Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanlara yardım etmek amacıyla bölgeye giden Yetimler Vakfı temsilcisi Sertaç Tekdal, Arakanlı Müslümanların büyük acılar yaşadığı coğrafyanın durumunun çok iyi olmadığını söyledi.
Yetimler Vakfı, Budist vahşetinden kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanlara yardım etmek amacıyla bölgeye gitmişti.
Gördükleri mazlumiyeti ve Arakanlı Müslümanları yaşadığı sıkıntıları İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendiren Yetimler Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Sertaç Tekdal, Arakanlı Müslümanların büyük acılar yaşadığını, sığınması Arakanlı Müslümanların kamplarda çok zor şartlarda barındıklarını ve hallerinin içler acısı olduğunu söyledi.
Arakanlı Müslümanlarının sadece maddi taleplerinin olmadığını söyleyen Tekdal, maddi yardımların yanında yapılan bu zulmün bertaraf edilmesi ve kendi topraklarına, vatanlarına dönme arzularının da olduğunu belirtti.
“Yetimler Vakfı olarak bir kampanya başlattık”
Arakanlı Müslümanlara yapılan yardımların yeterli olmadığını söyleyen Tekdal, “Onların ihtiyaçları her yönüyle devam ediyor.” dedi.
Tekdal, “Arakan’da bir vahşet söz konusu. Dünyanın birçok yerinden yardımlar talep edildi. İhtiyaçların çok yoğun olması hasebiyle Türkiye’den de bazı yardımlar bölgeye ulaştırıldı. Bizler de Yetimler Vakfı olarak bir kampanya başlatmıştık ve Müslüman halkımızdan yardım talebinde bulunarak Arakanlı Müslüman kardeşlerimize bu yardımları ilettik. Müslüman halkımızın destekleriyle, yardımlarıyla toplamış olduğumuz bu yardımları bizzat Bangladeş’teki Arakanlı kardeşlerimizin kaldığı kamplara götürerek onlara bu yardımları ulaştırdık.” ifadelerini kullandı.
“İslam ümmetine şunu söylemek istiyorum”
Kamplarda kalan Müslümanların durumunun içler acısı olduğunu belirten Tekdal, sözlerine şöyle devam etti:
“Hakikaten çok zor şartlarda yaşıyorlar. Bizler elimizden geldiği kadarıyla, gücümüz nispetince bu yardımları yaptık. Fakat gördüğümüz manzara kesinlikle ihtiyaçların çok daha fazla olduğu yönünde. Bu anlamda; Bangladeş’teki Müslüman kardeşlerimizle oradaki STK yöneticileriyle bizim diyaloglarımız, ilişkilerimiz devam edecek ve bu yardımları mümkün mertebe onlara ulaştırıp Arakanlı Müslüman kardeşlerimize onlar üzerinden ulaştıracağız. Lakin İslam ümmetine şunu söylemek istiyorum: Bu mazlum coğrafyanın acıları, sıkıntıları hayli fazla. Sadece olayların sıcak olduğu, gündemde olduğu zamanlarda değil her zaman onların hatırlanması, unutulmaması gerekir.”
“Rabbim bu yardımları gerçekleştiren tüm kardeşlerimizden razı olsun”
Arakanlı Müslümanların sıkıntı ve problemlerinin halen devam ettiğine dikkat çeken Tekdal, “Çünkü mazlumiyetleri devam ediyor. Onların bir sözcüsü olarak ben de ifade etmek istiyorum. Sadece maddi yardımlar konusunda değil, Müslüman halkların bu mazlum coğrafyayı unutmaması, sıkıntılarını sürekli olarak dile getirmesi ve bu şekilde yönetimleri altında oldukları hükümetleri bu mazlum coğrafyaya sahip çıkmaya teşvik etmeleri gerekir. Zira onların istediği sadece maddi yardımlar değildir. Kendilerine yapılan bu zulmü bertaraf etmek, bu zulmü sona erdirmek, o zalimlerin zulümlerini bitirmek ve kendi topraklarına kendi vatanlarına dönme arzuları söz konusu. Yapılan yardımlar, gösterilen gayretler, hepsi değerlidir. Rabbim bu yardımları gerçekleştiren tüm kardeşlerimizden razı olsun. Ama umut ediyoruz ki İslam ümmeti bu mazlum coğrafyada olduğu gibi bütün mazlum coğrafyalarda yaşayan Müslüman kardeşlerine sahip çıkar, onlara zulmedenlerin zulümlerine mani olur ki mazlumiyetleri sona erdirebilsin.” ifadelerini kullandı.
“İhtiyaçların temini için daha büyük gayretlerin sarf edilmesi gerekiyor”
Arakanlı Müslümanlara yapılan yardımların yetersiz olduğunu söyleyen Tekdal, “Kamplarda net olmamakla beraber bir buçuk milyona yakın insanın kaldığından bahsediliyor. Haliyle bu insanların yardıma ihtiyaçları var. Zira onlardan edindiğimiz bilgilere göre, olaylar sıcakken bölgeye gelen yardımların şu an yüzde 80 oranında azaldığı yönünde. Bu nedenledir ki yardımlar yeterli değil. Dolayısıyla ihtiyaçların temini için daha büyük gayretlerin sarf edilmesi gerekiyor. Yetimler Vakfı gibi bu alanda faaliyet yürüten STK’lar var. Maddi ve manevi bir yardımda bulunmak isteyen kim varsa, yardımlarını ve desteklerini esirgememelerini istirham ediyoruz.” şeklinde konuştu. (Mehmet Çelik-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, bu yıl atamayı bekleyen öğretmenlerin beklentisinin uzun olduğunu söyledi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Batman'da düzenlenen ve büyük bir katılımla gerçekleşen Mevlid-i Nebi etkinliği ile ilgili duygularını paylaşan vatandaşlar, İslam âleminin içinde bulunduğu bu zilletten kurtulmasının tek yolunun cihad, mücadele, birlik ve birliktelik yolunun sağlanmasıyla olacağını söyledi.
Okumanın kişisel gelişim sürecinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ, bu gelişim sürecinin en önemli aktörünün kitaplar olması gerektiğini söyledi.
Bilginin kolay alınamadığı zamanlarda insanların kitaplarla buluştuğunu ve bilgiye ulaşmak için çaba sarf ettiğine dikkat çeken Uzman Eğitimci Hüseyin Söylemez, öğrencilerin mutlaka kitaplarla haşır neşir olması gerektiğini belirterek, asıl başarının insanın kendini yetiştirmesi ve zorluklara göğüs germesi olduğunu söyledi.