İstanbul Arnavutköy'de girdiği sınav sonrasından kayıt yapmaya hak kazandığı okula çocuğunu götüren Muhammed Hadi Aydemir, kayıt için 7 bin lira istendiğini, okul yönetiminin ödeme yapılmadan çocuğunu kaydetmeyeceklerini dile getirdiklerini söyledi.

Neredeyse her sene başında velilerin çocuklarını okula kaydederken "bağış" adı altında ücret talep edilmesi sorunu devam ediyor.

İstanbul Arnavutköy'de yaşayan basın mensubu Muhammed Hadi Aydemir, proje okulu olarak bilinen İTO İbrahim Çağlar Ortaokulu'nun gerçekleştirdiği sınavda başarılı olan ve kayıt yapmaya hak kazanan çocuğunu kaydetmek istediğinde okul yetkilileri tarafından okul aile birliğine 7 bin lira bağış yapması istendi.

Söz konusu parayı ödemek istemediğini belirten Aydemir, kayıt parası ödenmeden çocuğunun kaydedilmeyeceği cevabıyla karşılaştı.

Yaşadıkları mesele ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Muhammed Hadi Aydemir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her sene başında dile getirilen ücretsiz eğitim ve okullarda kayıt parası alınmayacağı şeklindeki açıklamaları hatırlatarak, velilerin yaşadığı mağduriyetlerin sona erdirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığına çağrıda bulundu.

Milli eğitim kayıt parası yok diyor ama para alınmadan kayıt yapılamıyor

Aydemir, "Her yıl olduğu gibi bu yılda özelliklede ilkbahar ve sonbaharda kayıt yapma ve yenilemede Milli Eğitim müdürlerinin kayıt parası yok demesine rağmen veliler bu yılda aynı sorunla karşı karşıya. Okullara kayıt yapmaya giden veliler, okula destek sağlama özelliklede bu anlamda bağış yapma adı altında kayıt yapma parası alınıyor. Bu, zaman zaman haber yaptığımız konulardan bir tanesiydi. Çünkü veliler sürekli bundan mustarip. Milli eğitim müdürlükleri kayıt parası olmadığını söylemelerine rağmen okullara gittiğinizde okul aile birliğine bağış adı altında kayıt parası isteniyor. Biz de medya mensubu olarak bu durumla karşılaştık.

Bağış adı altında 7 bin lira istediler

Öncelikle okul potansiyeli, nitelikleri, eğitim kadrosu bakımından diğer okullardan biraz daha iyi olan proje okullarından birisine çocuklarını göndermek istediklerini belirten Aydemir, "Bunun için öncesinde, Arnavutköy İTO İbrahim Çağlar Ortaokulu bir sınav yaptı ve sınavda çocuğum da başarılı oldu. Kayıt için davet ettiler ama kayıt için okul aile birliğine bağış adı altında 7 bin lira para istediler. Bunu kabul etmedik ve yasal olarak eğitimin ücretsiz olduğunu ifade ettik. Okul müdürü ve yetkililerine bunu izah ettik. Dedik ki devlet okullarında hele hele zorunlu eğitimde ücret alınmaz. Onlar da bunun böyle olduğunu ve ücreti almadan kayıt yaptırmayacaklarını söylediler. Bizde çocuğumuzun kaydını yaptıramadık. Öne sürdükleri birçok gerekçe vardı özellikle de okul müdürünün iki olayı birbiri ile kıyaslaması çok dikkat çekici. Birincisi kendi çocuğunun da söz konusu bu sınava girdiğini ama sınavı kazanmadığını dolayısı ile çocuğunun da bu okulda okumadığını, okuyamadığını ifade etti. Çocuğuna torpil yapmamasını meziyetmiş gibi ifade etti." diye konuştu.

"Çocuğumuzun kaydını yaptıramadık, gerçekten bu çok ciddi bir sorun"

Aydemir, "Diğer olay ile bu olay birbirinden çok farklı bir tarafta sınava girmiş sınavı kazanmış öğrenciler. Bir taraftan da yasal olarak suç teşkil eden yasak olan. Devlet okullarında ücret alınmaması gerektiği halde bağış adı altında zorunlu haraç alma durumu var. Biz de ‘bağışın zorunlu olamayacağını, bağış olsa bile miktarının veren tarafından belirlenebileceğini ifade ettik. Onlarda ‘okul aile birliğinin 7 bin lira rakamına karar verdiklerini. Herkesten de bu miktarda para alacaklarını harç alacaklarını ifade ettiler. Tabi biz çocuğumuzun kaydını yaptıramadık. Gerçekten bu çok ciddi bir sorun. Sorunun bir başka boyutu da bu şekilde öğrenci velisi ile okul idaresi karşı karşıya geliyor. Biz çocuğumuzun bundan sonra kaydını yaptırabilsek bile o okul yönetimi ile nasıl bir iletişim ve diyalog kuracağız? Böyle bir sorunumuz var. Aslında eğitim camiasının ve sisteminin birçok çıkmazı var. Biz bir yönü ile oradaki eğitimci kardeşlerimize de acıyoruz. Çünkü ben aynı zamanda da bir eğitimciyim. Orada ki eğitimciler ile velileri karşı karşıya getirmek, öğretmenleri velilere karşı dilenci pozisyonuna koymak ta eğitim camiası açısından çok üzücüdür. Dileriz ve umut ederiz ki başta sayın cumhurbaşkanı olmak üzere milli eğitim bakanlığı ve vekiller bu sorunun çözümü noktasında adım atarlar." şeklinde konuştu. (İLKHA)