Bereketin simgesi leylekler

Bereketin simgesi olarak bilinen leyleklerin bölgedeki en büyük kolonisinin bulunduğu Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde çiftçiler, leyleklerin tarlalardaki zararlı haşere, kemirgen ve sürüngenlere karşı etkili olduğunu söylediler.
Bölge halkı tarafından bereketin simgesi olarak nitelendirilen leyleklerin en büyük kolonisi Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde bulunuyor. Tarlalarındaki direklerin tepesinde yuva yapan leylekleri daima görmenin kendilerini mutlu ettiğini belirten çiftçiler, leyleklerin tarlalardaki zararlı haşere, kemirgen ve sürüngenlere karşı etkili olduğunu söylediler.
Dicle nehrinin geçtiği Bismil, ilkbahar ve yaz aylarında leyleklere ev sahipliği yapıyor. Havaların ısınması ile her yıl Şubat ayında Nil nehrinden, Dicle nehrinin geçtiği Bismil'e akın eden leylekler yumurtlamak için güvenli buldukları yüksek direklerin tepesini ve evlerin çatısını mesken ediniyor. Ağustos ayının sonlarında ise Dicle Nehri'nden Nil Nehrine doğru sürüler halinde göç yolculukları başlıyor.
Gagası ve ayakların uzunluğuyla dikkat çeken leylekler, kanat kısmı hariç tamamıyla beyaz tüylerden oluşuyor. Büyük bir kuş olup 100–115 cm uzunluğunda, 2,3 ila 4,5 kg ağırlığından oluşan leylekler, sulak alanları tercih ediyor.
Çarşı merkezinde leylek heykelinin dikildiği Bismil'de çiftçiler de bu kuşun bereket getirdiğini inanıldığını, tarlalarındaki ekinlere zarar vermediklerini söyledi.
Leyleklerin, tarlalardaki zararlı haşere, kemirgen ve sürüngenlere karşı etkili olduğunu ifade eden çiftçi Vahdettin Çelik, leyleklerin aynı zamanda baharın müjdecisi olduğunu hatırlattı.
"Leyleklerin buraya gelmesinden mutluluk duyuyoruz"
Çelik, "Leylekleri gördüğümde ilkbaharın geldiğini biliyorum. Çünkü leylekler baharın müjdecisidir. Ardından her taraf yeşillik oluyor ve bu topraklar bereketli oluyor. Kimileri tarlasına gübre atıyor, kimileri ise tarlasına ziraat, karpuz, domates ve patlıcan ekiyor. Leyleklerin buraya gelmesinden mutluluk duyuyoruz. Leylek geldiği zaman bereket getiriyor." Diyerek
Sonbahar mevsiminde leyleklerin Bismil'e göç ettiğini dile getire Çelik, aynı leyleklerin her sene aynı yuvaya yerleştiğini belirti.
"Gitmeden önce yavrularını yıkayıp uçuruyorlar"
Çelik şöyle konuştu: "Bu leylekler her sene aynı yuvaya yerleşiyorlar. Kimse bir başkasının yuvasına gitmiyor. Ayrıca yuvalarını yan yana yapmıyor, her yuva arasına bir direk mesafe bırakıyorlar. Bunu rahat uçabilmek için yapıyorlar. Leyleklerin sürüler şeklinde gittiğine şahit olmuşum ama geldiklerinde kalabalıklarına şahit olmadım. Gitmeden önce yavrularını yıkayıp, uçurmaya hazırlıyor, ardından göç ediyorlar. Leyleklerden bazıları da göç etmiyor, onlar da Şükürlü ve Ambar bölgesinde kalıyorlar."
"Kimse leyleklere zarar vermesin, onların hem tarlalara hem de insanlara faydası çoktur"
Leyleklerin çevreye faydalı olduğunu ifade eden Çelik, "Leylekler çiftçi için faydalı ve zararsız bir hayvandır. Yanınızda yıllarca kalsalar hiçbir zarar görmezsiniz. Bazen bu yanımdaki havuza geliyor, yavrularına su içiriyorlar. Geçen hafta bir leylek yavrusu bu yan direkte düşmüş ve telef olmuştu. Daha önce de av tüfeği ile yaralanmış bir leylek görmüştüm. Ayağından yaralanmıştı. Burada bir çobanın birin tedavi etmek için leyleği götürmüştü.Kimse leyleklere zarar vermesin. Leyleklerin hem tarlalara hem de insanlara faydası çoktur." ifadelerini kullandı. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Okula başlamanın, çocukların hayatında yalnızca akademik bir dönem olmadığını belirten uzmanlar, okul sürecinin sosyal gelişim açısından da kritik bir dönem olduğunu söylüyor.
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "yalnızlığın" artık somut bir halk sağlığı sorununa dönüştüğünü belirterek, "Yapılan istatistikler, 'çok yalnızım' diyen kişilerde kronik hastalık riskinin yüzde 26 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu durum, günde bir paket sigara içmek kadar bedenimize hasar veriyor." dedi.
Sağlık-Sen Batman Şubesi Başkanı İbrahim Halil Dursun, Batman'ın gelişen yapısı, artan nüfusu ve bölgesel potansiyeli dikkate alındığında artık bir Tıp Fakültesi kurulmasının zorunlu hale geldiğini söyledi.
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde görev yapan hemşireler, 4/D statüsünde çalışan meslektaşlarının özlük ve sosyal haklarının iyileştirilmesi, kadroya geçirilmesi ve iş barışının sağlanması için çağrıda bulundu.