Denge kaybı ve sürekli baş dönmesi vertigoyu işaret ediyor

Vertigo belirtisinin baş dönmesi olduğunu belirten uzmanlar, bu rahatsızlığın hastaya hareket ederken, yürürken ve hatta dinlenirken bile denge kaybı yaşattığına ve dünyanın döndüğünü hissettirdiğine dikkat çekiyor.
KBB Uzmanı Op. Dr. Ali Rahimi, vertigo rahatsızlığının belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Hastaya denge kaybı yaşatıyor
Baş dönmesi olarak da bilinen vertigonun denge kaybı ve sersemlik hissi olarak da tanımlandığını belirten Rahimi, "Bu durumda olan bir hasta, dünyanın döndüğünü görür ve tamamen dengesini kaybeder. Özellikle hareket ederken, yürürken ve hatta dinlenirken bile kişide sallanma ya da baş dönmesi olarak görülebilir." dedi.
Baş dönmesi varsa dikkat!
Rahimi, vertigonun belirtisinin baş dönmesi olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bu baş dönmesi birçok şey ile birlikte görülebilir. Kulakta çınlama, kulakta basınç, kusma ve farklı belirtiler ile kendini gösterebilir. Vertigoda hastalığın şiddetine göre çeşitli sıkıntılar yaşanabilir. Kişi hafif bir vertigo yaşıyor ise hafif bir sallantı hisseder. Ancak çok şiddetli bir vertigo kişinin yataktan bile kalkamamasına ve sürekli kusmasına yol açar. Vertigoya bulantı, kusma ile birlikte anormal göz hareketleri ve terleme eşlik edebilir. İşitme kaybı ve kulak çınlaması gözlemlenebilir. Görme problemi, yürümede güçlük ve bilinç değişiklikleri tabloya eşlik edebilir."
Enfeksiyon ve alerjiler zemin hazırlayabiliyor
Enfeksiyonlar ve alerjiler gibi çevresel faktörlere bağlı durumların, iç kulak hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlayarak baş dönmesine yol açabileceğini ifade eden Rahimi, "Baş dönmesine aynı zamanda bulantı, kusma, terleme, kulak çınlaması, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, ateş, görme bozukluğu, halsizlik, kuvvet kaybı ve hissizlik eşlik edebilir. Tüm bu belirtiler hastanın yaşamını olumsuz yönde etkileyerek büyük sorunlara yol açabilir." diye konuştu.
Tedavi için altta yatan sebep bulunmalı
Vertigo tedavisinde öncelikle baş dönmesinin neden oluştuğunun araştırılması gerektiğini belirten Op. Dr. K. Ali Rahimi, "Hastanın rahatsızlığına göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır. Hasta bazen çok şiddetli semptomlar ile hastaneye başvurarak, doktor kontrolünde çeşitli ilaçlar kullanarak sağlığına kavuşur. Burada önemli olan hastalığın altında farklı hangi rahatsızlıkların olduğunun araştırılması gerekir. Hasta birkaç bölümde muayene olur. Bu bölümler; kulak burun boğaz, nöroloji, dahiliye ve kardiyoloji bölümleridir. Bu bölümlerde muayene olduktan sonra rahatsızlığın neden kaynaklandığı tespit edilip hastaya uygun tedavi süreci başlatılır." dedi.
Çocuklar hissi olarak yaşıyor
Vertigonun çocuklarda hissi olarak gerçekleştiğini ifade eden NPİSTANBUL Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, "Çocuğun yaşadığı baş dönmesini tanımlayıp anlatması oldukça önemlidir. İlk olarak çocuk nörolojisi ile temasa geçip uzmanın yönlendirmesi ile KBB uzmanlarının ve çocuk hastalıkları uzmanlarının tedavi etmesi sağlanmalı. Baş dönmesinin tedavisinde çeşitli ilaçlar verilir. Ancak bu araştırmalar ve bu tedavilerin hepsi tahlillerden sonra olur. Tahlilleri vermeden önce baş dönmesi yaşayan hastanın biraz rahatlaması gerekir. Çünkü tahliller uzun süreli olabilir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde mesai dışı poliklinik hizmetleri vatandaşların yoğun talebi üzerine genişletiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Göz Hastalıkları, Dahiliye ve Kardiyoloji’nin ardından Nöroloji Polikliniği de hizmete eklendi.
Uzman Psikolojik Danışman Özgür Akoğlan, okula uyum sürecinde ebeveynlerin yapacağı bazı hataların, çocukların okula adaptasyonunu zorlaştırabileceğini belirtti.
Boyundan başlayıp başa ve kollara uzanan ağrının, boyun fıtığı belirtisi olabileceğini belirten uzmanlar, her yaş grubunda oluşabildiğini söylüyor.
Dijital bağımlılığın yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuzhan Tüzün, "Özellikle ergenler, henüz kimlik gelişimlerinin en hassas döneminde oldukları için beğeni ve takipçi sayılarının baskısını en yoğun hisseden gruptur. Gerçekten sevilip sevilmediğimizin ölçüsü, algoritmaların sunduğu sanal göstergelere indirgeniyor. Bu durum kaygı, depresyon ve yalnızlık riskini artırıyor." dedi.