiyi meydana getiriyor. Bunun sonucunda da ülkemiz gençleri heba olmaktadır. Buna çok dikkat edilmesi lazımdır."

"Teknolojiyi nasıl kullandığınızı ve neye hizmet ettiği bu manada önemlidir"

Son olarak Gökmen, "Milli Eğitim Bakanlığı, yıllar öncesinde gerçekten büyük bir başarı için büyük bir adım attı. Büyük teknolojik imkanlar sundu. Bundan ne kadar başarılı olduk bunun değerlendirilmesi lazımdır. Şu anda elimizde bir veri yok. Öğretmenlerin işleri kolaylaştı ve çocukların bilgiye erişimi kolaylaştı. Fakat teknoloji her şey değildir. Teknolojiyi nasıl kullandığınızı ve neye hizmet ettiği bu manada önemlidir. Bu manada öğrencilerimizin Türkiye'de kitap okuma seviyesi çok düşük nedeniyle çocuklarımızı özellikle kitap okumaya yönlendirmeliyiz. Bunun sonucunda da elimizdeki imkanları daha iyi kullanabilmeliyiz." şeklinde tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)