Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde bakımsızlıktan dolayı çöken bir mezarın 1200 yıllık olduğu belirtilirken mezarın Peygamberimizin kâtiplerinden Hanzala El-Katib’e ait olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Eyyübiye'de bulunan bir mezarın atıl durumda olması sonucunda çöken mezarda ortaya çıkan kitabeler heyecan yarattı. 1200 yıllık olduğu belirtilen mezarın Peygamberimizin kâtiplerinden Hanzala El-Katib'e ait olabileceği tahmin ediliyor.

Kurtuluş Mahallesinde bulunan mezar daha önceleri de önemli bir zata ait olduğu düşüncesiyle halk tarafından ziyaret ediliyordu. Yıllardır ziyaret edilen ancak hiçbir yetkili tarafından koruma altına alınmayan mezarın daha fazla ilgisizliğe dayanamadı ve çöktü.

Mezarın çökmesi sonucunda bazı kitabeler de ortaya çıkarken mezarın 1200 yıllık ve Peygamberimizin kâtiplerinden Hanzala El-Katib'e ait olabileceği belirtildi.

Üzerinde bulunan kitabeye Peygamber Efendimizin hicretinin 190'ıncı yılında vefat eden ve bir erkeğe ait olduğu belirtilen mezarın bulunduğu ev, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Müzeler Müdürlüğü yetkilileri tarafından koruma altına alındı.

1200 yıllık olduğu tahmin edilen mezarın kitabesinde bulunan Arapça yazının "Korunmuş Ruha şehrinde hicri 190 yılının Cemaziyülahır ayında Allah ona Kur'an okuyan ve rahmet duasında bulunana rahmet etsin." olduğu ifade edildi.

Bulunan mezarın Peygamber Efendimizin vahiy kâtibi Hanzala El-Katib'e ait olduğu savının sadece bir tahminden ibaret olduğunu belirten Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Mimar Uğur Beyazgül, bu bilginin ileriki zamanlarda devam eden çalışmaların neticesinde ortaya çıkacağını söyledi.

Peygamber Efendimizin iki sahabesinin Şanlıurfa'da vefat ettiğinin kesin bir bilgi olduğunu hatırlatan Beyazgül, ilk izlerinin miladi 806 yılını gösteren bu mezarın, miladi bin 100 yılında restore edildiğini bunun da bu mezarın önemli bir şahsiyete ait olduğu savını güçlendirdiğini söyledi.

İslami eserlere karşı gerekli hassasiyetin ortaya konulmadığını belirten Beyazgül, Şanlıurfa'da İslam kültürüne ait birçok tarihi yerin bulunduğunu, tarihimizi yansıtan bu tür yerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Ankara'dan gelecek özel Arkeologlar, koruma altına alınan mezarda kazı ve incelemelerde bulunacağı ifade edildi. (Osman Gülebak- İLKHA)